Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 E. 2022/153 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/335 Esas
KARAR NO: 2022/153
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/05/2021
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un —– kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.“ hükmünü haiz olduğunu, davalı, —– tarihinde ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan otoyolundan ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri — sürede de ödenmediği için davalı hakkında —– sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının ise ücretli geçiş olduğuna ilişkin uyarı olmadığı, tarafına herhangi bir tebligat yapılmadığı gerekçeleriyle icra takibine itiraz ettiğini, izah edilen sebeplerden ötürü, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak üzerinden asgari %20 oranında icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için dava ve talep eder.
SAVUNMA: Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davacı tarafından işletilen köprü ve otoyolu kullanan davalıya ait aracın ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talebidir.
—- icra dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde toplam — istendiği, takibin dayanağının geçiş listesi olduğu, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı dava dilekçesinde —– asıl alacak talep ettiği görülmüştür.
Dava konusu ücretli köprü ve otoyolun davacı tarafından işletildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. İhtilaf, davalıya ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı dava dilekçesinde belirtilen miktardan davalının sorumlu olup olmadığı ve geçiş ücreti ile para cezası miktarına ilişkindir.
——– müzekkere yazılarak; davaya konu araç için iddia edilen geçiş tarihinde —– hesabında ne kadar bakiye olduğu, geçiş tarihinde o hesaplardan tahsilatın yapılıp yapılmadığı, belirtilen araç yönünden ——geçiş ücretlerinin ödenmesi için tanımlanmış otomotik ödeme talimatının olup olmadığı hususu sorulmuş yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu araç trafik tescil kayıtları dosya arasına celbedilmiş, incelenmesinde dava konusu aracın davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konularının çözümü için dosya uzman elektrik /elektronik bilirkişisine tevdi edilmiş, HMK nın 266. Maddesi gereğince alınan bilirkişi raporunda; “Davacının işletmekte olduğu otoyoldan davalı şirkete ait —– plakalı araç ile ihlali geçiş anında davalının yeterli bakiyesi olmadığı için ihlalli geçiş yaptığı lakin geçişten sonraki—-süreç içerisinde yeterli bakiyeye eriştiği için ihlalli geçişten bahsedilemeyeceği, tahakkuk ettirilen geçiş cezasının haklı olup olmadığı haklı ise hangi miktarda geçiş cezası tahakkuk ettirilmesi gerektiği hususunda —– süreçte davalının yeterli bakiyeye sahip olmasından dolayı geçiş cezasına tabi olmadığı, bu itibarla —– icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususunda davalının geçiş anı ve sonrasındaki —- süreçte yeterli bakiye bulundurma edimini yerine getirdiği için işbu itirazının haklı olduğu, dava konusu geçiş ücretinin, davacının sisteminden kaynaklı ücret temini yapılamadığından ödenmeyen işbu —– geçiş ücretinin davalı tarafından ödemekle yükümlü olduğu, “yönünde görüş bildirilmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan —– kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.— hükmü düzenlenmişken —- fıkralarında yer alan —– madde ilave edilmiştir.
—— önce —– erişme kontrolünün uygulandığı —— geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanunun 30. maddesinin, —– fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen ——- ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin ——fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
—– 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesinin —- iddiası ile açılan davada,—– İşletme hakkı verilen veya devredilen—– kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir.—- cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve —-veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.—–
Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya — sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. —- kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır.
— uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte — aboneliği aldıkları —– hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan aracın plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edildiği —— boyunca devam ettiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüştüğü bilinmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının özel hukuk hükümlerine tabi ticari şirket olduğu, davalının da ticari şirket olduğu, davacıya, —- çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için farklı hukuki rejim ve usulleri düzenleme yetkisi verildiği, davacının ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı, ihlalli geçiş halinde geçiş ücretinin mutlaka geçişi izleyen— gün içerisinde sadece —– ödenmesi gerektiği, davalı tarafça — günlük sürede yeterli bakiyeye ulaşıldığı, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/7. Maddesi kapsamında ceza bedelinden davalının sorumluluğunun bulunmadığı, sadece geçiş ücretini ödemesi gerektiği anlaşılmış, İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. davanın kabulüne karar verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesine göre, “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.”
Somut olayda, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, arabulucu tarafından yapılan davete davalı şirketin görüşme toplantısına katıldığı dosyada mevcut arabuluculuk ilk oturum/açılış tutanağından anlaşılmış olup yargılama giderlerinin – arabuluculuk ücretinin davanın kısmen reddi dikkate alınarak yargılama giderlerinden kabul/red oranında sorumlu tutulması gerektiği kanaatiyle karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; —-sayılı icra dosyasına davalının —- yönünden yaptığı itirazın iptaline; takibin — asıl alacak üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 80,70 TL’den peşin olarak yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile 21,40 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı,59,30 TL peşin harç, 52,60 TL tebligat-müzekkere gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 729,70 TL yargılama giderinin 145,94 TLsinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 26,15 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 104,60 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 264 TL sinin davalıdan, 1.056,00 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022