Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2022/469 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/398 Esas
KARAR NO : 2022/469

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya——– tarihinde önüne ——çarptığını, çarpma neticesinde araçta büyük hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle aracın perte çıkarıldığını, davacı ile davalı arasında akdedilen ——şirketinin aracı rayiç değerine kadar teminat altına aldığını, kaza tarihinde aracın——–olduğunu, davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde mutabakatlı hasar —— feragatnamesinin imzalandığını, davacı şirkete ——-bedeli olarak toplamda———-konusunda mutabık kalındığını, ödemelerin davacıya yapıldığını, teminat altına alınan aracın rayiç bedelinin —- olduğu düşünüldüğünde bakiye —- davacıya ödenmediğini, davacı –şirketinin ——- —— olmamak için ibranameyi imzaladığını, ——-ödediği miktar ile ödenmesi gereken gerçek miktar arasında aşırı bir farkın olması durumunda ibra ve feragatnamelerin hukuken geçerliliği olmadığını, ödenen araç bedeli ile kaza tarihindeki rayiç bedel arasında fahiş fark olduğunu, ——–belirlenmiş özel şartta hasar tarihindeki —— teslim satış fiyatı üzerinden tazminat ödeneceğinin ifade edildiğini, —– tarafından yapılan eksik ödemenin genişletilmiş —– aykırılık teşkil ettiğini belirtmiş;——- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili mahkemenin ——– aracın davalı şirket —— tarihleri ———– poliçesi ile teminat altına alındığını, dava konusu kazanın —— tarihinde davalıya ihbar edildiğini, —— incelemesinde aracın onarım——– rayiç değerinin ise —– olduğunun tespit edildiğini,——– kabul edilerek rayiç değerin davacıya ödendiğini, sigortalının kendisine bildirilen rayiç değerde mutabık kaldığını, davalının tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davalı şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Başlangıçta —- Esas dosyasında görülen davada verilen yetkisizlik kararı üzerine yargılamaya mahkememiz— numarası ile devam edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi zararın —- tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında —- tarihinde tek taraflı kaza meydana geldiği, aracın—-olduğu, kaza akabinde ibraname düzenlendiği, davacıya —ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —— aracın karıştığı tek taraflı kaza nedeniyle hangi tutarda zararın meydana geldiği, dava konusu sigortalı aracın rayiç değerinin ne olduğu, davacının karşılanmamış maddi zararı olup olmadığı, varsa davalının——- kaynaklı sorumluluğun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——plakalı araca ——— mahkememize gönderildiği görüldü.
————- plakalı aracın tescil bilgilerinin mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —–tarafından—-raporda; —– plakalı araç sürücüsü —— meydana gelmesinde kusursuz olduğu, kaza tarihinde aracın piyasa rayiç ——– yeni ——aracın fatura değerinin piyasa—- olarak dikkate alınması gerektiği, davacının toplam zararının ——–olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilince —– ıslah dilekçesi ile dava değerinin —– çıkarıldığı, ıslah dilekçesinin bir nüshasının davalıya tebliğ edildiği görüldü.
Somut olayın değerlendirilmesinde; dava konusu aracın ——— tarihinde mutabakat imzalandığı, davalı ..——- fatura bedeli üzerinden ödemelerin mahsubu ile —— bakiye tutarın talep edildiği anlaşılmaktadır. Mutabakat ——ödeme yapan davalı ….—— başkaca bir sorumluluğu olup olmadığı ile—- değer —– davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti gerekmektedir:
—– sigortacı arasında ——gerekse tazminat miktarı bakımından bir uyuşmazlık çıktığı takdirde taraflar arasında akdedilen — poliçesi —– şart hükümleri, bu hükümlerde de boşluk olması halinde TTK’nun genel hükümlerinden ve devamında TBK hükümlerinden yararlanması gerektiği izahtan varestedir.
——– hadise tarihinde geçersiz olduğuna dair bir iddia yoktur. Aksine——— kabulündedir ve —- tarafından tazminat ödenmiştir. Davadaki öncelikli çekişme ibra nedeniyle bakiye tazminat talebinde bulunup bulunulmayacağı hususundadır. Davalı, yapılan ödeme sonucu alınan ibraname ile sorumluluğunun kalmadığını savunmaktadır. Dosyaya sunulu ibranameden, davacının aracının 01/11/2019 tarihinde geçirdiği kaza sonucu tam hasara uğraması nedeniyle—– üzerinden değerlendirildiği, bu tazminat bedelinin ödenmesi koşulu ile söz konusu zararın tamamen tazmin edildiği, davacının hasar dolayısıyla davalı … şirketini her türlü hak ve davadan kayıtsız şartsız ibra ettiğini beyan ve taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Söz konusu ibraname TBK 132. maddesi uyarınca tam bir ibradır. Davacı taraf; kayıtsız şartsız şekilde ibranameyi imzalamış olup, davacı yanca eldeki davada TBK. 28. maddesinde düzenlenen aşırı yararlanma hükümlerine dayanılmamış, zararın tamamının karşılanmadığından bahisle bakiye tazminat talebinde bulunulmuştur. Esasen iki ayrı ödemeyi kabul edip ibraname ——– halinde olduğu kabul edilemez ———-
2918 sayılı KTK’nın hem işletenleri hem de onların hukuki sorumluluğunu üzerine—— sigortalarını bağlayan emredici nitelikteki 111. maddesinin 1. fıkrasında bu Kanun ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu belirtilmiş, 2. fıkrasında ise “Tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü gibi madde, ibranamenin iptali için zarar görene yetersizlik, zarar verene de ——–iddiası ile iptal hakkı tanımış, iptal sebebi olarak da —-unsur olarak bu yetersizliğin veya——– açıkça belli olması halini kabul etmiştir. Bu durumdan anlaşılacağı gibi, maddede aşırı yararlanmayı düzenleyen TBK’nin 28. maddesinde öngörülen zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmış olması gibi halleri aranmamış diğer bir ———- unsurlara yer verilmemiş, ——–öngörülen aşırı yararlanmanın şartları aranmaksızın sadece açıkça yetersizlik—- yeterli olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, davacı tarafından dava dilekçesinde BK. 28. maddeye de dayanılmamıştır. KTK. 111. maddenin kasko sözleşmelerinde uygulanamayacağı, davacı tarafından, dava dilekçesinde TBK’nın 28. maddesine de dayanılmadığı hususu da dikkate alınarak mutabakatname gereği yapılan—— ödeme kabul edilirken davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülüp sürülmediğinin araştırılması, —-kayıt ileri sürülmediyse davanın reddine karar verilmesi gerekir (Benzer yönde;———-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonucunda; ——- bulunmadığı, yeni değer —-gereği tazminat talep edilmeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.014,40 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 933,70 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki——- (m.13/4) göre hesaplanan — maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava —- arabuluculuk ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için —-müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.