Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/371 E. 2023/464 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/371 Esas
KARAR NO : 2023/464

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili firmaya ait olan —– Plaka numaralı, —- model,—— aracın, davalı şirket bünyesinde —–sayılı birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı iken 06.07.2020 tarihinde kaza yaptığını ve tam hasar (pert total ) işlemine tabi tutulduğunu, davalı şirketin, 09.11.2020 tarihinde dilekçesi ekinde sunmuş oldukları Tam Hasar İşlemleri Mutabakatname Ve Taahhütnamesi, Kurumsal Havale Talimatı ve Taahhütname Belgelerinin müvekkili şirketçe imzalanmasını talep etmesi üzerine müvekkili şirket yetkilisinin belirtilen araç bedeline itiraz ettiğini, bunun üzerine davalı kurumun bu haliyle imzalanmaması halinde dava yoluna gidileceğini ve alacağın yıllar süreceğini belirtmesi üzerine müvekkilinin ekonomik olarak zor durumda kalmamak için yasal haklarını saklı tutarak bu belgeleri imzaladığını, daha sonra davalı şirketin talebi üzerine 25.11.2020 tarihinde satış sözleşmesi ile aracın dava dışı ——satış işleminin yapıldığını, dilekçesi ekindeki Araç Satış Sözleşmesi ile yapılan satış işleminden sonra davalı şirketçe müvekkiline 01.12.2020 tarihinde ödeme yapıldığını, davalı tarafça her ne kadar müvekkili şirkete ait araca 330.000.00 TL değer biçilmiş ve bu bedel müvekkiline ödenmiş ise de dilekçesi ekinde sunmuş oldukları emsal ilanlardan da görüldüğünü, araçların gerçek bedelinin 440.000,00.-TL / 450.000,00.-TL civarında olduğunu, müvekkiline ait aracın gerçek bedelinin yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını, bu nedenle HMK m.107 kapsamında bedel arttırmak ve ıslah etme hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL araç bedelinin 01.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili firmaya ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin kaza tarihi olan 06.07.2020 tarihinden ödeme tarihine kadar geçen beş aylık süre içerisinde oldukça değerli olan ve iş konusunda ciddi kazanç sağlamaya önayak olan aracından mahrum kaldığını ve birçok işini yapamadığını, Yargıtay —–H.D. ——. ilamı gibi birçok yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, söz konusu kazada müvekkili şirket adına araç mahrumiyeti/kazanç kaybı bedeline ilişkin de hüküm kurulması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin, davalıların oyalaması nedeniyle aradan geçen 5 ay boyunca aracı kullanamaması nedeniyle uğramış olduğu araç mahrumiyet/kazanç kaybının tespiti yapılarak, HMK M.107 kapsamında bedel arttırmak ve ıslah etme hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00.-TL Araç Mahrumiyet/Kazanç Kaybı bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili firmaya ödenmesine karar verilmesini, haklı davalarının kabulü ile; müvekkili şirkete ait aracın bedelinin tespiti ile bu bedelin düşük ödenmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL’nin 01.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsil ile müvekkili firmaya ödenmesine, dava konusu trafik kazası sonucu müvekkilinin, aradan geçen 5 ay boyunca aracı kullanamaması nedeniyle uğramış olduğu araç mahrumiyet/kazanç kaybının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK md.107 göre kazanç kaybının tazmini için şimdilik 1.000.00.-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkil firmaya ödenmesine, mahkeme masrafları, arabuluculuk masrafları ve avukatlık ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davaya konu poliçede rehin hakkı tesis edildiğinden davacının huzurdaki davaya devam etmesine rehin hakkı sahibinin açık ve şartsız muvafakatinin bulunmaması halinde davada aktif husumet yokluğu bulunacağından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, her halükârda amir yasa ve sözleşme hükümleri kapsamında usul ve yasaya uygun hasar değerlendirmesi neticesinde ödenen tazminat ile müvekkili şirketin sorumluluğu yerine getirildiğinden davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine, davanın ——ihbarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; —— plakalı aracın PERT TOTAL işlemini görmesi nedeniyle ödenen 330.000,00 TL sigorta tazminatının yetersiz olup olmadığı, ödenmesi gereken herhangi bir araç bedeli olup olmadığı, davacının herhangi bir kazanç kaybı olup olmadığı, davalının kazanç kaybından sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu tespit edildi.

Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında ;
Davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının —–adına kayıtlı —– sevk ve idaresinde bulunan —— plakalı aracın 06.07.2020 günü saat 15:20 sıralarında —– ili—— ilçesi—–istikametinde ilerlemekte iken, aracını emniyet şeridine park edip iddiasına göre arıza nedeni ile beklemekte iken aynı yönde ilerlemekte olan —–adına kayıtlı —- sevk ve idaresinde bulunan ——- plakalı aracın arkadan çarpmasıyla meydana geldiği anlaşılmıştır.

13.12.2020 tarihli Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Emniyet şeridinde park halinde bulunan—– plakalı kamyon aracın şöförü olan —— emniyet şeridinde park halinde bulunan kamyon araç şoförünün zorunlu haller dışında park edilmesi yasak olmasına rağmen kaza yerine park ettiği, bekleme yaptığı ve 150 metreden görünür reflektif özelliğe sahip üçgen yansıtıcı reflektörleri yere bırakarak gerekli önlemi alması gerekirken hiç bir önlem almadığı arkasından gelen aracın kendisinin durmuş park etmiş olduğunu fark edebileceğini sağlamadığı, bu nedenle kazaya asli olarak sebebiyet verdiği, bu nedenle %70 oranında kusurlu olduğuna, —– Plakalı Çekici (Yarı Römork Çekicisi) Aracın Şöförü Olan ——davaya konu kazanın meydana geldiği bölgenin —–Bölgesi sapağını geçer geçmez emniyet şeridinde gerçekleştiği, çekici dorse araç şoförünün sapağı geçer geçmez kaza fotoğraflarından görüldüğü üzere tamamı emniyet şeridinde yola taşma yapmadan park etmiş olan araca sol arkadan çarpmış olup, trafiği tehlikeye sokacak şekilde şerit değişikliği yaptığı, yani emniyet şeridine dalma yaptığı bu nedenle kazanın oluşumuna tali oranda katkı sağladığı bu nedenle %30 kusurlu olduğuna, kanaat getirilmiştir.

Davacı vekili, kaza neticesinde, aracın pert total işlemine tabi tutulduğunu ve davacıya 330.000,00 TL ödendiğini, bu bedelin düşük olduğunu şimdilik 10.000,00 TL’nin 01.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini ve yine trafik kazası sonucu davacının aradan geçen 5 ay boyunca aracı kullanamaması nedeniyle uğramış olduğu araç mahrumiyet/kazanç kaybının şimdilik 1.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Olay kapsamında teknik yönden bilirkişi raporları aldırılmıştır.
13.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Kaza tarihi olan 2020 yılı Temmuz ayı içerisinde yapılan piyasa araştırmasında—— Plakalı aracın piyasa rayiç değerinin 396.000,00 TL olduğu, bu nedenle davacı yanın bakiye zararının (396,000.00 – 330,000.00) 66,000.00 TL olduğu, —— Plakalı aracın davaya konu kaza nedeni ile kazanç kaybının (60 gün x 750,00 TL) 45.000,00 TL olduğu, belirtilmiştir.

Rapor denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili değer arttırım dilekçesi ile, araç değeri tazminatı olarak 66.000,00 TL ve Kazanç Kaybı Tazminatı olarak 1.000,00 TL olmak üzere toplam 67.000,00 TL’den araç değeri tazminatının kısmı ödeme tarihi olan 01.12.2020 tarihinden; kazanç değer kaybının olay tarihi olan 06.07.2020 tarihinden itibaren tahsilini talep etmiştir. Davalı kasko şirketi, kazanç kaybı teminat kapsamında olmaması nedeniyle, bu zarardan sorumlu olmadığından kazanç kaybı talebi yönünden davanın reddine, davacının bakiye 66.000,00 TL zararı bulunduğundan bu bedel yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
66.000,00 TL’nin 01/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Aşan istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.508,46 TL harçtan peşin alınan 1.144,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.363,86 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 10.560,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.204,16 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 2.535,85 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.498,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red (%1,49 ) ve kabul (%98,51 ) oranına göre hesaplanan 1.300,30 TL’sinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili, 19,70 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.