Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/281 E. 2022/595 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/281Esas
KARAR NO:2022/595
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/04/2021
KARAR TARİHİ:30/06/2022
—- 9. maddesine göre —adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; keşideci —-Seri Numaralı ve Keşide yeri —-olan çekin ciro silsilesinin bozuk olduğundan kambiyo senedinin iptaline karar verilmesini, keşideci —-olan çek ile takibi başlatılan—- Esas sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —-vekili; davacının, haksız ve mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun, alacağı sürüncemede bırakmak amaçlı ve kötü niyetli davasının tüm yönleriyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, Davalı — adlı şirket tarafından, plakası hatırlanmayan —–dışı davacıya araç satıldığını, bu ara karşılığı davaya konu —- bedelli çekin düzenlenerek davalı şirkete verildiğini ,daha sonra aracın —–tarafından haciz sebebiyle yakalanarak bağlandığını, davalı şirketten çeklerin geri istendiğini ancak verilmediğini, davalı şirketçe çekin kaybedildiğine dair dava açıldığını, çekin Diğer Davalı —– tarafından bulunduğunu, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, davacıların dava konusu çeke dayanarak yapılan—-sayılı dosyası kapsamında davalılara borçlu olunmadığının tespiti yönünden karar verilmesini talep etmiştir.Davalı—– Vekili, davalın meşru hamil olduğunu, iyiniyetli olduğunu, ciro silsilesinin tam olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı —adlı şirket dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;—–sayılı dosyası kapsamında davacının davalılara borcu bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davaya konu çek incelendiğinde; Keşideci—-Seri Numaralı ve Keşide yeri —-bedelli çek olduğu, çekin cirantalarının sırasıyla lehtar,—–olduğu görülmüştür.Davalı—-Yönünden Yapılan Değerlendirmede ;
Davacı vekili, davalı şirket ile davacı arasında araç satışına binaen davaya konu çekin verildiğini, aracın haciz sebebiyle bağlanması nedeniyle çekin iade edilmesi gerektiğini iddia edilmiştir.
Araç satışları resmi şekle tabi olup,—dışı harici satışlar geçersizdir, lakin davacı hangi plaka sayılı aracın satıldığını dahi belirtememiş yine satışa dair herhangi bir yazılı delilde sunamamıştır. Kambiyo senedinden kaynaklı davalarda ispat yükü davacı tarafta olup, davacıca davalıya borçlu olunmadığını ispatlanamadığından bu cihetteki davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı —- Yönünden Yapılan Değerlendirmede ;
Davacı ile davalı gerçek kişi arasında herhangi bir temel ilişki mevcut olmayıp, çekten kaynaklı kambiyo hukukundan kaynaklı hukuki ilişki mevcuttur.6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.——–Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır. Belirtilen nedenlerle, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar aleyhine açtığı davaların ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gereken—– maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan —– harçtan mahsubu ile fazla alınan —- harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı —-davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —–hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların —- yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.