Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/440 E. 2022/460 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/440 Esas
KARAR NO: 2022/460
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
—- maddesine göre —adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı şirkete ait —- aracın yanma, çalınma ve çarpışma rizikolarına karşılık — tarihine kadar rayiç değeri üzerinden sigortalı olduğunu, davacının ilk primini —- tarihinde ödediğini ve sözleşme ile kararlaştırılan teminatın bu süreden itibaren başladığını rizikonun teminat süresi içerisinde gerçekleştiğini ve davacının sözleşmeden kaynaklanan talep hakkı doğduğunu, davacı şirkete ait — plakalı aracın, sürücü —- sevk ve idaresinde,——– istikametinden —– takiben seyir halinde iki araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş ve davacı şirkete ait aracın kullanılamaz hale geldiğini, davacının kaza sonrasında, davalı sigortacıya gerekli belgeleri sunarak rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle kasko poliçesi kapsamında hasar bedelinin tespit edilerek tarafına ödenmesini talep ettiğini, ancak talebinin sigortacının — tarihli yazılı ile reddedildiğini, aracın zararının tespit etmek amacıyla delil tespitine müracaat edildiğini ve—- dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre; — plaka numaralı aracın pert olduğunun ve rayiç bedelinin — olarak tespit edildiğini, TTK.m.1446/f.1’de düzenlenen “—— Hükmünün gereği olarak sigorta ettiren davacının, gerekli belgeleri de sigortacı şirkete sunarak bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğunu, TTK.m. 1427. F.4’te düzenleme alanı bulan ” Borç muaccel olunca, sigorta ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.”hükmüne binaen başka bir şart aranmadan davalı —- tarihinde, muaccel olan borcunu ödemediğinden temerrüde düşüğünün sabit olduğunu belirttiğini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı — vekili; cevap dilekçesinde, — plaka numaralı aracın, davalı şirket nezdinde — olduğunu, poliçede —- bulunduğunu, davacı tarafın davalı şirket aleyhine —- sayılı davasının da bu sebeple davacının aktif husumet ehliyeti olmaması sebebiyle reddedildiğini, davayı ve talebi kabul anlamına gelmediğini, davacının sigorta poliçesine dayalı olarak talepte bulunabilmesi için bu konuda —– kayıtsız ve şartsız muvafakat vermesi gerektiğini, davayı ve sorumluluğu kabul anlamına gelmemek üzere, dava konusu aracı kullanan kişinin, aracın içindeki de kendi hallerine bırakarak olay yerinden firar ettiğini, olay yerinin zorunlu haller sebebiyle terk edilmediğini, alkol muayenesinin ise kazadan —– —-dakika sonra yapıldığını, bu sürenin kandaki alkolün atılması için yeterli bir süre olduğunu, sürücünün alkol veya ehliyetsizlik sebebiyle olay yerini terk ettiğine dair kuvvetli şüphelerin mevcut olduğunu, ispat yükünün yer değiştirdiğini, talebin teminat dahilinde kaldığını, davacı/ sigortalı tarafından ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca tazminat miktarına ve faize de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden faiz ve ferilerine ilişkin davacı talebinin reddine karar verilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kasko şirketinden maddi tazminat talebine ilişkindir.
Dava dosyası hakkında, mahkememizce daha önce verilen zaman aşımı nedeniyle red kararının—-tarafından kaldırılması üzerine, yeni esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı taraf, —- tarihinde gerçekleşen kazada aracının hasarlandığını zararın karşılanması için davalı —— başvurulduğunu ancak zararın tazmin edilmediğini, belirterek davalı sigorta şirketinden —– sözleşmesi nedeniyle —– tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– şirketi rizikonun teminat dışı olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı sigorta şirketine —e sigortalı aracın Sürücü — yönetimindeki — plaka numaralı araç ile—- yönünden gelip, —-yönünde seyir halinde giderken,—- geldiğinde, yönetimindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gerçekleştirdiği kaza neticesinde, —– plaka sayılı araçta meydana gelene hasarın neler olduğu ve miktarı ile bu hasardan davalı şirketin sorumlu olup olmadığı, hasarın teminatı dışı kalıp kalmadığı hususundadır.
Öncelikli olarak, meydana gelen hasarın kasko teminatı kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilmiştir.
— tarihinde yürürlüğe giren —— hariç olmak üzere bu maddenin —- bentlerindeki ihlaller nedeni ile sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” teminat dışı hal olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda; Dosyaya sunulan belgelere göre, dava konusu kazanın — tarihinde, akşam üzeri — sıralarında meydana geldiği, kaza sonucu polis tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün imzası bulunmadığı, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği,—-soruşturma ifadesinde kaza öncesi bir miktar alkol aldığını ikrar ettiği, davacı vekilinin—- tarihli beyan dilekçesinde de bildirdiği üzere —-kaza sonucu yaralanmadığı anlaşılmakla, bu haliyle hasarın teminat içinde olduğunu ispat yükümlülüğü sigortalıdadır.
Bu durumda, olayın oluş şekline ve — tarihinde yürürlüğe giren —– göre sigortalının meydana gelen kazanın teminat içinde gerçekleştiğini ispat edememiş olmasına göre davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.963,92 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.909,52 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.875,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022