Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/307 E. 2023/614 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/307
KARAR NO : 2023/614

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından —-İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takip konusunun—–no.lu, 60.000-TL bedel ve 25.08.2014 tarihli çek olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısına borçlu bulunmadığını ayrıca çekin cirantası ya da keşidecisi olmadığını, müvekkilinin çekin keşidecisi olan——ünvanlı şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, 24.02.2014 tarihinde — Noterliğinin —– yevmiye no.lu hisse devir sözleşmesi ile ortaklığını —- Kimlik numaralı —- devrettiğini bu nedenle imza yetkisinin iptal edildiğini çeke imza atmasının mümkün olmadığını kaldı ki çekteki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek—- İcra Müdürlüğünün —- sayılı takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile asıl alacak miktarı 70.574,13-TL’nin % 20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
—-. İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine 09/07/2015 tarihinde 58.880,00 TL asıl, 5.629,49 TL faiz, 5.888,00 TL çek tazminatı 176,64 TL komisyon olmak üzere toplam 70.574,13 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
—-. İcra Hukuk Mahkemesinin—-Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; mahkememiz dosyası davacısının—. İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyasına ilişkin usulsüz tebligat iddiasında bulunduğu mahkemece talebin reddedildiği kararın istinaf edildiği istinaf mahkemesinin istinaf talebini reddettiği BAM kararının temyiz edildiği Yargıtay’ın kararı onadığı anlaşılmıştır.14/06/2022 tarihli celsede davalı vekiline dava konusu çekin bulunduğu yeri mahkemeye bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş olup 22/06/2022 tarihli dilekçesinde davaya konu takibin ilamsız takip olduğunu bu nedenle çeke ilişkin beyanda bulunma yükümlülüğünün olmadığını beyan etmiştir—-. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; —-. İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı dosyası alacaklısının dava dilekçesinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattıklarını ancak müdürlüğün ilamsız takip idame ettirdiğini beyan eder takibin kambiyo senedine özgü haciz olarak devamına karar verilmesini talep etmiş olup mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —. İcra Müdürlüğü—–Esas sayılı dosyasına konu 60.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, davalının yasal hamil olarak çekten kaynaklanan haklarını kullanıp kullanamayacağı noktalarında toplanmaktadır.Kural olarak, imzası inkar edilmeyen senetlere karşı açılan menfi tespit davasında ispat yükü davacı borçludadır. Ancak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzasının borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (Yargıtay HGK’nın—- Esas—– Karar sayılı kararı).
Somut olayda davalı alacaklıya alacağa konu senedi dosyaya sunması için süre verilmiş ise de davalı tarafça alacağa konu senet dosyaya sunulmamıştır. Öte yandan davalı vekili takibin ilamsız takip olduğunu bu nedenle senedi mahkemeye sunma yükümlülüklerinin olmadığını beyan etmiş ise de—-İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasında alacaklı takibi kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını ancak icra müdürlüğünün ilamsız ilamsız takip ikame ettiğini beyan etmiş mahkeme da alacaklının iddiasını haklı görmüştür. Özetle davalı alacaklı imzanın borçluya ait olduğunu ispatlayamamıştır. Öte yandan bir an için davalının davasında haklı olduğunu ve takibin senede dayalı olmadığını ilamsız takip olduğunu kabul etmemiz halinde ise; ürk Medeni Kanununun 6. maddesine göre, Kanunda aksine hüküm yoksa herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. HMK’nın 190. maddesine göre de, İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. İspatın hangi delillerle yapılacağı HMK’da ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. HMK’ya göre, iki bin beş yüz lirayı aşan hukuki işlemlerin senetle ispatı zorunlu olup davalı taraf somut olayda alacaklı olduğunu ispatlar delil dosyaya sunmadığından zira dosyaya takibe dayanak evrak dahi sunulmadığından davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin 5.fıkrası uyarınca; “…Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”
Buna göre; alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olması ve takip nedeniyle borçlunun zarara uğramış olması koşullarına bağlanmıştır. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlunun) üzerindedir. davalının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının —-. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı icra dosyasından davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.820,92 TL karar ve ilam harcından 1.205,23 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 3.615,69 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.291,86 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ve 1.205,23 TL peşin harcı toplamı: 1.264,53 TL ile aşağıda dökümü yazılı 185,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu—–Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.