Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2023/466 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.Cİstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/311 Esas
KARAR NO: 2023/466
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/05/2021
KARAR TARİHİ: 01/06/2023

—— maddesine göre —- adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —- Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, söz konusu alacağın faturaya dayalı ———-alacağı olduğunu, davalı vekili ile davaya konu icra takibine itirazı sonrasında gerçekleşen arabuluculuk görüşmelerinde müvekkili şirket tarafından ürün teslimi yapıldığını, ticari ilişkileri olduğunu kabul ettiğini ancak herhangi bir borcu olmadığını iddia ettiğini ve faturaya dayalı borcun ödendiğine ilişkin de herhangi bir belge sunmamış olduğunu, davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinin süresinde ve hukuka uygun olduğunu, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında davalının müvekkili şirkete takip konusu miktar kadar borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, davalının borcunu ödememek için haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği ortada olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; davanın kabulüne, davalı borçlu şirketin vaki itirazının iptali ile takibin asıl alacağı işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte devamına, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde; davacı şirketin —— kalan bakiye borçlarının olduğunu ve mutabakat sağlamak istediklerini belirtmiş olduklarını, ancak davacı tarafın geçen zamanda ruhsat süreci olduğundan dolayı söz verdikleri eksik cihazları tamamlama konusunda süre istedi taraflarınca eksik cihazların tamamlanması konusunda zorlayıcı herhangi bir hukuki girişimde bulunmadıklarını, diğer cihazların ise kutusunda bekletildiğini ve taraflarınca herhangi bir işlem yapılmadığını, bir yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen davacı tarafından hala firmalarına teslim edilmeyen ürünler bulunduğunu ve bu durum nedeniyle mağduriyet yaşadıklarını, söz konusu bakiyenin eksik cihaz ve sarflara ait olduğunu ve cihazlar gelmediği için ödemenin yapılmadığını, davacı tarafın bu durumu haksız kazanç elde etmek için kullanarak sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, ünitelerin 14.12.2020 tarihinde ruhsatlandırılarak faaliyetine başladığını, bu tarihten itibaren kullanmaya başlanılan cihazlarda hala eksiklikler, arıza ve sorunlar bulunmakta olduğunu, davacı şirket ve sahibi ——- aşkın süredir uzlaşamamakta olduklarını, faturada kayıtlı ve teslim edilmesi gereken ürünlerin eksik gönderilmesi ve gönderilen cihazlarda da 2.el ve bozuk cihazlar bulunması sebebiyle davacı şirket tarafından mağdur edildikleri ve dolandırıldıklarının açık olduğunu, verdiği zararları telafi etmesi gereken davacının bunun yerine hiç göndermediği ve bozuk gönderdiği cihazların parasını istemesinin 6098 S. TBK.49 Hükmü gereği zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu ve olayın bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, sipariş edilen 79.716,60 TL tutarındaki ürünler için bugüne kadar 54.716,32 TL ödeme yaptıklarını, ancak taraflarına hiç gönderilmeyen veya eksik/arızalı gönderilen cihazların karşılığı olan 25.000,60 TL’nin mağduriyetleri giderilinceye kadar ödemeyeceklerini de açıkça ifade ettiklerini, davacı firmanın mağduriyetlerini telafi yoluna gitmek yerine huzurdaki işbu davayı ikame ettiğini, huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——-dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 25.000,00 TL asıl alacak ve 894,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.894,88 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 27.01.2022 tarihli raporda, davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak 25.000,60 TL alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Talimat mahkemesi kanalıyla aldırılan makina mühendisi bilirkişi raporunda, satıma konu eşyaların ayıp giderim bedelinin 13.111,30 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;Takibin dayanağının; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen cari hesaba konu faturalar olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde bu meblağların kayıtlı olduğu, davalının ise ticari defterlerini sunmadığı, ticari defterlerin davacı lehine delil olduğu, ticari defterlere göre davalının davacıya 25.000,00 TL borcu bulunduğu, davalının ise cari hesaba konu satımların yapıldığını ancak ayıplı olduğunu beyan ederek ödemezlik definde bulunduğu, talimat mahkemesi kanalıyla aldırılan makina mühendisi bilirkişi raporunda, satıma konu eşyaların ayıp giderim bedelinin 13.111,30 TL olduğu anlaşılmakla, bu bedelin takip konusu 25.000,00 TL’den düşüldüğünde, 11.888,70 TL alacağın kaldığı anlaşılmakla, bu bedel üzerinden davanın kabulüyle takibin devamına karar verilmiştir.İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede; Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği ——— anlaşılmakla, anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ———-
Bu kapsamda, alacağın yargılama sonucunda bilirkişi raporları doğrultusunda miktarı tespit edildiğinden icra inkar tazminatı talebi yerinde görülmemiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının ———- sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 11.888,70 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 812,12 TL harçtan peşin alınan 297,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 514,64 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 356,78 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 2.276,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.082,56 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red (%52,45) ve kabul (%47,55) oranına göre hesaplanan 627,71 TL’sinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili, 692,29 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———–Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2023