Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/411 E. 2022/701 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/411 Esas
KARAR NO:2022/701

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında 28.11.2020 tarihinde “—Sözleşmesi” imzalanmıştır. Müvekkilimiz anlaşmaya istinaden 02.12.2020 tarihinde 6.666,67-TL ve 27.11.2020 tarihinde 100.126,44-TL olmak üzere davalı şirkete toplamda 106.793,11-TL ödeme yaptığını, müvekkili ile taraflar arasındaki sözleşmenin 13’üncü maddesinde düzenlenen ayrılma hakkını kullandığını ve ödemiş olduğu 106.793,11-TL bedelin kendisine iade edilmesini davalıya bildirerek sözleşmeden ayrıldığını, davalınında müvekkilinin yapmış olduğu bu ayrılma bildirimine istinaden 06.04.2021 tarihinde 20.000,00-TL ve 15.04.2021 tarihinde 20.000,00-TL olmak üzere iki ayrı iade gerçekleştirdiğini, henüz müvekkiline iade edilmeyen 60.000,00-TL bakiye bedel olmasına karşın davalı şirketin bu iadeyi müvekkiline yapmadığını, bunun üzerine müvekkilinin davalıya gönderdiği —yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kalan 60.000,00-TL’lik iadenin tebliğ tarihinden itibaren üç gün içerisinde bildirdiği banka hesabına yapılmasını davalıya ihtar ettiğini, ancak davalının ihtara rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkilimizin 60.000,00-TL’lik alacağının tahsili amacıyla —- numaralı dosyasından icra takibine başlatıldığını, ancak davalının bu icra takibine haksız ve kötüniyetli bir şekilde itiraz ettiğini, alacaklarının tahsili için başlatılan—- esas numaralı dosyasına, davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, alacaklarının likit olması sebebiyle davalının itirazının alacaklarını geciktirmeye yönelik haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere, davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müvekkili şirketin sözleşmeden ayrılan davacı tarafa sözleşmenin 13. Maddesinin Ayrılma Hakkına uygun olarak ödemelerini yapmaktayken davacı tarafından icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiğini haksız ve hukuka aykırı yapılan icra takibine itiraz etmelerinin sebebiyle itirazın iptali davası açıldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiğini, davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden ayrılma nedeniyle iade edilmesi gereken alacağa dair itirazın iptali davasıdır.Davacı vekili, davacı ile davalı arasında yapılan anlaşmaya istinaden davalıya 106.793,11-TL ödeme yapıldığını, sözleşme uyarınca ayrılma hakkının kullanıldığını, davalıca 40.000,00 TL iade edildiğini, kalan 66.793,11 TL’nin de iadesi için yapılan takibe itirazın iptali ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının taraflar arasında yapılan sözleşmenin ayrılma hakkı maddesine bianen ilgili hizmet bedeli mahsup edilerek iadenin yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık, taraflar arasında 28/11/2020 tarihinde imzalanan sözleşme imzalandıktan sonra davacı sözleşmenin 13.maddesinde tanımlanan ayrılma hakkını kullanması nedeniyle davalı tarafından davacıya iade edilmesi gereken 60.000,00 TL olup olmadığı, bu alacağı dair yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediği noktasındadır—-sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 60.000,00 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı ile davalı arasında 28.11.2020 tarihinde “—- Sözleşmesi” imzalandığı, davacı tarafça anlaşmaya istinaden 02.12.2020 tarihinde 6.666,67-TL ve 27.11.2020 tarihinde 100.126,44-TL olmak üzere davalı şirkete toplamda 106.793,11-TL ödeme yapıldığı, bilahare davacı yanca taraflar arasındaki sözleşmenin 13’üncü maddesinde düzenlenen ayrılma hakkını kullandığı ve ödemiş olduğu 106.793,11-TL bedelin iadesini talep ettiği, davalı tarafçada toplamda 40.000,00 TL davacıya iade yapıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur.Taraflar arasında 28/11/2020 tarihinde akdedilen “— Sözleşme” başlıklı sözleşmenin 13.maddesinde ayrılma hakkı ; “Müşteri yukarıda yazılı cayma süresi geçtikten sonra artık sözleşmeden cayamayacak ancak teslimat gününe kadar üyelikten ayrılabilecektir. Müşteri üyelikten ayrılmak isterse ayrılma talebini yazılı olarak—-bildirir. Bu takdirde müşteri tarafından—- ödenmiş olan hizmet bedeli iade edilmez. Müşterinin bakiye hizmet bedeli olması halinde —- bu bedeli talep etme hakkı saklıdır. Ancak müşteri tarafından ödenmiş olan varsa peşinat varsa ara ödemeler ve taksitler, yazılı ayrılma talebi — ulaştıktan 90 gün sonra müşteriye iade edilir. Müşteri bu bedeli ödediği haliyle ancak yukarıdaki kesintiler yapılmış olarak alır. Müşterinin ödediği bedele ilişkin faiz vb. Talep etme hakkı yoktur. ” şeklinde düzenlenmiştir.Anılan sözleşmenin 5.maddesinde hizmet bedeli, sözleşme ekindeki ödeme planındaki yazılı bedel kadar alınacağı belirtilmiştir.Taraflar arasındaki, imzalanan sözleşmeye dair ön bilgilendirme formunun 5. ve 6.maddelerinde ise, cayma hakkının 14 gün olduğu, bu süre geçerse ve cayılırsa hizmete bedeli iadesi yapılmayacağı belirtilmiştir. Taraflar arasında 28/11/2020 tarihinde akdedilen “— Sözleşmesi, EK-1 Yöntem Sözleşmesinde ise, hizmet bedeli 16.000 TL olarak belirlenmiştir.
Bu kapsamda, davalının davacıdan tahsil ettiği ücretlerden taraflar arasında akdedilen tasarrufa dayalı faizsiz konut, araç ihtiyaç sistemi temel sözleşmesinin 13.maddesi ve yukarıda anılan sözleşmeler gereğince 16.000,00 TL mahsup hakkı bulunduğundan, davacının davasında 44.000,00 TL yönünden haklı olduğu değerlendirilerek bu miktar yönünden takibe itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.—–
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının—- Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 44.000,00 TL asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.005,64 TL harçtan peşin alınan 724,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.280,99 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden— vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan — vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 783,95 TL harç ile 1.091,60 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 800,51 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan — arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde—- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.