Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/217 E. 2021/975 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/217 Esas
KARAR NO : 2021/975

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davada yapılan açık yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– plakalı araç ile davalı— plakalı araç arasında —- maddi hasarlı—- plakalı aracın hasar gördüğünü, kusurun belirlenebilmesi için davacı —– raporu düzenletildiğini, —- gerçek zararın belirlenebilmesi için yapılması gereken zorunlu bir gider olduğunu, dava konusu faturanın—– davalı tarafından süresinde itiraz edilmediğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 1426. maddesi——– meydana gelen zararın belirlenebilmesi için yapılan masraflardan davalının sorumlu olduğunu, davacının—- faydalanan kişi sıfatına sahip olduğunu, faturanın davalı—–adına düzenlendiğini, davalı şirkete yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirtmiş,——dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde özetle; davacının— bulunmadığını, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin gözetilmesi gerektiğini, davacı ile davalı arasında—— bulunmadığını, — sahibi olduğunu, sigorta şirketinden talep edilecek tazminatın temlik edilemeyeceğini, kusura —düzenlenemeyeceğini, icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; ————- fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki —-davalıya—-aracın çarpışması neticesinde,—– veren davacının hizmet bedelini TTK’nın 1426. maddesi uyarınca davalıdan talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
——–sayılı takip dosyası içeriğine göre; 24/02/2020 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davac——–, borçlusunun davalı ——-tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel —–ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından—– tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, —- takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
—– tarihli yazı cevabına—— tarihinde —- adına kayıtlı olduğu görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1426. maddesi uyarınca davalı sigortacının dava dışı ——–sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise davac——-edip edemeyeceğinin belirlenmesi gerekir.
TTK’nın madde 1426 uyarınca “Sigortacı, sigorta ettiren, —-,— tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.”.
TBK’nın 183. maddesinde “Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.” 189. maddesinde ise “Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki——– devralana geçer.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
Öte yandan, 5684 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde ——– gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını, nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet tespiti, —- ——- olarak —- tarafsız ve bağımsız kişi olarak tanımlanmıştır. —— icabı bağımsız ve tarafsız olması gerekli olup 5684 sayılı Yasa’da —– ilişkisinden menfaat sağlar niğtelikteki davranışlarından ötürü disiplin —– tutulabileceğine ilişkin düzenlemelere de yer verilmiştir. 5684 Sayılı Yasa’nın 22/19. maddesi ile TTK’nın 1426. maddesi—- sigortalıdan temlik almak suretiyle—- —- talep etmesinin iyiniyet kurallarıyla —– örtüşmediği, bu yolla ——– sözleşmesinden menfaat sağlayan olarak —– başvuramayacağı, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığı, sigortalı nezdinde doğan zararın da davacıya temlik edilmediği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan harçtan mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki— göre hesaplanan—- nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ——- hazine tarafından ödenen——davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için—– müzekkere yazılmasına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.