Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2022/449 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/40 Esas
KARAR NO: 2022/449
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça, —- bononun tahsili amacıyla — tarihinde davacı —- aleyhine icra takibi başlatıldığını, keşidecisi davacı — olan takibe konu bonoları; davacı ——lehine keşide edilerek verildiğini, senetlerin hamili tarafından vadesinde protesto edilmediğini, buna rağmen davacının evraklarını takip ederek bulduğunu ve her iki senedin bedelinin de banka havalesi yolu ile alacaklı ciranta olan — farklı tarihlerde takip tarihinden önce ödediğini, davacı —- takip alacaklısı —- arasında başkaca hiçbir borç ve alacak ilişkisi bulunmadığını, taraflar arasında başkaca bir ticari ilişkinin de olmadığını, davacının —– olan ticari borçlarından kaynaklı ciro edilerek takip alacaklısına geçen icra takibine konu kılınan kambiyo senetleri dışında bir alacağının da olmadığını, takibe konu iki adet senet protesto edilmeksizin ve hesaplarına havale yolu ile hatta davalı yanın ısrarla vade farkı talep etmesi sebebiyle fazla ödeme de bulunulduğunu, davalı tarafın —- numaralı İbanına aşağıdaki yer verildiği şekilde ödemelerin yapıldığını; —- yukarıda yer verilen kalemler haricinde davacı — davalı tarafın yukarıda yer verilen İbanına yine takip konusu borca istinaden; —-şeklinde ödeme yapıldığını, söz konusu ödemeler sonrasında davalı —- tarafından imzalanan ibranamede de —-senetlerinden hiçbir alacak kalmamıştır.” denilerek huzurdaki yargılamada haklılıklarını kabul ettiklerini, iş bu ibraname haklılıkları ile birlikte davalı yanın kötü niyetini de |gözler önüne serdiğini, yapılan ödemelerin açıklama kısmında —- ifadesine yer verildiğini, tüm bu ödemelere rağmen davalı taraf, alacaklı olduğundan bahisle —- dosyasında davacı aleyhine kötü niyetli olarak takip başlatıldığını,—- davalı takip alacaklısı arasında hiçbir ticari alışveriş olmadığını, davaya konu senetlerin ciro yolu ile alacaklıya geçtiğini, lehdar ciranta —– borca batık olduğunu ve alacaklının açık bir kötü niyetinin mevcut olduğunu, alacaklının kendisine yapılan tüm ödemelere rağmen işbu takip başlatması hakkaniyete usul ve kanuna açıkça aykırı olduğunu,” beyan edip Davacının—- dosyasına konu bonolardan dolayı borcunun olmadığının tespitine, takibin iptaline, davacının borcu itfa etmiş olması nedeni ile borçlandırılmak istendiği —— takip dosyasının ivedilikle teminatsız durdurulmasına, İhtiyati tedbir kararı verilerek takibin durmasına, Davalının kötü niyetli olması sebebiyle %20’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, 2004 Sayılı İİK m. 169/a-f.3 gereğince davalı/sözde alacaklı aleyhine % 10’dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesini, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın tamamen icra dosyasındaki davalının alacağını geciktirmek amaçlı olarak kötü niyetle davayı ikame ettiğini, Dava dilekçesinde davalı ile davacı arasında başkaca bir ticari ilişki olmadığı beyan edildiğini, ancak dava dilekçesi dahi davacının doğru söylemediğini ortaya koyduğunu, İcra dosyasına konulan bonolardan biri —- tarihine keşide edilmiş —– olmasına rağmen davacı müvekkil hesabına ——-ödeme yaptığını beyan ettiğini, oysa bu tarihte davacının senetten dolayı borcunun toplam— olduğunu, davacının iddia etti ödemenin ise — olduğunu, bu hususun dahi davacının aralarında başkaca bir ticari ilişkisi olmadığı hususundaki beyanının doğru olmadığını gösterdiğini, davacının sorumlu müdürü ve ortağı olduğu —- adına yapılmış işlere karşılık olmak üzere —- nolu hesabına keşide edilmiş,—— bedelli çek verildiğini, çek davalıya ciro yolu ile geçtiğini, yapılan ödemelerin de bu çeke ilişkin yapıldığını, çekin davacıya iade edildiğini, banka kayıtları incelendiğinde bu durumun ortayla çıkacağını, çekin arka yüzünde davalının cirosu olduğunu, yine bonoların protesto olmadığını ve davacının evraklarını takip ederek kimde olduğunu bulduğunu ve her iki senedin bedelini de banka havalesi yolu ile ödediğini beyan ettiğini, hiç kimsenin henüz vadesi dahi gelmemiş ve kendisine protesto gönderilmemiş olan bonolar için fazladan ödeme yapmayacağını, kaldı ki ödeme yapsa dahi bonoyu iade alası gerektiğini, davacının dorudan davalı ile arasında olmasa bile davalıya ciro yolu ile çek ve bonoları veren —— arasında ticari ilişkisinin bulunduğunu, ödemelerin bu ticari ilişkiye karşılık olmak üzere verildiğini ve ödemeler sonucu çek ve bonoların iade alındığını, davalıya fazladan yapılan bir ödeme olmadığını, davalıda dosyaya konu bonolar dışında davacının vermiş olduğu ve takip tarihinde halen ödenmemiş olan başkaca çek ve onolar da bulunduğunu, takip tarihinin —— olduğunu, davalı tarafından verildiği belirtilen —- senetlerinden hiçbir alacak kalmamıştır, masrafı avukatla konuşulup dosya kapanacaktır” ibaresinin bulunduğu makbuz niteliğindeki belge üzerinde tarih dahi bulunmadığını, ne zaman verildiği belli olmayan bir yazıya istinaden borcun ödendiğinin belirtildiğini, Oysa zaten icra dosyasına konu bonolara ait ödemeler —- tarihinde tamamen bitirilmiş olmalıdır. Bu tarihte ödemesi tamamen bitmiş olan bir alacaktan dolayı yeniden ödeme yapılmış olması ve makbuz alınması da basiretli bir tacirin yapacağı davranış olmadığını, olması gereken bu durumda icra dosya numarasının da yazılı olduğu ve bu dosya alacağına mahsuben tüm ödemelerin yapılmış olduğu başkaca bir alacak kalmadığı vs. şeklinde olması gerektiğini, üzerinde tarih dahi olmayan ve hangi alacağa ait ödeme yapıldığı da anlaşılmayan bir belgenin icra dosyası borcunun ödendiğine ilişkin makbuz olmasının mümkün olmadığını” beyan ederek haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açılmış olan davanın reddine, davacının hayatın olağan akışına aykırı beyanlarına itibar edilmemesine, davacı kötü niyetli olarak dava açmış olduğundan — az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —- sayılı takibi ve bu takibe konu edilen bonolar nedeni ile davacının menfi tespit istemine ilişkin olup İİK 72 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu edilen icra dosyasının dayanağı olan bononun incelenmesinde her iki bonoda keşidecinin davacı — lehtarların ——- bedelli olduğu her iki bononun da arka yüzünde davalının ciranta olarak göründüğü anlaşılmıştır.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı yana ait olmakla bu durumun istisnası kambiyo senedine dayalı davalardır. Dava kambiyo senedine karşı açılan bir menfi tespit davası ise ispat yükü yer değiştirip davacı üzerinde kalmaktadır. Bu noktada mahkememizce tarafların dilekçelerinde talep ettikleri tüm deliller toplanmış olup dosya kapsamında inceleme yapılabilmesi için bir mali müşavir bilirkişiye dosyanın tevdii sağlanmış taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda ara karar kurulmuştur. Ancak taraflarca ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemiş ve edilememiş bu nedenle de incelenememiştir. Buna binaen dosyadaki bilgi ve belgeler bilirkişi raporu ile de kül halinde değerlendirilmiş olup; dosyaya sunulan dekontların incelenmesinde davacı tarafça davalı hesabına —senedine istinaden açıklaması ile —–olmak üzere üç ayrı seferde ve tutarda toplam —- ödeme yapıldığı görülmüştür. Yine davacı tarafından davalı hesabına —-olmak üzere üç ayrı seferde ve tutarda toplam —- ödeme yapıldığı görülmüştür. İşbu yapılan ödemelerin açıklamalarından anlaşıldığı üzere davacı tarafça davalıya verilen senetlerin ödenmesi amacıyla gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Buna ek olarak davacı tarafça dosyaya sunulan bila tarihli belgede “…’nun senetlerinden hiçbir alacak kalmamıştır. Avukat masrafı avukatla konuşulup dosya kapanacaktır.” şeklinde ibarenin yer aldığı bu belgenin altında davalı tarafın isim ve imzasının yer aldığı anlaşılmış akabinde davalının isticvabına karar verilmiş, davalı taraf duruşmada hazır edilerek dosyaya sunulan belge kendisine gösterilmiş işbu belge altındaki imzanın kendisine ait olduğuna dair beyanda bulunulmuş bu hususlar da duruşma zaptına derç edilmiştir. Gelinen bu noktada davacının davalıya keşide etmiş olduğu bono bedellerinin tamamını hatta daha fazlasını ödediği sabit olup davacının menfi tespit isteminin kabulüne dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının —- sayılı takibi ve bu takibe konu edilen 2 adet bono nedeni ile borçlu olmadığının tespitine
2-Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 4.781,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.451,59 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 3.330,11‬ TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.519,19 TL’nin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 137,50 TL posta ücreti toplamda 1.037,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davadan önce gidilen arabulucukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022