Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/403 E. 2022/610 K. 01.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/403 Esas
KARAR NO : 2022/610

DAVA: Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 01/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —– tarihi itibari ile —— ortaklığında bir şirket olduğunu, davacı —— ortaklarının aynı zamanda ——-tarihi itibari ile davalı şirketinde yetkilileri ve ortağı olduğunu, davacının —— tarihinde davacı ——-devir ettiklerinin bu devirden kısa bir süre sonra—–eski ortaklarından —— diğer paylarını —– tarihinde davacı eski—- ortaklarından ——– ise —– diğer paylarını —— tarihinde —– devir ettiklerini bu devirlerle birlikte davacı eski ortak ve yetkililerinin sadece davalı —- ortaklık ve yetkililik sıfatlarının devam ettiğini, davacı —— bağlarının ortadan kalktığını, —– hisselerini —–devir edildikten bir süne sonra,—- hakkında —– Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını işbu icra takibine davalıya borcu olmadığından davacının itiraz ettiğini, itirazdan sonra davalının —— Esas sayılı dosyasından da icra takibi başlatıldığı, süreyi kaçırdıkları için icra takibini durduramadıklarını, sonuç olarak davcının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bilakis davacının davalıdan —– alacağının bulunduğunu, işbu sebeplerle telafisi giderilmeyecek zararlar doğacağından —- teminat mukabilinde ——- Esas nolu icra dosyasına konu takibin durdurulmasını ve takibin iptalini, davacının — mahvına neden olacağından davacı —- hesapları ve aracı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını, davacının kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini davalı kötü niyetli olduğundan —–kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini vekalet talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davadaki hususların tamamının borcu ödemeden kaçınma maksadı güttüğünü, Müvekkil —— alacaklarının ticari defter ve kayıtlarda da mevcut olup bizzat Davacı—- yetkilisinin—–da bilgisi ve ikrarı dahilinde olduğunu, Davacı taraf, —- firma arasındaki alacak- borç ilişkisini şirket ortaklarına ve şahıslara indirgemeye çalışmakta ve sanki hileli işlemler yapılmış gibi iftira niteliğindeki beyanları ile de yazışmalarda dahi kabul etmiş olduğunu borcunu bertaraf etmeye çalıştığını, Davacı —- ile Müvekkil ——arasındaki ticari ilişki hisse devri sonrasında da uzunca bir müddet devam ettiğini, Davacı tarafından Müvekkil —– defaatle ödemeler yapıldığını, bununla da yetinilmediğini, Davacı—–yetkilisi —-tarafından Müvekkil —-yetkilisi/ Davacı —– eski yetkilisi —– ödemeler yapıldığını ve ancak ne hikmetse Davacı tüm bu ödemeleri yaparken, Müvekkil —-gönderilen ancak yazılı olarak kabulden imtina ettiği mutabakatlara ve—— yazışmalarındaki kendi borç ikrarlarına ve ödeme vaadlerine rağmen aleyhine yapılan hileli (!!!) işlemlerden ancak aleyhine başlatılan icra takipleri neticesinde haberdar olduğunu beyan ve iddia ettiğini, Davacı tarafın, borçtan kurtulmak amacıyla böyle bir kurgu yarattığını kötü niyetli olarak borcu ödemekten kaçınmayı amaçlamakta ve Müvekkil —– ile Müvekkil —– yetkililerine de gerçek dışı ithamlarda bulunmak sureti ile zan altında bırakmaktan çekinmediğini. Davacının iftira niteliğindeki işbu beyanlarına ilişkin her türlü hakkımızı da saklı tuttuğunu, işbu sebeplerle haksız ve dayanaksız davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekilinin—– tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu , ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü.Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı —– davacı tarafça yatırılan—– mahsubu ile —— bakiye harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep olmadığından davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren—-hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—- ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda karar verildi.