Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/384 E. 2022/138 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/384 Esas
KARAR NO : 2022/138

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—sözleşmesi yapıldığını, davacı tarafından davalıya —– ödendiğini, ancak—– gerçekleşmediğini ve —- iadesi için davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, taşınmaza ilişkin sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olduğunu, sözleşme geçerli olmadığından, sözleşmede yer alan —– bütün hükümlerin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğunu, 175.000,00 TL— ilişkin davacı talebinin haklı, davalı itirazının ise haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu belirtmiş, bu nedenlerle —- kapora yönünden davalının itirazının iptalini, —- üzerinden takibin devamını, —-olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, Mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—– gayrimenkulün satış sürecine geçildiğini, gayrimenkulün satışı için davacı tarafından —— cayma bedeli ödendiğini, taraflar arasındaki ilişkinin——–satışına ilişkin olduğunu, davacı tarafından imzalanan, davalı tarafından kabul edilen ve—–satışına ilişkin olan—– sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olduğunu, sözleşme geçersiz olduğu için, — bedeli—— ——- altındaki feri şartların da geçersiz olduğunu, kapora olarak ödenen paranın iade borcunu satıcı davalıya yüklediğinden haksız itirazın iptali gerektiğini, hukuken— para istenebilmesinin sözleşmenin geçerli olması şartına bağlı olduğunu, cayma parasının — borç olduğunu, dolayısıyla sözleşme herhangi bir nedenle geçersiz ise —- adı altında—- istenemeyeceğini ve sözleşme geçersiz olmasına rağmen — —– altında ödeme yapılmış ise bunun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulünü talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, sözleşme kapsamında ödenen bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
Öncelikle; taşınmazın devrini öngören sözleşmelerinin hukuki nitelikleri, unsurları, tabi oldukları şekil şartları ve bu şartlara uyulmamasının sonuçları üzerinde durmakta yarar vardır.
Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri 818 sayılı Borçlar Kanununun Türk Hukukuna getirdiği yeniliklerdendir ve daha çok da koşulları henüz gerçekleşmediği için kurulması olanaksız olan—– görevini yerine getirmek ———- tercih edilen bir sözleşme türüdür.
Borçlar Kanunu, kural olarak sözleşmelerde —–enimsemiştir. Nitekim bu husus kanununda açıkça belirtilmiş, ancak yasada—– halinde şekle bağlılık kabul edilmiş, —–öngörülmüşse ve bu biçimin kapsam ve sonuçları için başkaca kural konulmamışsa, sözleşmenin bu biçime uyulmadıkça geçerli olmayacağı hükme bağlanmıştır.
Yine, “—- altında aynı Kanunun 29. maddesinde; “Bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin sözleşmeler geçerlidir. Kanunlarda öngörülen istisnalar dışında, önsözleşmenin geçerliliği, ileride kurulacak sözleşmenin şekline bağlıdır.” denilmektedir.
Yine 818 sayılı Borçlar Kanununun 213. (TBK 237. mad.) maddesinde de, sözleşmenin—- taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanması şartı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. —- sayılı Noterlik Kanununun —maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde (resen) yapılacağı kuralını getirmiştir.
Burada, kanunun öngördüğü şeklin bir geçerlilik — şartı olarak düzenlendiğini, buna uyulmadan yapılan sözleşmelere “geçersizlik”——- bağlandığını, bunun hukuki mahiyet olarak emredici nitelikte olduğunu, bu nedenle de —- bağlanan— tarafından, taraflar ileri sürmeseler dahi, yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınması gerekmektedir.—– sayılı ilamı).
Öyle ise Türk Borçlar Kanununun 237. (BK 213) maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 706 ve Noterlik Kanununun 89.maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği —şartına bağlı kılınan sözleşmelerdendir. Anılan hüküm geçerlilik şartıdır. Yasa’nın bu maddesinde öngörülen şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler hüküm doğurmaz. Davaya konu — —-şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Geçersiz sözleşmedeki fer’ilere ilişkin hükümler de geçersizdir.
İzah olunan gerekçeler ile taraflar arasında imzalanan taşınmaz satışına yönelik— amir hükmünde belirtilen resmi şekil şartına uyulmaksızın — düzenlendiği, resmi şekil şartının geçerlilik şartı olduğu, Yasa’nın bu maddesinde öngörülen şekle uyulmadan yapılan sözleşmelerin hüküm doğurmayacağı, geçersiz sözleşmedeki Fer’ilere ilişkin hükümlerin de geçersiz olacağı bu nedenle de davacı tarafça davalıya ödenen kapora bedelinin davacı tarafa iadesinin gerekeceği, buna bağlı olarak ise — sayılı takip dosyasında; davalının 175.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa sebepsiz zenginleşme tarihi olan ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş olan 12.254,79 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplamda 187.254,79 TL alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamnına, alacağın likit niteliği göz önünde bulundurularak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR
1-Davanın KABULÜ ile;
—- sayılı takibine yapılan itirazın —— asıl alacak, 12.254,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 187.254,79 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Davacı lehine hükmedilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 12.791,37 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.052,30 TL ile eksik bakiye 10.739,07 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4—-tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 21.557,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 2.120,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 73,60 TL posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davadan önce —–davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.