Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/253 E. 2021/1276 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/253 Esas
KARAR NO : 2021/1276

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının——- — olduğunu; Bu sözleşme kapsamında, davalının davacıdan, ——- Bedellerini tahsil ettiğini; oysa ki, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının ——- etme hakkının bulunmadığını; davalının davacıdan, —— Bedellerini haksız olarak tahsil ettiğini ddia etmekte ve —— Bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyen reeskont faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar sözleşmede kararlaştırılmamış olsa da davalının ———– hükümlerinin gereği olarak tahsil ettiğini, ilgili mevzuat hükümlerinin kendisine verdiği hakka dayanarak tahsil ettiğini iddia etmekte ve davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava —— açılmış olmakla; yargılama sırasında—— yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; —- ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır”—– bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma ——- bu konulardaki —— işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde —–, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde—— ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend dava konusu uyuşmazlığın —- oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki —– düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
6719 sayılı Kanunun yürürlük tarihi —— mahkeme, —– tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 20. maddenin—— ciddi bularak, —– tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 20. maddenin (1) numaralı fıkrasının iptaline karar verilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasaya aykırılık başvurularını incelenmiş ve nihayetinde, —– tüketiciden tahsil edileceğine dair tüm hükümlerin iptal istemini reddederken,—- tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici —— mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin —- işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğunu öngören kural, hak arama özgürlüğüne ölçüsüz bir müdahalede bulunduğundan, sadece bu kuralın iptaline, kayıp kaçak bedellerine ilişkin dava konusu düzenlemeleri Anayasa’ya aykırı bulmayarak iptal talebinin reddine karar vermiş olup, 15/02/2018 tarih ve 30333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanıp ——-, yayımı ile sonuç doğurduğu anlaşılmakla, davacının talebinin de, bu bedellerin hiç alınamayacağından ibaret olduğu, fazla alındığı iddiasına dayanılmadığı, taleple bağlılık gereği dosya incelenmiştir.
Her ne kadar davanın yasa değişikliği nedeniyle konusuz kaldığı yönünde karar verilmiş ise de; yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapılan değerlendirmede yerleşik Yargıtay uygulamalarınca (—— davacının dava açtığı tarihte, dosyadaki bilgi ve belgelerde haklı olduğu sabittir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. —– sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” şeklinde hüküm kurmuştur. Bu sebeple; mahkemece tespit hükmünde “dava konusuz kaldığından; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve HMK 331/1 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve bu kapsamda maktu vekalet ücretinin haksız tarafa yükletilmesinde gerekmektedir. Mahkememiz dosyasında ise davacı tarafın delil avansını yatırmadığı bu nedenle bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, eldeki dosyanın teknik uzmanlık gerektirir bir alan olması sebebi ile mahkememizce re’sen nazara alınarak tarafların haklılık durumlarının irdelenemediği, ancak dava açmasına rağmen delil avansını yatırmayan tarafın eldeki davada ispat vasıtalarını kullanmadığı gözetildiğinde davacı tarafın haksız olduğu ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 45,69 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 8,71 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 15,00 TL posta yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.