Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/29 E. 2021/853 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/29 Esas
KARAR NO: 2021/853
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinden özetle; — tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen —sayılı— istikametinde seyir halinde iken sola manevra yaptığı esnada aracının —- ile aynı istikamette seyir halinde bulunan— sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı aracın sağ yan kısmına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafık kazası meydana gelmiş olduğunu,söz konusu kazada — plaka sayılı aracın —– kusurlu olduğunu.bu kapsamda müvekkiline ait araçta hasar ve değer kaybı meydana gelmiş olduğunu—–ayrıca kazanç kaybı oluştuğunu,bu nedenle icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak haksız ve gerçeğe aykırı itiraz ile takibin durdurulmuş olduğunu, itirazın iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinden özetle; davanın yetki yönünde reddedilmesi gerektiğini, davalıya ait araçların sadece erkek personel tarafından kullanıldığını, bu nedenle araç sürücüsünün bayan olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ayrıca yaşlı bayan personelin davalı şirkette bulunmadığını,bu nedenle davanın husumet yokluğundan da reddedilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın davacıya ait araç sürücüsünün aniden şerit değiştirmesi neticesinde meydana gelmiş olduğunu, davanın reddedilmesini talep etmektedir.
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan araç değer kaybı ve hasar bedeli içerikli takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—–dosyasının tetkikinde davacı —— alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçluların süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —- yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı şirkete sigortalı —- meydana gelen trafik kazasında kazanın oluşmasında kusur oranının tespiti ile, —– plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli, kira kaybı ve değer kaybından davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarının belirlenmesi hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Trafik kazaları kusur hasar değer tespiti uzmanı bilirkişi tarafından düzenelenen— tarihli raporda, olayda davalının tamamen kusurlu olduğu, hasar bedelinin —- kaybı olduğu belirtilmiştir.
Tüm —–
— tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen — sayılı aracın —-seyir halinde iken sola manevra yaptığı esnada aracının sol ön kısmı ile aynı istikamette seyir halinde bulunan — sevk ve idaresindeki—- plaka sayılı aracın sağ yan kısmına çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında;
— tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalıya ait olan —plaka sayılı aracın tespit edilemeyen sürücüsünün seyir halinde iken aracının hızını kullanmış olduğu aracın teknik özellikleri, yol. görüş durumu vb. etkenleri birlikte değerlendirerek şerit değiştirmek istediği esnada aynı istikamette seyir halinde olan diğer araçların konumunu, hızını vb. hususlarıda gözardı etmeden şerit değiştirmesi gerekirken emniyetli bir şekilde manevra yapmamış olması ve gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeni ile kazaya sebebiyet verdiği, —- tamamen kusurlu olduğuna,
Davacı şirkete ait —– plaka sayılı aracın sürücüsünün —- seyir halinde iken meydana gelmiş olması ve kural ihlali yapmamış olması nedeni ile kusursuz olduğuna, kanaat getirilmiştir.
Buna göre,—– plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—plaka sayılı araç sigortacısı —- ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için —- uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,
—araç maliki —- araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı —- tehlike sorumluluğu bulunması,
—– belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
—– Değerlendirmede;
Değer kaybı; aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan sonraki piyasa değeri arasındaki farka verilen addır.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele —- olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.—-
Bu kapsamda, yukarıda sınırı çizilen sorumluluk kapsamında davalılar değer kaybından sorumludur.
Değer kaybının hesabı, teknik bir konu olması nedeniyle alanında uzman bilirkişiden rapor, değer kaybına ilişkin rapor düzenlettirilmiştir.
—–kararlarında vurgulandığı üzere; Değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve taracın kaza tarihindeki hasarsız hali ile piyasa rayiç değeri ve araçtaki hasar onarıldıktan sonraki hali ile piyasa rayici belirlendikten sonra aradaki fark değer kaybı zararı olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, —olarak davacıya ait araçta değer kaybının —- olarak tespit edildiği anlaşılmakla; bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedeller dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuş olmakla gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
İcra takibinde değer kaybı olarak,—- yönünden takip yapıldığı anlaşılmakla, değer kaybı yönünden yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmiştir.
Sigorta şirketine takipten sonra başvurulduğu için, —– açısında temerrüt tarihi takip tarihi olarak belirlenmiştir.
Davalı araç sahibi şirket yönünden, kaza tarihi ve takip tarihi itibari ile —– sitesinden talep gibi yasal faiz üzerinden hesaplama yapılarak işlemiş faize hükmedilmiştir.
— Değerlendirmede;
Denetime elverişli —- tarihli bilirkişi raporunda, kaza neticesinde davacıya ait araçta — hasar meydana geldiği, yukarıda sorumluluğu çizilen davalıların, bu zarardan sorumlu olduğu, davacı vekilince —yönünden bu alacak için takip yapıldığı anlaşılmakla, itirazın —- yönünden kısmen iptaline karar verilmiştir.
Sigorta şirketine takipten sonra başvurulduğu için, sigorta şirketi açısında temerrüt tarihi takip tarihi olarak belirlenmiştir.
Davalı araç sahibi şirket yönünden, kaza tarihi ve takip tarihi itibari ile —- faiz üzerinden hesaplama yapılarak işlemiş faize hükmedilmiştir.

Davacının —kaybına ilişkin takip yaptığı, bilirkişi tarafından kazanç kaybı, — içeresinde tamiratın yapılabileceği kabul edilerek günlük —- kaybı hesaplanmıştır.
Kazanç kaybı gerçek zarar niteliğinde olmayıp teminat kapsamında bulunmadığından, sigorta şirketi bu tazminat yönünden sorumlu değildir. Sigorta şirketi yönünden davanın bu alacak yönünden reddine karar verilmiştir.
Davalı araç maliki ise, kira kaybı tazminatından sorumlu olduğu, icra takibinde kira kaybı olarak,— yönünden takip yapıldığı anlaşılmakla, —- yönünden yapılan takibe itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
Davalı araç sahibi şirket yönünden, kaza tarihi ve takip tarihi itibari ile —-sitesinden talep gibi yasal faiz üzerinden hesaplama yapılarak işlemiş faize hükmedilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ——
Bu kapsamda somut olayda, trafik kazasından kaynaklanan alacakların niteliği itibariyle likit olmadığı anlaşılmakla, icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-DAVALI SİGORTA ŞİRKETİ YÖNÜNDEN;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının—- dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin — değer kaybı ve —- hasar bedeli yönünden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
B-DAVALI ——-YÖNÜNDEN;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —– sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin —–işlemiş faiz yönünden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —- karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —-vekâlet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —- vekâlet ücretinin davalı —- davacıya verilmesine,
7-Davalı — davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 240 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı — verilmesine,
8-Davalı —-davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 73,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harç toplamı: 118,60 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan 750,00 TL bilirkişi ücreti 83,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 833,10 TL’nin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 812,14 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
13-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —— yüzüne karşı verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021