Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/288
KARAR NO : 2023/522
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
DAVA:
Davacılar vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili — davalı —ise şirket paylarının yüzde ellisinin hissedarı olduğu, 2017 senesinde diğer ortak olan … ile çalışma disiplini ve anlayışının kendilerine uygun olmadığından davacıların ortaklığın sonlandırılmasını talep ettikleri, şirketin kapatılmasını istemeyen .. ile şirketin o zamana dek almış olduğu projeler, şirketin mevcut mal varlığı ve borçları için fiili bir paylaşım yapılmış olduğu, ancak davalı şirket ve dolayısıyla geriye kalan tek ortak tek yönetim kurulu üyesi tek kişi olarak—ilgi ve bilgilerinin olmadığı bazı kararlar — 20.11.2017 tarih ve —sayfasında yayınladığı. ilgili kararların —- Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve —-sayı ile onaylı Genel Kurul Kararı,— Noterliği’nin 07.09.2017 tarih ve —- sayılı Yönetim Kurulu Kararı. —- Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve —-sayılı Yönetim Kurulu Kararı olduğu. bu kararlardaki imzaların davacılara ait olmadığı, sahte imza ile söz konusu kararların alındığı. sahte imza ile alınan bu kararların iptali gerektiği, yok hükmünde olduğu, bunun yanında ayrıca toplantıya ilişkin herhangi bir çağrının yapılmadığı çağrısız genel kurula ilişkin şartların da sağlanmadığı müvekkillerinin zaten hiçbir şekilde toplantıya katılmadığı, alınan kararların yok hükmünde olmasına karar verilmesi gerektiği, davalı şirket ve dolayısıyla davalı .—-, sahte imza ile herhangi bir bedel ödemeksizin şirketin tamamının paylarının kendi adına tescilini sağladığı sahte imza ile şirketi tek pay sahibi anonim şirket haline dönüştürdüğü yapılan işlemin kanuna ve hukuka aykırı olup yok hükmünde olduğundasn bahisle davalı şirketin, —20.11.2017 tarih ve — sayfasında yayınlanan— Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve —- sayı ile onaylı Genel Kurul Kararı,—Noterliği’nin 07.09.2017 tarih ve —sayılı Yönetim Kurulu Kararı,— Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve — sayılı Yönetim Kurulu Kararının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalılar vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacılardan … görünürde hak sahibi olup gerçekte davalı şirketin işleri ile ilgili bulunmadığı; ağabeyi diğer davacı … ile aralarındaki güven ilişkisine dayalı inançlı işlem sonucu kağıt üzerinde hak sahibi olarak yer aldığı; davalı — ile hiçbir zaman görüşmediği, tüm imzaları ağabeyi — defterleri ve belgeleri fiilen götürerek imzalattığı sözüne güvenerek işlemlerin yürütüldüğü; bu fiili durum nedeniyle … ile —birbirleri yerine imza atmış olabilecekleri; bu durumun davalı … tarafından bilinmesi imkânı bulunmadığı; ortaklığı sona erdirme ve tarafların karşılıklı borç/alacak ilişkisinin belirlenmesi konusunda davacı .— talebiyle işlemlerin başlatıldığı; şirket mallarının tasfiyesi konusunda tam bir mutabakata varılmamış olmasına karşılık davalı —davacı ..— banka kanalıyla 05.01.2018 tarihli ve 35.000.-TL ödeme yaptığı, davacıların kendi planladıkları şekilde şirketin malvarlığı paylaşımını onay almaksızın yaptıkları, tüm genel kurul ve yönetim kurulu kararlarını düzenledikleri ve şimdi bunların sahteliğinden bahisle işbu davayı açtıklarını ancak d ava konusu taleplerin kabul edilebilir olmadıklarını, ayrıca yasal sürelerinde açmadıklarından davanın zamanaşımı sebebiyle reddini, talebin kabul edilmemesi halinde ise davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin davacılar üzerinde bırakılmasını beyan etmiştir.
Dava, davalı şirketin — Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve —sayı ile onaylı Genel Kurul Kararı, — Noterliği’nin 07.09.2017 tarih ve— sayılı Yönetim Kurulu Kararı. —–. Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve— sayılı Yönetim Kurulu Kararının iptali istemlerine ilişkindir.
Anılan istemlerin davalı şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, bu istemlerde davalı—- husumeti bulunmadığı değerlendirilmiş, davalı … yönünden davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.Davacılar vekilince, dava dilekçesi konu kısmında ayrıca “uğranılan zararın tazmini” talep olunduğu halde talep sonucunda buna ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiş olduğu, ilk celse keyfiyete ilişkin açıklama getirilmesi istendiği, davacılar vekilince sunulan 02/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile 7.000 TL manevi tazminat talep ettikleri açıklanmış ise de, dava basit yargılama usulüne tabi olup davacı taraf için iddiasının genişletilmesi yasağı dava dilekçesi ile başlar. Dava dilekçesinde maddi manevi tazminat taleplerinin saklı tutulduğu bildirilip 02/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile 7.000 TL manevi tazminat talep olunduğu, keyfiyetin iddianın genişletilmesi teşkil edip davalı tarafın açık muvafakati bulunmadığı, bu itibarla mesmu bulunmadığı değerlendirilmiş, tazminat talebi hakkında bu nedenle karar verilmemiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı şirketin sicil dosyası aslı dosyamız arasına alınarak tetkik edilmiş, davaya konu istem yönünden davalı şirket kayıtları nezdinde yerinde inceleme yapılmasına dair karar verilmiş, bu kapsamda sunulan rapor dosya kapsamına delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla varılan kanaate Mahkememizce de iştirak olunarak rapor hükme esas alınmıştır.Bundan başka sahtelik iddiası yönünden, davaya konu kararlardan yalnızca 06/09/2017 tarihli yönetim kurulu kararında davacılardan … imzası bulunduğu belirlenmekle bu karar üzerinde grafoloji incelemesi yapılmasına dair karar verilmiş, davalı vekiline 25/05/2022 tarihli celsede şirket karar defterini sunması ihtar edilmiş, davalı vekilince 08/06/2022 tarihli beyan ile karar defter örneğinin sunulmuş olduğu, gerek duyulması halinde aslının sunulacağı bildirilmiş keyfiyetin dikkatten kaçması ile sonrasında alınan 18/07/2022 tarihli raporda inceleme fotokopi evrak üzerinden yapılmış, dayanağı evrak aslı olmaması nedeniyle, sunulan grafoloji raporu hükme esas alınmamıştır.
Anılan eksiklik nedeniyle Mahkememizin 19/04/2023 tarihli ara kararı oluşturulmuş davalı vekiline davalı şirketin 2017 yılı karar defteri aslını Mahkememize sunması için kesin süre verilerek aksi takdirde sahtelik iddiasının kabul edilmiş sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiştir.Davalılar vekilince bu ara karara istinaden 08/05/2023 tarihli dilekçe ile “2 adet karar defteri aslı” olduğu bildirilerek davalı şirket yönetim kurulu karar defteri aslı ve genel kurul karar defteri aslı sunulmuş, Mahkememiz kasasına alınmış, davacılar vekilinin 01/06/2023 tarilhi talebi ile evrak aslı sunulmadığı bildirilmiş olmakla, kasa evrakı çıkarılmış tetkik edilmiş, renkli fotokopi ve fotoğrafları alınarak dosyaya eklenmiş, incelemesi kararlaştırılan 06/09/2017 tarih ve—-sayılı yönetim kurulu kararının aslının defterden alınarak fotokopisini eklenmiş olduğu, bu haliyle davalı tarafça ara karar gereğine aykırı davranıldığı, dolayısıyla sahtelik iddiasının kabul edilmiş sayılması gerektiği değerlendirilmiş, davaya konu edilen davalı şirketin —-. Noterliği’nce 07/09/2017 tarih ve —-yevmiye nosu ile tasdikli 06/09/2017 tarih ve —-sayılı Yönetim Kurulu Kararının yok hükmünde olduğunun tespitine dair karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu edilip —– Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve —– sayı ile onaylı Genel Kurul Kararı ve —–. Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve — sayılı Yönetim Kurulu Kararı olarak belirtilen kararların, karar defterleri aslının tetkikinde esasında davalı şirketin 08/09/2017 tarihli genel kurul kararı olduğu ve —–. Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve —–yevmiye sayısında tasdik edilmiş olduğu, diğerinin ise davalı şirketin 09/09/2017 tarih ve —-sayılı Yönetim Kurulu Kararı olduğu ve —–Noterliği’nin 09.11.2017 tarih ve —-yevmiye sayısında tasdik edilmiş olduğu belirlenmiştir.
Bu açıklamalar kapsamında davaya konu bu iki kararın tetkikinde 08/09/2017 tarihli genel kurul kararında, toplantının TTK’nun 416. maddesi gereğince çağrısız yapıldığının açıklandığı buna göre tüm pay sahiplerinin toplantıda hazır bulunması gerektiği belirlenmiş, davalı şirket sicil dosyasının tetkik edildiğinde hazirun cetvelinde 100.000 adet payın sahibi olarak davalı … isim ve imzasının yer aldığı belirlenmiştir.Davalı şirket ortaklık durumuna ilişkin olarak davalı vekilince rapora itirazına ilişkin 04/04/2023 tarihli beyanında “ne şirketin kurucu ortağı—-paylarının tamamını —- devrettiğine, ne de .—- bu payları— devrettiğine dair yazılı devir sözleşmesi bulunmamaktadır. Aslında yapılan tüm işlemler inançlı işlem niteliğinde olup şirkette ki bütün işler de bu şekilde yürümüştür.” şeklinde açıklanmış. davacı .—- paylarını—- devrettiğine dair yazılı devir sözleşmesi bulunmadığı ikrar edilmiştir.Davacıların kendi aralarındaki pay devri yönünden beyanın aksine, davacı/ kurucu ortak —- şirketteki 4050 hissesinin—- Noterliği’nin 19/11/2015 tarih ve —- yevmiye sayılı pay devri sözleşmesi ile davacı .— devredildiği, davalı şirketin 27/11/2015 tarihli genel kurul toplantısında da—- nolu kararda devrin kabul edildiği,—- nolu kararda şirkette … ve ..— 2000’er pay sahibi olduğu düzenlenmiş, keyfiyet davalı şirket pay defterine de yazılmıştır.
Davalı şirket kayıtları yönünden yapılan inceleme ile bundan başka. davalı şirkette davacı … adına kayıtlı payların davalı ..– devrine ilişkin pay defterinde bir kayıt bulunmadığı belirlenmiş, davalı vekilince de böylesi bir devre ilişkin sözleşme bulunmadığı ifade edilmiştir. Dolayısıyla davacı … halen davacı şirkette pay sahibidir.
Açıklanan nedenle, davaya konu edilen 08/09/2017 tarihli genel kurulda tüm pay sahiplerinin hazır bulunmadığı, dolasıyısla TTK’nun 416. maddesi gereğince yapıldığı bildirilen bu genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunıun tespitine dair karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu edilen davalı şirketin 09/09/2017 tarih ve —- sayılı Yönetim Kurulu Kararının ise davalı şirketin 08/09/2017 tarihli genel kurul kararında .—-yönetim kuruluna seçildiğinden bahisle kendisine münferiden temsil yetkisi verilmesine ilişkin olduğu dayanağı genel kurul kararı yok hükmünde olmakla bu yönetim kurulu kararının da yok hükmüne olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Daval —-yönelik açılan davanın usulden reddine,
2- Davalı şirket yönünden davanın kabulü ile davalı şirketin;08/09/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarının,06/09/2017 tarih ve —– sayılı yönetim kurulu kararının ve
09/09/2017 tarih ve —–sayılı yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL mahsubu ile eksik bakiye 120,60 TL nin davalı şirketten tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar için takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacılara verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı … için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı—- verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 118,60 TL’nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 3.354,50 TL posta ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.