Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/48 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/381 Esas
KARAR NO : 2022/48

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından —nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ile yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla— takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun, ihlalli geçişlerden kaynaklı açılan takibe, —- sayılı dosyası kapsamında yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasasının 30/5 ve 7. maddesi uyarınca geçiş ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının —- —geçiş ücreti ve ——davalı tarafın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
İcra dosyası tetkikinde, davacı alacaklı —— ücreti ve ceza bedeline ilişkin alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, süresinde takibe itiraz neticesinde takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacının —–Kanun’un 30/5. maddesine göre; 4046, 3465 ve 3996 sayıl————– geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, —- giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edileceği,
Davalıya ait —– tarihinde davacı şirketin —–, davacı ——-
Davalının, ödemesiz geçiş yaptığı gün ve devam eden on beş gün içerisinde,—-davacı şirkete —-bulunan hesaplara yatırdığına dair herhangi bir delil sunmadığı, —- ihlalli —- sonra,— yeterli bakiye bulundurmadığı,
Geçişlerde, —— para bulunmaması ———-, geçiş yapan araç sürücüsüne ihlalli geçiş bildirimi tebliği yapılarak, geçiş bariyerlerin açıldığı bu saatten sonra geçiş ücretinin ödenmemesi sorumluluğunun ihlalli geçiş yapan araç sürücüsünde olduğu, söz konusu olayda da ihlalli geçiş bildirimlerinin düzenlendiği, geçiş yapan davaya konu araç sürücülerine tebliğ edilmesine rağmen,— ödenmediğinden, geçiş ücreti ve cezasının kesilmesinin kanuna uygun olduğu,
Davalı şirkete ait aracın, davacının işletmekte —- kararı dikkate alındığında davacı tarafından ihlalli geçiş bildiriminde bulunulmasının zorunlu olmadığı, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin — tarifesine uygun olduğu, davalı araç –içinde de geçiş ücretini ödemediği anlaşılmakla, geçiş ücreti ve 6001 sayılı kanunun 30/5.maddesine göre tahakkuk ettirilen geçiş ücretini dört katı tutarındaki cezanın yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.——— alacağın likit olduğu ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi şartları gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davalının—– sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
3-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 66,77 TL karar ve ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7,47 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- 977,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 118,60 TL harç ile 29,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9——arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.