Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2021/829 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/257 Esas
KARAR NO : 2021/829

DAVA : Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan davada yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının——olduğunu, davalının dava dışı birçok kişiye borçlu olduğunu, davacı adına devredilen malların tasarrufunun iptali yoluyla davalı adına hükmen tesciline karar verilmesi için dava açma zorunluluğu doğduğunu, davacının ileride karşılaşabileceği —– kişi alacaklıların —- davaları nedeniyle işbu davanın hukuki yararının bulunduğunu, dava konusu—- neticesinde devir ve tescil ettirildiğini, davacının davalıya ait olan şirket hisseleri ve taşınmaz hissesinden bir gelir elde etmediğini, davacının şirket yetkilileri ile yapmış olduğu görüşmede davalının birçok kişiye borcu olduğunu ve bu borçları ödemediğini öğrendiğini, üçüncü kişilerin borçlarını tahsil edememesi üzerine şirket hissedarlarını aradıklarını belirtmiş, davalı adına kayıtlı ————- iptali ile —- ilamında belirtilen payı oranında davalı … adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacı tarafın iddialarının aksine davalının hisseleri geri almak istediğini, davacı tarafın davalıya ait olan ————-feragat ettiğine dair feragatname imzalatıldığını, bu surette —–dışı kaldığını, bu durumun hukuki dayanağının olmadığını, davacı tarafın anlaşmaya sadık kalmayarak davalının vekaletini kötü niyetli olarak kullandığını ve diğer kardeşlerle de anlaşarak davalının bütün haklarını üzerine geçirdiğini, tapuda satılan—– satış yaptığını, ayrıca davacı tarafın davalının hisselerini kullanarak gelir elde ettiğini belirtmiş, söz konusu hisselerin davalıya iadesini ve davalıya yükletilmesi istenen borçların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Başlangıçta —- görülmekte olan davada, dava konusu taşınmaz yönünden dava tefrik edilmiş, akabinde verilen görevsizlik kararı üzerine yargılamaya mahkememiz esas numarası ile devam edilmiştir.
Dava,—– hisse devrinin iptali istemine ilişkindir.
Davada—–, maddi hukuka göre belirlenen, bir —–hakkı dava etme yetkisini ya da bir — davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Davacı tarafta yer alan taraf —- kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu —-ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. (——
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılamaya göre; davacının dava dışı şirket hisselerini noterde yapılan pay devir sözleşmesi ile devraldığı, pay devir sözleşmelerinin dava dışı —– arasında yapıldığı, davalının pay devir sözleşmesinin tarafı olmadığı, hisse devir işleminin iptali talebinin yalnızca sözleşmenin tarafı olanlara yöneltilebileceği —-davalının pasif husumeti bulunmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.278,03 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 3.218,73 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —- hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.