Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/228 E. 2023/135 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/228 Esas
KARAR NO: 2023/135
DAVA: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/04/2021
KARAR TARİHİ: 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin , davalı —– ortağı olup şirket ortaklarından —-arasında 16/01/2018 tarihli —- akdedildiği, bu protokole göre, —– nominal bedelli—– oranındaki şirket hisselerinin— kararlaştırılan şekil ve koşullarda devredilmesinin düzenlendiği, davalı —— malen/müteselsilen sorumlu olduğu —— hükümlerine göre, davalıların üzerine düşen sorumlulukları gereği gibi yerine getirmekten imtina ettikleri, ilgili protokolün—— maddesi gereği; müvekkiline — tarihine kadar aylık net—- ücret ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğu, —- aylarına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı, yine protokolün —- maddesi gereği; şirketin en geç—- kullanımına verilen —– plakalı kiralık aracı müvekkiline bilabedel devredeceğinin kararlaştırıldığı, ancak araç devrinin halen gerçekleşmediği, müvekkilinin protokol hükümleri gereği ödenmeyen ücretlerden ve devri gerçekleşmeyen araç bedelinden kaynaklı alacağının toplamda ——olduğu, bu sebeple müvekkili tarafından davalılar aleyhine —- dayanarak —-sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğu, davalılar tarafından ——- tarihli dilekçe ile borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz edildiği, müvekkili davacının, söz konusu alacakları için davalılar tarafına her türlü kolaylık ve süre sağlanmış olmasına rağmen davalıların sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındıkları, bu hususta müvekkili tarafından davalılara “…Akdedilen sözleşmeler gereği yükümlülüklerin yerine getirilmesi…” konulu,—– tarihli ihtarname gönderilmişse de davalılar tarafından hiçbir şekilde cevap verilmemiş olduğu, davalılar tarafından müvekkiline “hisse devir protokolü” kapsamında çekler verilmiş olup bu çeklerin de ödenmemiş olduğu, bu durumun davalılara, —- yevmiye numaralı ihtarname ile bildirildiği, ancak yapılan tüm ihtar ve uyarılara rağmen davalı tarafın kayıtsız kaldığı, hiçbir şekilde cevap vermediğinden bahisle davalılar aleyhine —— sayılı dosya ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalılar vekilince verilen cevap dilekeçsinde özetle, —- davacı ile —- arasında olup, Davalı —– taraf olmadığı, —— yönünden reddinin gerektiği, taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi kapsamında davacı 14.000.000,00 TL tutarındaki hissesinin 11.060.000,00 TL. tutarındaki hissesini —- devir ettiği, devrin tescil olduğu, kalan 2.940.000,00 TL nominal bedelli hissenin devri ise sonraki koşullara bağlandığı, davacı uhdesinde bulunan 2.940.000,00 TL hissenin devrinin yapılmadığı, davacının halen şirketin ortağı ve hissedarı olduğu, protokolün imza tarihinden 2,5 ay sonra davacı ve dava dışı diğer ortak —– tarafından —–yevmiye nolu ihtarnamesi ile şirketin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle konkordatoya başvurulması istenmiş, davacı şirket yönetim kurulu üyelinden istifa etmiş, şirket ——sayılı dosyada konkordatoya başvurmuş, şirkete komiser atanmış, davacının yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmesi üzerine 31.12.2019 tarihine kadar aylık net 14.100 TL ödenmesinin ve 31.12.2019 tarihine kadar—– plaka sayılı aracın bedelsiz devir edileceği hükümlerinin uygulanma haklılığı oluşmadığı gibi imkanının da kalmadığı, protokol gereğince davacıya 27.01.2018 tarihinde 430.800,00 TL. Tutarında çekler verildiği, bu çeklerden 150.000 TL. tutarı için icra takibi yapıldığı, icra takibine konu çek ve diğer için tümüne ayrı ayrı protokol yapılarak ödendiği, davacının kendi uhdesinde bulunan 2.940.000,00 TL. davalıya devir etmediği için sözleşme konusu ücret ve araç devir şartlarının oluşmadığından davanın reddi gerektiği beyan edilerek, bu nedenlerle; davanın —– Yönünden husumet nedeniyle reddine, esas itibariyle haksız ve yersiz olan davacının tüm taleplerinin ve davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi vekaleten beyan etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu ——esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede takibin taraflar arasında imzalanan 26/01/2018 tarihli hisse devri prootokolü – maddesi gereğince ödenmesi gereken ücret alacakları ——maddesi gereğince —— plakalı aracın devri gerçekleşmediğinden kaynaklı bedel alacağı 650.000 TL açıklamalı sebebine dayalı genel haciz yoluyla takibe ilişkin olduğu, — – aralık aylarına ilişkin ücret alcağı açıklaması ile 14.100 ‘er TL ve faizi ile 650.000 TL araç bedeli ve faizi olmak üzere toplamda 886.300,53 TL’nin tahsili istemine ilişkin olduğu, itirazen işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair karar verilmiş, 16/03/2022 tarihli raporla özetle ” —- tarihli —- davacı ———- ile davalılardan — arasında imzalandığı; işbu protokolde her ne kadar —- yapması gereken kimi işlemler ve ödemelerden bahsedilmiş ise de protokolde—– altında, bu şirketi temsilen atılmış imza bulunmadığından, şirket tüzel kişiliğinin borçlu addedilemeyeceği;—— sayılı dosyasına konu ilamsız takipte, teslim edilmeyen aracın bedeline karşılık 650.000.TL alacak ve 46.800.TL gecikme faizi talep edilmiş ise de, araç bedeli olarak 650.000.TL’nin neye dayanarak hesap edildiği (yani 650.000.TL rakamının nasıl tespit edildiği) noktasında delil bulunmadığı; bu sebeple, davalıların 650.000-L rakamına ve bu rakam üzerinden işletilen 46.800. TL gecikme faizine yönelik itirazlarında haklılık payı bulunduğunu; —— keşide ederek verdiği toplam 430.800.-TL bedelli beş adet çekin —- şahsi borcu olan “hisse devir bedeli”ne mahsuben yapılmış bir ödeme olarak kabul edilemeyeceğini; ” Herne kadar—– bağlı bulunmasa da, toplam 430.000.TL bedelli beş adet çekin hisse devir protokolündeki aylık ücretler ile ——plakalı —- değerine mahsuben yapılmış bir ödeme sayılabilip sayılamayacağı noktasında yorum ve takdirin Mahkemenize ait bulunduğu; kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin sicil kayıtları tetkik edilmiş, —– tarihli nüshasında yayınlanan, davalı şirketin — tarihli —- davalı şirketin yönetim kurulu görev taksiminin belirlendiği, buna göre davalı şirketin ——– herhangi iki kişinin şirket kaşesi veya ünvanı altında atacakları müşterek imzaları ile şirketi her konuda temsil ve ilzam etmelerine karar verildiği belirlenmiştir.Davacı tarafça takip konusu yapılan protokolün,—— Protokolü başlıklı belgeye dayalı alacak istemi olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde anılan protokolden kaynaklı olarak davalıların müteselsilen sorumlu olduklarının ileri sürüldüğü görülmüştür.Alacak iddiasına konu edilen protokolün tetkikinde,—– isim ve imzasını içerdiği, anılan protokolün üst kısmında protokolün, davalı şirket ortağı davacının, şirketteki —- hissesinin davalı —— devrine ilişkin olduğu belirtildikten sonra altta maddeler halinde, devrin taraflarına ve davalı şirkete ilişkin bir takım yükümlülüklerin düzenlendiği, bunlardan ——- madde altındaki edimlerin, uyuşmazlık konusu takibe ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Dava konusu protokolün —- maddesinde;
—- dönem içinde şirket ve şubelerinde hiçbir operasyanel sorumluluk üstlenmeyecektir. —– kadar (son yükümlülüklerden ari olma tarihi) aylık net 14.100 TL ücret ödenecektir. Bu ücretin her türlü vergi, sigorta ve harç bedelleri ——–düzenlemesi, Aynı protokolün —– maddesinin ise;”Şirket,—- tarihinde, —- halihazırda kullanımına verilmiş olan —- plakalı kiralık otoyu ——- bila bedel devir edecektir.” düzenlemesini içerdiği belirlenmiştir.
Dava konusu protokol taraf gerçek kişiler arasındaki hisse devrine ilişkin olmakla birlikte, davacı ortağın davalı şirket ile aralarında alacak verecek meselesine ilişkin de düzenleme içerdiği, davaya ve takibe konu—- maddede ise, şirket hisse devrinden bağımsız edimlerin kararlaştırılmış olduğu, zira protokolün —– maddesinde hisse devir bedeline ilişkin yükümlülüklerin yer verildiği, sair maddelerin davacının, davalı şirketteki —– nominal bedelli hissesinin devrine ilişkin olmadığı kanaatine varılmıştır. Davaya konu istemler de bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu kapsamda öncelikle davalı şirketin savunması yönünden dosya incelendiğinde, aşamalarda davalılar vekilince, davalı şirket adına husumet itirazlarının ileri sürüldüğü, dava ve takip konusu protokolün iki gerçek kişi arasında olduğu, şirket olarak imza ve kaşe içerimediği ileri sürülümüştür. Yukarıda da açıklandığı üzere, davalı şirketin yönetim kurulunca görev taksiminin belirlendiği, buna göre davalı şirketin———- herhangi iki kişinin şirket kaşesi veya ünvanı altında atacakları müşterek imzaları ile şirketi her konuda temsil ve ilzam etmelerine karar verildiği, takip dayanağı protokolde ise şirket kaşe ve unvana yer verilmemiş olduğu, dolayısıyla dava ve taki konusu protokolün davalı şirketi ilzam etmeyeceği, davalı şirketin takip konusu borçtan sorumluluğunun olmadığı kanaaatiyle şirket yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir. Bundan başka yine davalılar vekilince, —– tarihli beyan dilekçesi ile davalı —–yönünden; “Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, müvekkil —— davacı arasında imzalanan — tarihli hisse devir sözleşmesi ile müvekkil ——- Plakalı kiralık otonun bila bedel devrinin davacıya verileceği taahhüt edilmiştir. Bu taahhüt dava konusu edilmiştir.” şeklinde beyan sunulmuş, takip konusu edimler yönünden sorumluluğun davalı —- ait olduğu ifade edilmiştir.
Protokole konu —— maddede her ne kadar şirketin,—- plaka sayılı aracı davacıya devredeceği düzenlenmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, protokolün davalı şirkeri ilzam etmediği, — tarihli beyan gereği de davalı —– araç devri edimini taahhüt ettiği belirlenmiştir.
Bununla birlikte aşamalarda davalı vekilince, cevap dilekçesinde, takip konusu borcun, davacıya çekler verilmek suretiyle ödenmiş olduğu, ayrıca 14.100 TL toplamı 169.200 TL’nin ödenmiş durumda olduğu savunulmuş, bu savunma ile, ödemeye ilişkin ispat yükünü davalı taraf üzerine almıştır. Bu ödeme savunması kapsamında verildiği ifade edilen ve cevap dilekçesi ekinde suretleri eklenen çeklerin keşidecisinin davalı şirket, lehtarının ise davacı olduğu, dolayısıyla davalı —–ödeme savunmasını ispata elverişli bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Buna ek olarak davalılar vekilince 2. cevap dilekçelerinde de son sayfada, çeklerin hisse devrine ilişkin olmadığı, çeklerin şirket çeki olduğu, hisseleri devaralanın ise —– olduğu savunulmuştur.
Davalılar vekilinin aşamalardaki çelişkili savunmaları karşısında Mahkememizin 25/05/2022 tarihli celsesinde HMK’nun 31. maddesi gereğince davalılar vekiline süre verilmiş, bu çelişkinin giderilmesi istenmiş, ayrıca davalı şirket tarafından davacı lehtar gösterilerek çek keşide edilmesinin hangi borç ilişkisine dayandığını açıklanması istenmiştir.
Buna istinaden davalılar vekilince sunulan 08/06/2022 tarihli beyan ile;
“Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, müvekkil —– davacı arasında imzalanan — tarihli hisse devir sözleşmesi ile müvekkil —- tarafından davacıya — kadar aylık net —- ödeneceği ve —– Plakalı kiralık otonun bila bedel devrinin davacıya verileceği taahhüt edilmiştir. Bu taahhüt dava konusu edilmiştir.
Her ne kadar müvekkil şirket dava konusu hisse devri sözleşmesinin tarafı değil ise de, müvekkil —- tarafından davacıya —— Plakalı kiralık otonun bila bedel devrinin davacıya verileceği taahhüdünün bedeli ve karşılığı olarak cevap dilekçesinde suretleri ekli bulunan —– tutarlı çekler davacıya verilmiş ve davacı tarafından çek bedelleri tahsil edilmiştir. Bu iki taahhüde ilişkin borç kalmamıştır. Nitekim davacının, müvekkil şirketten, müvekkil şirketin 5 adet toplam da —- tutarlı çekleri keşide ederek davacıya vermesini gerektirir başkaca bir alacağı da bulunmamaktadır.” şeklinde beyan sunulmuştur.
Ancak Mahkememizce alınan rapor ile, bahse konu çeklerin davalı şirket kayıtlarında yer almadığı, çeklerin davacıya verilme nedenine ilişkin bir açıklama yapılmamış olduğu belirlenmiştir.
Yukarıda yapılan tespitler kapsamında, davalı —– davacı arasında düzenlenen 26/01/2018 tarihli takip konusu protokolden kaynaklı olarak ve protokolde yer verilen hisse devri ve karşılığında hisse bedeli ödenmesi ediminden bağımsız olarak —-maddede yer alan edimlerden davalı —– sorumlu bulunduğu, cevap dilekçesi ile ödeme savunması yapıldığı ve bu suretle ispat yükünü davalı ——-üzerine aldığı halde, protokolun takip konusu maddelerinden kaynaklı edimlerinin ifade edilmiş olduğu, bu kapsamda aylık 14.100 TL’nin ödendiği ve aracın davacı adına devredildiğinin ispat olunamadığı kanaatine varılmıştır. Bu açıklamalar çerçevesinde takip konu alacak istemi değerlendirildiğinde, —- ayına ilişkin aylık 14.100 TL olmak üzere toplamda 169.200 TL ücret alacağı yönünden davalı —– sorumlu olduğu, her bir aylık ödeme yönünden, protokolde ödemenin aylık ücret olduğu açıklanmakla ve vadesi belirli bir borç olduğu değerlendirilmekle; her bir aylık ücret yönünden ilgili ayın 5’inden takip tarihi olan —- gününe kadar faiz talep olunduğu, ancak —– dönemi için faiz istemi bulunmadığı Mahkememizce gözetilmiş ve talep edilen tutarlar yönünden Mahkememizce ——– faize ilişlin talep tutarları yönünden inceleme yapılmıştır.Bu inceleme ile, —- olarak, —- ücret alacağı faiz tutarı — olarak,——olarak, – —ücret alacağı faiz tutarı—olarak, — ücret alacağı faiz tutarı —– ücret alacağı faiz tutarı 1.641,01 TL olarak,— ücret alacağı faiz tutarı 1.533,23 TL olarak, ——ücret alacağı faiz tutarı 1.425,45 TL olarak, —- ücret alacağı faiz tutarı 1.321,15 TL olarak, ——– ücret alacağı faiz tutarı 1.213,37 TL olarak, —ücret alacağı faiz tutarı 1.109,07 TL olarak belirlenmiştir.
—- dönemi için davacı tarafça takipte 1.960,87 TL talep olunduğu, Mahkememizce ise 1.957,39 TL bulunduğu, 3 kuruş fark haricinde takipteki faiz isteminin yerinde olduğu kanaati ile Mahkememizce belirlenen tutar yönünden istemin kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu olup protokolün —– maddesi ile taahhüt edilen araç devri yönünden ise, protokolün taraflarının davacı ile davalı ——–olduğu, her ne kadar şirketin aracı devredeceği düzenlenmiş ise de, protokolün şirketin ilzam etmediği, davalılar vekilinin 08/06/2022 tarihli beyan ile de müvekkili —– kadar aylık net —–Plakalı kiralık otonun bila bedel devrinin davacıya verileceğinin taahhüt edilmiş olduğu gözetilerek ve gelen yazı cevapları ile aracın devredilmemiş olduğu anlaşılmakla, davalı——– aracın devir bedeli kadar davacıya karşı sorumlu olduğu kanaatiyle ve takip tarihi itibariyle protokol konusu aracın değerinin 498.000 TL olduğu tespiti karşısında bu tutarın davalı ——- tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Araç yönünden faiz istemine ilişkin olarak ise, davacı tarafça——yevmiye nolu ihtarın davalı—— tarihinde tebliğ olunduğu ve protokol gereğinin 3 iş günü içinde yerine getirilmesinin talep olunduğu, buna göre davalının temerrüdünün 15/09/2018 tarihinde gerçekleştiği, ancak davacı tarafça takipte 01/01/2020 tarihinden itibaren araç için faiz talep edildiği belirlenmekle, bu tarihten takip tarihine kadar 498.000 TL araç değeri için işleyen yasal faizin 35.856 TL olduğu ———– yapılan hesaplama ile belirlenmiş, bu tutar yönünden davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu ücret alacağı likit olmakla, bunlar yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmiş, takibe konu araç tutarına ilişkin alacak yargılama ile belirlenmiş olmakla bu tutar yönünden icra inkar tazminatı istemi reddedilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davalı —- yönünden davanın reddine,
2-Davalı —– yönünden davanın kısmen kabulü ile;—— sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile, asıl alacak kalemleri (169.200 TL+498.000 TL) yönünden takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin; toplamda 719.445,22 TL üzerinden devamına,
(toplam ücret alacağı için 14.100×12=169.200 TL
+ toplam ücret alacağı geçmiş gün faizi istemi için 16.389,22 TL
+ araç bedeli 498.000 TL
+ araç bedeli geçmiş gün faizi 35.856 TL = 719.445,22 TL)
Takibe konu 169.200 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı ——-tahsili ile davacıya verilmesine ,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 49.145,30 TL karar harcının başlangıçta Mahkememiz dava dosyasına yatırılan 10.704,30 TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 4.431,50 TL peşin harç toplamı 15.135,8‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 34.009,5‬0 TL’nin davalı —- tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 97.138,97 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
5-Ret olunan tutar yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı —– lehine takdir olunan 26.028,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
6-Davacı şirket yönünden dava reddedilmekle ret olunan tutar yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı —– lehine takdir olunan 115.493,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
7-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 10.704,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı toplamı olan 10.763,6‬0 TL’nin davalı ———-alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarfedilen toplam 6.362,00 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 5.164,03 TL’sinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.071,44 TL’sinin davalı —bakiye 248,56 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2023