Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/32 E. 2021/1206 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/32 Esas
KARAR NO : 2021/1206

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davalı takip borçlusu .—– sayılı dosyası ile ilamsız icar takibine girildiğini, davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından borca, faiz oranına ve işlemiş faiz miktarına itiraz edilerek takibin durduğunu, davacının takibe konu edilen —– hamili olduğunu, çekin kanuni süre içerisinde bankaya — işlemini yapmadığını, bu nedenle icra takibinin —yapılan — sağlanamadığını, takip borçlusu tarafından yapılan takibin asıl alacak yönünden 25.000,00 TL yönünden iptalini, 25.000,00 TL alacaklarının takip tarihinden itibaren işleyecek adi kanuni faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, alacağının likit olduğundan ve borçlu itirazında kötü niyet olduğundan alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması gerektiğini, davalının borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca itiraz ettiklerini, —ile hiçbir alışverişlerinin olmadığını, geçersiz bir çeke dayalı geçersiz bir ciro nedeni ile alacak talep edilemeyeceğini, ciro silsilesinin bulunmadığını, bu nedenle belgenin alacak için delil oluşturmadığını, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak için ibraz edilmeyen çek üzerinden hak düşürücü süre geçtiğini, ayrıca davacının sebepsiz zenginleşmediğini, bilakis davalının mağdur olduğunu, davalının —kullanma ve — aldığını, kendisi— yaptığını, gecikmeden — sahibine tazminat ödediğini, çek adına düzenlenen kişi bu sebeple bankaya ibraz edemediğini, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; davacının hamili olduğu zamanaşımına uğrayan çek nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelinin davalı keşideciden tahsili istemine ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi veya çekin zaman aşımına uğraması hallerinde çek hamili; Kendisine çeki ciro eden kendinden önceki cirantaya-lehtara arasındaki temel ilişkiye dayalı olarak alacak davası ya da çek keşidecisine karşı TTK madde 732 kapsamında sebepsiz zenginleşme davası açabilir.
TTK’nın 732. maddesi uyarınca açılan davalarda ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantaya yahut da hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. (TTK madde 732/4 -son)
Davacı hamil ile, davalı arasında temel ilişki varsa bu durumda her türlü delile dayanılabilir, temel ilişki mevcut değilse bu durumda sadece yazılı delille ispat edilebilir.
Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Keşidecisinin davalı, lehtarının —– bedelli çek için,
Davacı vekili, TTK madde 732 kapsamında, davalı keşidecinin sebepsiz zenginleştiği iddiasında bulunduğu, yukarıdaki şekliyle çekten anlaşıldığı üzere mevcut davada keşideci davalı,– davacıdır. Bu durumda ispat külfeti davalı tarafta olup, keşideci hamilin zararına sebepsiz zenginleşmediğini yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, hak düşürücü sürenin geçtiğini, çekin kumlama ve boyama işi için verildiğini, ancak işin yapılmadığını çekin iadesi gerektiğini savunmuştur.
Öncelikli olarak, Davalı tarafın hak düşürücü süre itirazı yönünden yapılan değerlendirmede;
—– sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya —- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Zamanaşımı yönünde ise, 6102 sayılı TTK’nun 732.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeye dayalı açılan takip ve davaların — tarihten itibaren 1 yıldır. Zamanaşımı süresi, çekin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren başlar. Zamanaşımı süresi çekin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerine göre belirlenir. Mülga 6762 Sayılı TTK’nın 726.maddesi uyarınca çekin ibraz süresi dolmasından itibaren itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar. 6102 Sayılı TTK’nın 732/4 madde ve fıkrası uyarınca çekin ibraz süresi dolmasından itibaren itibaren 1yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Buna göre dava konusu —– uğradığı, 1 yıllık zamanaşımı süresinin ise 07.01.2021 tarihinde dolduğu, davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 12.04.2019 tarihinde zamanaşımı süresi içerisinde takip yaparak zamanaşımını kestiği anlaşılmış olmakla, bu itiraz da yerinde görülmemiştir.
Bu kapsamda davalı çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğine yönelik gösterdiği tanıkların işbu davanın niteliği gereği dinlenemeyeceği, davalının da tanık dışında başkaca bir yazılı delil göstermediği, davalının TTK 732/1. madde gereği çeki lehdara vermek suretiyle borçlandığı, borcunu ödememe durumunda hamilin zararına sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda, davanın kabulü ile dava konusu çek hakkında yapılan takibe itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının —- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 25.000,00 TL üzerinden aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.707,75 TL karar ve ilam harcından298,67 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 1.409,08 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 9,30 TL başvuru harcı ve 298,67 TL peşin harç olmak üzere toplam : 357,97 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8—– arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzene karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.