Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/382 E. 2022/59 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/382 Esas
KARAR NO : 2022/59

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı—- tarafından işletilen —–, davalıya—– gerçekleştirilen ihlâlli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla—- dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya tebliğ edildiğini, borçlu, davacı şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, —-Yaptırılması Hakkında Kanun”— —-ödeneceği hususu yasada düzenlendiğinden davalı tarafça da bilindiği varsayılarak sözleşme ilişkisi kurulduğunu, İtiraza konu borcun sebebini teşkil eden ihlâlli geçiş fiilinin tanımlanması: İhlâlli geçiş, davacı şirket tarafından yapımı ve —— kullanılması anlamına geldiğini, yasa gereği ihlâlli geçiş vaktası ödemesiz geçiş anında tamamlanır ve ihlâlli geçiş cezası ödemesiz geçiş anında kesinleştiğini, ancak yasada öngörülen 15 günlük yasal süresi içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde ihlâlli geçiş cezası yine yasa hükmü gereği kendiliğinden terkin olduğunu,6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30.maddesinin 5. Fıkrasında (25/05/2018 tarihli ve 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan— sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. Maddesinde tadil edildiği haliyle) “—– verilen—– geçiş ücretle-rini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, —— mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” düzenlemesi getirilerek davacı şirketine işletici şirket sıfatıyla— hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verildiğini, —- yapan aracın sahibinden, geçiş ücreti ile bu ücretin dört katı tutarında ceza, davacı şirketi tarafından genel hükümlere göre yani özel alacak olarak tahsil edildiğini bunlara istinaden —açılan itirazın iptalini, takibin asıl alacaklar üzerinden devamını, %20den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya hükmedilmesini, talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davacı tarafından davalı aleyhine —başlatıldığını, ihlal edildiğini iddia ettiği geçiş bedelinin ayrıca dört katını da cezai şart olarak istenildiğini, işbu takipten gönderilen ödeme emri üzerine davalı şirketinin ise “..—-içerisinde para bulunmasına rağmen sistem çekmemiştir. Önceki dönemlerde sonradan — çektiği ücreti, bu tarih ve sonrasında çekmemesinin sorumlusu firmamız değildir…” şeklindeki ifade ile itiraz ederek takibi durdurduğunu, Davacı şirketin — bakiyesi bulunmuş olmasına rağmen para davacı şirket tarafından çekilmediğini, bu geçişe istinaden gişe kapısının da açıldığını,——, ödeme tablolarının ve bakiyeleri — ettiklerini, davacı şirketin ihlal edildiğini iddia ettiği diğer 16.12.2020 tarihli geçişte ise davalının bakiyesi bulunmamış, fakat yine —- bulunmadığının fark edilmesi üzerine davalıca — ödemesi yapılmışsa da davacı şirket tarafından yine gerekli—olduğunu, yine ifade edilmelidir ki müvekkile ikinci geçişe istinaden de hiçbir bildirim yapılmadığını, bildirim yapılmaksızın müvekkili aleyhine doğrudan icra takibi başlatılmış olması da hiçbir. hukukilik barındırmadığı gibi davacının kötü niyetinin en açık göstergesi olduğunu, davacı şirket bu gibi bir ihlali geçişin bildirimini yapmış olsa ilgili bedel derhal davalı tarafından ödeneceğini, davacı şirketin salt daha fazla haksız kazanç elde edebilmek— bulunmasına rağmen kasten para çekmemeyi, yine aynı şekilde daha sonradan bakiye doldurulması halinde de yine parayı kasten çekmemeyi şiar edindiğini, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasasının 30/5 ve 7. maddesi uyarınca geçiş ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının — geçiş yapıp yapmadığı geçiş ücreti ve eklenen cezadan davalı tarafın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
İcra dosyası tetkikinde, davacı alacaklı şirket—— ilişkin alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, süresinde takibe itiraz neticesinde takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacının İhlalli Geçiş Ücreti ve 4 Katı Tutarındaki Ceza Bedeli Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
—— Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre; 4046, 3465 ve ——— uygulandığı — geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edileceği,
Davalıya ait —— tarihlerinde davacı —davacı vekilince —– görüntüleri ile sabit olduğu,
Olay kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda — tarihli geçişin ihlâlli geçiş olmadığı,
— tarihli geçişin ihlâlli geçiş olduğu,
—- plaka sayılı araca ait 1 adet İhlâlli geçiş yaptığı, bu geçişler için —
geçiş ücreti, 625,00 TL 4 katı cezası olmak üzere toplam 781,25 TL borcu olduğu anlaşılmakla, geçiş ücreti ve 6001 sayılı kanunun 30/5.maddesine göre tahakkuk ettirilen geçiş ücretini dört katı tutarındaki cezanın yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.—
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi şartları gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının— sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 156,25 TL geçiş ücreti, 625,00 TL Cezası olmak üzere toplam 781,25 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 53,37 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 5,93 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- kabul edilen miktarı üzerinden 781,25 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—— davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan — vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harç toplamı: 118,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 44 TL posta ücreti olmak üzere toplam: 544,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 272,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
12—– tarafından karşılanan —arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.