Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/239 E. 2022/725 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/239 Esas
KARAR NO: 2022/725
BİRLEŞEN —– KARAR SAYILI DOSYA
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:29/06/2012
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle;davalı şirketin kendisiyle akdedilen —–müvekkilinin — birisi olarak faaliyet gösterdiği, —- yılın sonunda ——- kendiliğinden sona erdiği,sözleşmenin sona ermesi hususunda yanlış anlaşılmalara yol açmamak ve sona —–için davalı şirkete—— yevmiye nolu ihtarnamelerin müvekkili şirketçe keşide edildiğini,—–, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı tutularak davalı şirkete —– bedeli borcu ve kesin hesabın bildirildiği ve ödeme yapılmasının istendiği, davalı şirketin ise ——yevmiye nolu ihtar ve ———— açıklamalarıyla sona—– göre talep etmesi mümkün olmayan ——– alacak faturaları tebliğ ettiğini,davalının, kendini haklı çıkarmak için düzenlemiş olduğu bu faturalara ——itiraz edildiği ve asıllarının davalıya iade edildiği, alacağın tahsili için ——- esas sayılı icra dosyası ile davalı şirkete icra takibi yapıldığını,davalının icra takibine yetki ve esas yönünden itirazda bulunduğunu ve icra takibinin durduğunu,davalının icra takibinden kaynaklanan borcunun ——- gerekçesiyle itiraz ettiği, davalının kesinleşmiş faturaya ve asıl alacağın —— olduğuna ilişkin itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, davalı borçlunun—— esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline,takibin devamına,haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı borçlunun alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA: Davalı vekili —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki —— süreli olarak imzalandığı ancak süresi sonunda sürekli yenilendiği, taraflar arasındaki —- —– kesintisiz aynı şekilde devam ettiği, davacı şirketin —– keşide ederek taraflar arasındaki —– tarihi itibariyle sona erdiğini bildirdiği, —- ——- itibariyle kendiliğinden sona ermediği, —– müvekkili şirketin ——— davacı tarafın haksız —– sona erdiği, davacı ——— müvekkili şirkete ———— müvekkili şirketin ——- davacı —-olmadığını, müvekkili şirketin, davacı şirket ürünlerinin —- satışını sağlamak, —- ——- — de bulunduğu, gerek üreticinin — —— tarafların herhangi bir zamanda veya hukuka uygun olmayan diğer tarafı ——- şekilde sözleşmeyi sona erdirmemeleri gerektiği,dava dosyasına konu icra takibine dayanak teşkil eden——— taraflar arasında herhangi bir hesap mutabakatına varılamadığı ve ortada likit bir alacağın bulunmadığı,müvekkili şirketin hesap mutabakatı talep etmesine rağmen —– tekliflerinin davacı şirket tarafından reddedildiği, müvekkili şirketin ——- prim alacaklarının bulunduğu, davacı şirketten —— tutarında müvekkil şirketin alacağının bulunduğu, davacı şirket ile—— —– —– davacı şirket tarafından müvekkili şirkete ödendiği, müvekkili —- istinaden davacı şirket adına faturalar düzenlediği, davacı şirketin bu faturaları iade ettiği,davacı şirketin huzurdaki davaya konu icra takibini başlatmasını takiben, müvekkili şirketin —– esas sayılı dosyası ile davacı şirket hakkında icra takibi başlattığı, davacı şirket adına kesilen faturalardan —– tutarlı —– faturasına yasal süresi içinde davacı şirket tarafından itiraz edilmeyerek kabul edildiği,taraflar arasında prim bedellerinin davacı şirket tarafından karşılanacağına ilişkin —— anlaşması olduğu,—– —— gereği de böyle bir borcun olmadığının ileri sürülmesinin kötüniyet olduğu, prim alacaklarına istinaden önceki yıllara ait —— davacı şirket tarafından ödendiği, müvekkili şirketin davacı şirketten olan alacağı için yaptıkları icra takibine davacı şirketin itiraz ederek takibi durdurduğu, —— dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, huzurdaki dava dosyasına konu — ve fer’ileri yönünden müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile huzurdaki davanın reddine ve —- sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesine; kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin huzurdaki davaya konu icra takibine konu edilen asıl alacağın ——- kısmı yönünden borçlu olduğu kabul edilse dahi, —— kabulü ile haksız davanın reddine karar verilmesini,İİK.’nun 67/2 maddesi gereğince davacı şirket aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan sonraki cevap ve beyan dilekçelerinde benzer savunmalar yapılmış ayrıca müvekkili şirketin alacağı için —— sayılı dosyasında açtıkları itirazın iptali davası ile huzurdaki davanın birleştirilmesini talep etmiş ve takas konusu alacağın başka bir mahkemede dava konusu yapılmasının, takas def’inin ileri sürülmesine engel teşkil etmeyeceğini belirterek bu hususun —— kararlarında da sabit olduğunu, bu konuda öğretiden de örnekler vererek şartları mevcut olduğu müddetçe takasın her zaman ileri sürülebileceğini dolayısı ile bu durumun mahkemece dikkate alınmasını, davacı şirketin iddiaların aksine müvekkili şirketin huzurdaki davaya konu icra takibine yapılan itirazda takas itirazının da ileri sürüldüğünü, itirazın iptali davalarında borçlunun itirazında bildirdiği nedenlerle bağlı kalmaksızın bütün savunmalarını ileri sürebileceğini beyan etmiş, hem takas konusunda hem de birleştirme talepleri hakkında aksi yöndeki davacı savunmalarının haksız olduğunu ,itibar edilmemesi gerektiğini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında—– sayılı dosyasında taraflar arasındaki —- ————-bedeli alış indirimleri,——düzenlenen fatura alacakları için takip başlattıklarını ancak davalının yapılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle davalı şirketin söz konusu itirazının iptali ile —– sayılı dosyasındaki takibin devamına karar verilmesini ayrıca bu dava ile —— dosyasında devam etmekte olan dava ile birleştirilmesine karar verilmesini, —– sayılı dosyasındaki davanın konusunun davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine —– sayılı dosyasında başlatılan takibe müvekkili şirketçe itiraz edilmesi üzerine bu takibe itirazın iptali isteğine ilişkin olduğunu, icra takiplerine konu alacağın her ikisinin de taraflar arasında imzalanan —– sayılı dosyasına konu alacağın müvekkili şirketin davalı şirket arasındaki —— alacakları ——olduğunu, her iki davanın konularının da aynı sözleşmeden kaynaklandığını ve birinde verilen kararın diğerini etkileyeceğini, bu nedenle ——dosyada huzurdaki davaya konu—- sayılı icra takibi gerekçe gösterilerek takas def’inde bulunulduğunu, bu nedenle bu davanın daha önce açılan halen derdest olan —— birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, davacının ——sayılı dosyasındaki takibe başlamazdan önce—– dosyasında devam eden davada takas def’inde bulunduğunu, tercihini takas yönünde kullandığını, ayrıca icra takibi yapamayacağını, bu nedenle bu davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığını, davacının alacak iddiasına ilişkin olarak takip başlatıp itiraz üzerine müvekkili hakkında bu davayı açmış olsa da müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının —– müvekkili şirket alacağına kavuşamasın diye önce usulsüz faturalar düzenleyerek müvekkili şirketi borçlandırdığını ve müvekkili şirket alacağını isteyince de davacının da müvekkilinden alacağı varmış gibi takas def’inde bulunduğunu, daha sonra ise——– esas sayılı dosyasında tahkikatın neredeyse sonuna gelindiğini, bu aşamada davaların birleştirilmesine muvafakat etmediklerini,bu aşamada birleştirme talebinde bulunmanın hakkın kötüye kullanılması olduğunu,davacının birleştirme talebi ile yargılamayı uzatmayı amaçladığını, davacının diğer iddialarının hepsinin asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bu nedenle açılan bu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; hukuki niteliği itibariyle gerek asıl dava ve gerekse birleştirilen dava yönünde icra takiplerine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Asıl dosya yönünden: —- sayılı icra dosyası celp edilmiş, alacaklısının —-olduğu, alacaklı görünen tarafça, sona ——–alacağın sebebi gösterilerek, Asıl alacak olarak —— — takip tarihinden itibaren işleyecek ——- işleyecek faizi ile birlikte ödenmesinin talep edilmiş olduğu görülmüştür.
—vekili tarafından —– tarihli itiraz dilekçesi ile; icra takibine konu asıl alacağın—–olması sebebiyle kısmi itirazda bulunulmuş, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm fer’ilerine itiraz edilmiştir.
Birleşen dava yönünden;—–esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının —- borçlusunun ——-, bu faturaların tebliğine ilişkin ——— tutarındaki alacağın talep edilmiş olduğu görülmüştür.
—— havale tarihli borca itiraz dilekçesi ile borca ve fer’ilerine itiraz edilmiştir.
İtiraz üzerine davacı —–tarafından davalı —— dosyasında itirazın iptali davası açılmış, anılan dava dosyası——— HMK.166/1.2. 4 maddeleri gereğince daha önce —–aleyhine açtığı asıl itirazın iptali dava dosyası ile birleştirilmiştiir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, sunulan kayıtlar, hukuki mütalaalar tetkik edilmiş ve taraf ticari kayıtları üzerine bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bu kapsamda ———– tarafından hazırlanan kök bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan —— tarihli ek rapor alınmıştır.
Taraf vekillerinin bu ek rapora karşı yaptıkları itiraz üzerine yeniden ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair karar verilmiş, ——- atanarak dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir, —— tarihli ikinci ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Sunulan——— tarihli raporu sunmuştur.
Mahkememize sonrasında dosya yeni bir——- tevdi edilerek —– tarihli heyet raporu alınmıştır.
Mahkememizin —–esas sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sonucunda; özetle davacı—- davalı ——- alacağı bulunduğu, davalı—– alacaklı olduğu ve bu alacağını takas edebileceği, takas neticesinde davacı——-olduğu, bu miktara yürütülecek faizin de kök raporda açıklanan temerrüdü düşme tarihleri esas alınarak yapılan hesaplama neticesi takip tarihi olan ——–tarihi itibariyle —-olduğu kanaatiyle;
Asıl dava yönünden; davacı —- tarafından davalı — aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile ——icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile icra takibinin—– işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak niteliği itibariyle likit olmayıp yargılamayı gerektiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
Birleşen ——- sayılı icra takibine ve davaya konu edilen faturalar ve alacak kalemlerinin asıl davada takas ve mahsuba konu olduğundan ve asıl dava kısmen kabul edildiğinden birleştirilen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkememizin yukarıda anılan kararının temyizen incelenmesi neticesinde; ——-sayılı ilamı ile;
“(..) Asıl dava bakımından; Mahkemece yapılan tahkikat sırasında bir tane asıl rapor ve iki adet ek rapor alındıktan sonra, —- tarihli —-nolu ara karar ile alınan bu bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağı bildirilerek yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş ve yeni bir rapor da alınmıştır. —- rapor alınmasından sonra mahkemece yeni raporun da hükme esas alınamayacağı kabul ediliyorsa, mevcut raporlar arasındaki çelişkileri giderecek üçüncü bir rapor alınması gerekirken—— tarihli ara karardan dönülerek, hükme esas alınamayacağı bildirilen raporun hükme esas alınması—– uygun olmamıştır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Diğer taraftan davalı davacıdan olan alacağı için —– tarihinde ilamsız icra takibi başlatmış ve takibe de itiraz edilmiştir. Davalı bu takipteki asıl alacağını asıl davadaki cevap dilekçesinde takas-mahsup olarak ileri sürmüştür. Ancak daha sonra—– tarihinde daha önce yaptığı ilamsız icra takibine itirazın iptali için birleşen davayı açmış, açılan bu dava da asıl dava ile birleştirilmiştir. Davalının karşı alacağının hem asıl davada,– olarak ileri sürülmesi, hem de ayrı bir dava konusu yapılması, iki talebin de aynı anda sürdürülmesi muhakeme hukuku açısından mümkün değildir. Davalının mahsup-takas talebi asıl alacağa ilişkin olup, birleşen itirazın iptali davası asıl alacak ve faizi içerdiğinden daha kapsamlıdır. Bu durumda asıl dosya davalısı, birleşen itirazın iptali davasını açmakla, asıl davadaki mahsup talebinden vazgeçmiş sayılır. Bu sebeple asıl davanın sadece davacının alacağı yönünden sonuçlandırılması gerekirken, mahsup yapılması doğru olmamıştır.
Birleşen dava yönünden ise, yukarıda açıklanan sebeplerle birleşen davanın konusuz kaldığından söz edilemez. Bu dava hakkında da yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde esasa ilişkin bir karar verilmelidir.
Kabule göre ise, öncelikle asıl davada mahsubun incelenmesi halinde, asıl davada kabul edilen mahsup miktarı yönünden, birleşen davada hukuki yararın olmadığı, ancak mahsubu kabul edilen miktar düşülerek bir karar verilmesi gerektiği, kalan miktar açısından bir karar verilmemiş olması doğru değildir.” şeklinde açıklanan gerekçe ile Mahkememiz kararının taraflar yararına bozulmasına dair karar verilmiştir.
Bozma üzerine yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerindne devam olunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Taraflar arasında —— tarihli —–ekinde belirtilen ——olduğu, bu — ——- satışının yapılması hususunun düzenlendiği belirlenmiştir.
Aynı sözleşmenin —— tarihinde, bir ihbar, ihtar ve hükme gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiği belirlenmiştir.
Davacı —— ana davada, sözleşmenin süresi içinde sona erdiğinden bahisle, sözleşme gereğince ürün satış bedelinin ve faizinin, takip kapsamında davalı —– tahsili talep olunmuştur.
Birleşen davada ise davacısı —-, davalısı — faturaya dayalı alacağın, takip kapsamında tahsili talep edilmiştir. Bu faturalardan —- tutarlı fatura———- tutarlı fatura alış —– açıklaması ile —— tarihli olarak düzenlenmiştir.
Her iki taraf istemi yönünden bozma öncesinde kök ve ek raporlar alınmış ve hükme dayanak yapılmıştır. Mahkememizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında ise raporlar arasındaki çelişkileri giderecek üçüncü bir rapor alınması gerekirken, hükme esas alınamayacağı bildirilen raporun hükme esas alınmasının bozma sebebi olduğu ifade edilmiştir.
Bozma öncesi alınan raporlarda, prime esas olacak ciro tutarının ne suretle belirleneceği, bu kapsamda taraflar arasındaki ———- nasıl yorumlanacağı, iade faturalarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği hususu ile, birleşen davaya —– bedeli tutarı ve alış indirimi açıklamalı faturaların mükerrer düzenlendiği tespitleri yönünden çelişkili tespitler yer almaktadır.
Mahkememizce bozma sonrası yapılan yargılama kapsamında dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik ve her bir davanın kendi özelinde değerlendirilmesi, mahsup hesabı yapılmaksızın incelenmesi istenmiş, bu çerçevede rapor alınmıştır.
Sunulan rapor ile bozma ilamında işaret olunduğu üzere çelişkinin giderilmiş bulunduğu, prime esas olacak cironun hesaplanması bakımından yapılan açıklamaların sözleşmenin bütününe ve lafzına uygun olarak değerlendirildiği, yine faturaların mükerrer olduğu yönündeki çelişkinin de, her bir faturanın ilgili olduğu tarih açıklanmak suretiyle ve denetime elverir suretle çelişkinin giderilmiş olduğu kanaatine varılmakla, açıklanan yönlerden bozma sonrası rapor Mahkememizce hükme esas alınmış, taraf vekillerinin, bozma sonrası rapora yönelik itirazları yönünden değerlendirme Mahkememizce yapılmakla ve aşağıda buna ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmekle, hükme esas alınan rapordaki tutarlardan farklı tutarlara ilişkin karar verilmiştir.
Esas davaya konu talep yönünden yapılan değerlendirmede, davacı—— taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı, —– bedeli olarak tahsil edilmemiş —– istemi yönünden, Mahkememizce bozma sonrası rapordaki tespite iştirak olunmuş, ancak bu alacak istemi içinde kalan ve davalı —- itirazına konu toplamda —– değerlendirmenin münhasıran Mahkemeye ait bulunması itibariyle resen değerlendirme yapılmıştır. Bu kapsamda anılan faturalardan ——-açıklamasının bulunduğu, her —- da dayanağı ve davalı tarafa gönderildiğine dair kayıtların bulunmadığı gibi, toplamda —- adet faturanın, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi çerçevesinde düzenlendiği hususunun usulünce ispat olunamadığı kanaatine varılmakla, esas davaya konu takipte talep edilebilecek asıl alacak tutarının —- olduğu Mahkememizce değerlendirilmiştir. Bu tutar yönünden talep edilebilecek faiz tutarının ise, davacı tarafça gönderilen —- temerrrüdün oluştuğu belirlenmekle ve —-, Mahkememizce resen —- istifade edilerek hesaplanmış ve Mahkememizce sübutuna kanaat getirilen—- asıl alacak yönünden işlemiş faizin —-olduğu bulunmuş ve bu tutar kadar faize ilişkin karar verilmiştir.
Ana dava yönünden takibe konu asıl alacak bakımından ise, borca itirazında davalı/borçlu vekilince borcun —– kısmının kabul edildiği, buna rağmen ana davada davacı —– takibe konu tüm tutar —dava değeri olarak gösterilerek itirazın iptalinin talep olunduğu belirlenmiştir. İtirazın iptali davası bakımından, icra takibinde itiraza konu edilmeyen alacak tutarı yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından ana davaya konu —— istem yönünden davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu alacağın yargılama ile belirlendiği, likit olmadığı kanaatiyle icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Bundan başka her ne kadar borçlu vekilince takipte —— yetkisine ve yargılama aşamasında Mahkememizin yetkisine itiraz olunmuş ve dayanak olarak taraflar arasındaki sözleşmenin yetki kaydını içeren —- dayanılmış ise de, dava ve takibin HUMK yürürlükte iken açıldığı, yetki sözleşmesinin o tarihteki düzenleme çerçevesinde genel yetki kuralını bertaraf etmeyeceği ve takibin de borçlu/davalının ikameti itibariyle yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığı, yine davanın da davalının ikameti itibariyle yetkili Mahkemede açıldığı belirlenmiş, usule ilişkin bu itirazlar Mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Birleşen davaya konu talep yönünden yapılan değerlendirmede; davacısı —–toplamda—- tahsilinin talep olunduğu belirlenmiştir.—– faturanın alış indirimleri açıklaması ile ——- tutarlı faturanın ———- tarihli olarak düzenlenmiş olduğu belirlenmiştir.
Davacısı —– dava dilekçesinde ve aşamalarda, takibe konu alacaklarından — —– bedeli —– hükümlerine dayalı olarak, —– isteminin ise taraflar arasında —– ilişki kapsamında —–bahisle talep olunduğu açıklanmıştır.
Birleşen davaya konu istemlerinin her birinin ayrı ayrı incelenmesi gerekmiştir.
Birleşen davaya konu ——– bedeli açıklamalı fatura konusu alacak istemi yönünden; istem davacısı vekilince birleşen davada, — olarak açıklanmakla birlikte esasında taraflar arasındaki —– dayandırılmış ve anılan sözleşmede ——-başlığında düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin—–kesilen faturaların —– farkları hariç toplamı üzerinden,
———
—–düzenlemesinin bulunduğu belirlenmiştir.—- bahsi geçen ciro hedeflerinin, taraflar arasında ayrıca düzenlenen hedef mutabakatı başlıklı belge ile tespit edildiği ve sözleşmenin son yılı olan —– hedef mutabakatı düzenlenmiş bulunduğu belirlenmiştir. Davalı/birleşen dosya davacısı——hedef mutabakatının geçersiz olduğu, zira bu mutabakatın kendilerine dayatılmış olduğu iddiası, anılan mutabakatta —— imzasının yer alması itibariyle ve basiretli tacir düzenlemeleri gereğince mesmu bulunmamış, bu yöndeki iddialara itibar edilmemiştir.
Ciro hedefi yönünden, gerek sözleşmenin —- yer alan düzenlemelerin nasıl yorumlanması gerektiği taraflar arasında ihtilaflı kalmış ve bozma öncesi raporlarda bu yönden çelişki meydana gelmiştir.
Şöyle ki, — vekilince dilekçelerinde ve aşamalarda, ciro hesabında iadeye konu tutarların tenzil edilmesi gerektiği ileri sürülmüş, —–vekilince ise iadelerin dikkate alınmaması gerektiği ifade edilmiştir.
Mahkememizce bu yönden, bozma sonrası alınan rapordaki görüşe iştirak edilmiştir. Zira yukarıda anılan sözleşme hükmünde —– kesilen faturaların —–ibaresi ile mutabakatlarda yer alan ——- değerlendirilmesi gerektiği, —– değil, kesilen toplam satış faturaları tutarının esas alınacağının açıkça düzenlenmiş bulunduğu, bundan başka taraflar arasındaki —–maddesinde, açıkça tanımlanan istisnalar dışında, —— tarafından—– satışı yapılan yazılımların geri alınmayacağı, —- düzenlemesinden hareketle, prime esas cironun brüt ciro olduğu Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Bu kanaatten hareketle davacı ——— olarak tabir ettiği—— tutarlı isteminin değerlendirilmesinde; taraflar arasındaki —– ilişkin düzenlemelerin tetkikinde, tarafların ciro —— yönünden iki farklı hedefi esas aldıkları, bunlardan birincisinin —- hedefi olarak tabir edilen ve —- diğer dağıtıcı şirketleri olan ——toplam ciro hedefini ifade ettiği, diğer hedefin ise —– kendi ulaşması gereken hedef olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen —-mutabakatına göre, —- ilave hedef ile birlikte toplam — ciroya ulaşması halinde——- ulaşması halinde ise —prime hak kazanacaktır.
Bu düzenlemeler çerçevesinde ve prime esas ciro tutarı yönünden yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak, taraf ticari kayıtlarının tetkikinde birleşen dosya davacısı —— tutar ile bireysel hedefin gerçekleştirildiği, —- itibariyle genel toplam hedefin de gerçekleşmiş olduğu, dolayısıyla hedef mutabakatları gereğince —- hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
Birleşen davaya konu edilen —– bedeli açıklamalı fatura tutarı yönünden yapılan incelemede ise; davacısı —- —, kendisinden alım hedeflerinin belirlendiği, —- tarafından alım hedefleri tutturulduğu takdirde, ———– ödemeleri yapıldığı,—- mutabakatı kapsamında da—-bayilere ödenen —- bedelinin belirli oranının—– ödendiğini iddialarına dayandırılmıştır.
Bu istem yönünden taraflar arasındaki hedef mutabakatının tetkikinde,—- bayilerine yapılacak ekteki prim ödemeleri aşağıdaki esaslar çerçevesinde gerçekleşecektir.” düzenlemesi yer aldığı, bundan başka bu ödeme için —— prim ödemesinin yapılmış olmasının ön şart olduğunun belirtildiği ve ciro rakamı olarak —– toplam cirosunun esas alınacağının düzenlendiği belirlenmiştir. Bu düzenlemeye göre;
“• —– alt ında kalması halinde —–tamamının —— karşılanacaktır.
• —-olması halinde ——– yapılacak ——-tarafından eşit karşılanacaktır. Ancak kendi hedefinin —- —– kalan —-primlerinin tamamını kendileri karşılayacaktır.
• —- aşması durumunda ise —— yapılacak ekteki prim ödemelerinin tamamının—- tarafından karşılanacaktır. Ancak, kendi hedefinin altında kalan —– bayi primlerini kendileri karşılayacaktır. “
Bundan başka, ——— bedeli yönünden taraflar arasında —- bulunduğu ve; —– için ilgili ———– gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
—- hakkedilmesi için öncelikli koşul, ödemelerin——–vadesine uygun şekilde yapılmasıdır. ——— oranında gerçekleştirmiş ve çeyrekler bazında da—- ——- hesaplama yapılacaktır.” şeklinde düzenleme bulunduğu belirlenmiş ve yine tablo halinde —– hedeflerin belirlendiği belirlenmiştir.
Bu düzenlemeler çerçevesinde yapılan incelemede; —–olup buna göre gerçekleşme oranının —– ödediği prim tutarının ——- karşılanacağının taraflarca mutabkata bağlandığı belirlenmekle, birleşen dosya davacısı —— bedeli açıklamalı faturadan kaynaklı alacağının—– değerlendirilmiştir.
Birleşen davaya konu peşin alım ——- açıklanan istem, takibe konu —– tutarlı faturada alış indirimleri olarak ifade edilmiş, takibe konu —- olduğu belirlenmiştir.
Birleşen davada bu istem, davacısı —– vekilince, yapmış oldukları ürün alımlarına istinaden, ——— düzenlenen fatura tutarlarının —- şirketine ödendiği, bu hususta süregelen yıllar içinde taraflar arasında ticari teamül oluştuğu iddia edilmiştir.
Peşin alış iskontosu istemi yönünden bozma sonrası alınan bilirkişi raporundaki tespitler, bu hususta oluşmuş ve uygulanagelen teamül yönünden tespitlere Mahkememizce iştirak olunmuştur. Ancak Mahkememiz ara kararı ile dosya, bozma sonrası bilirkişiye tevdi edilirken, her bir dosyanın kendi özelinde inceleme yapılması talep olunmuş olmakla ve keyfiyete ilişkin hukuki takdir Mahkememize ait olmakla, —— davacısı—- de dava dilekçesinde açıklandığı üzere, ürün bedellerinin ödemesi—– peşin olarak yapıldığı takdirde, peşin alım—– uygulanması söz konusu olacağı, ancak yukarıda açıklandığı üzere, ——— konu ürün bedeli yönünden—- tabi tutulacak bir peşin ödemenin söz konusu olmadığı kanaatiyle bu alacak istemi Mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Birleşen davaya konu — bedeli olarak açıklanan istem takibe konu —– faturada ise yine —— bedeli açıklaması ile —-olarak yer almış olduğu belirlenmiştir.
—- bedeli istemi yönünden davacısı vekilince dava dilekçesinde, —- gerçekleştirdiği ürün bedellerinin kredi kartıyla tahsilatına ilişkin —- —- tarafından yarı yarıya karşılandığı, bu nedenle —– oranında——–adı altında fatura düzenlendiği ve—— ödendiği, buna ilişkin taraflar arasında bir teamül oluştuğu iddia edilmiştir.
Taraflar arasındaki —— bedeli ödeneceğine ilişkin bir düzenleme yer almamakla birlikte, taraflar arasında bu yönde oluşmuş —— bulunduğu, bozma sonrası alınan ve bu yönden Mahkememizce tamamen iştirak olunan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş, dayanağı —– tereddüde mahal vermeyecek suretle ortaya konulmuştur. Bu noktada, birleşen davaya konu fatular içinde mükerrerlik olup olmadığı yönünde bozma öncesi raporlarda çelişkili tespitlere yer verilmiş ise de bozma sonrası raporda bu çelişkinin giderilmiş olduğu, —- olarak kabul edilirken, —- dönem olarak hesaplamada dikkate alındığı, esasında mükerrerlik algısının bundan kaynaklandığı belirlenmiştir.
Netice itibariyle taraflar arasında yıllara —– ilişki çerçevesinde ——bedeli ödeneceğine ilişkin bir teamül oluştuğu, bu kapsamda da —-yapmış olduğu aylık alımlara istinaden alım bedelini—–oranında——– altında fatura düzenleyip gönderdiği—-bu tutarın ödendiği, bu süreçte her dönem sonu kesin hesap mutabakatı yapılıp faturalardaki tutarların taraflarca netleştirildiği, ancak —- taraflar arasında meydana gelen ihtilaf nedeniyle kesin hesapların yapılamadığı, takibe —– bedeli isteminin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Birleşen dava yönünden yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; birleşen davaya konu —- olarak yer almış ve —– yönünden, yukarıda açıklanan gerekçelerle Mahkememizce son bilirkişi raporundaki görüşe iştirak olunmamış, biirleşen davaya konu istemin —- asıl alacak yönünden sübut bulduğu değerlendirilmiştir. —–
Birleşen dava bakımından, bozma sonrası raporda —– tutar yönünden yapılan faiz hesabının, Mahkememizce resen oran/orantı hesabı —– istifade edilerek hesaplanmış ve Mahkememizce sübutuna kanaat getirilen—- yönünden işlemiş faizin—— olduğu bulunmuş ve bu tutar kadar faize ilişkin karar verilmiştir.
Takibe konu alacağın yargılama ile belirlendiği, likit olmadığı kanaatiyle birleşen davada da icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden;
Davanın kısmen kabulü ile —– sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin, —— faiz olmak üzere toplamda —- üzerinden aynen devamına,
Aşan istemin —— asıl alacağa ilişkin kısmı yönünden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından usulden reddine,
Kalan kısmın ise sübut bulmadığından reddine,
Davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
2-Birleşen —– sayılı dosyası yönünden;
Davanın kısmen kabulü ile, —— işlemiş faiz olmak üzere toplamında—– üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
Davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
Asıl dava yönünden;
3-Alınması gerekli 94.663,25 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.059,95 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 80.603,30 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 158.863,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekilinin 33.881,77 TL asıl alacağı yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre red edilen bakiye kısmı yönünden davalı için takdir olunan 7.733,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 14.081,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarfedilen 1.281,00 TL posta gideri, 5.625,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 6.906,00 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 6.704,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 201,34 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından sarfedilen 487,00 TL posta gideri, 7.725,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 8.212‬,00 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 7.972,59TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına, kalan 239,41‬ TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
10-Alınması gerekli 63.195,23 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.498,30 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 48.696,93 TL nin birleşen dosyanın davalısından tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Birleşen dava yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 119.763,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Birleşen dava yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 78.145,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Birleşen dava yönünden davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 14.522,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Birleşen dava yönünden Davacı tarafından sarfedilen 92,00 TL posta giderinin haklılık oranına göre 57,82 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan takdiren 8/10 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 34,18 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Birleşen dava yönünden davalı tarafından sarfedilen 21,00 TL posta giderinin haklılık oranına göre 13,20 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan 7,80 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
16-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekillerinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde —–nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2022