Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2021/751 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/216 Esas
KARAR NO : 2021/751
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —- plakalı araç ile davalı —- sigortası ile sigortalı —— tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —– tarihinde meydana gelen kazada —– plakalı aracın uğradığı hasar nedeniyle araçta oluşan hasar kaybının belirlenebilmesi için——- ekspertiz raporu düzenletildiğini, davaya konu fatura davalı—- e-fatura sistemi ile gönderilmiş; davalı —- şirketince faturaya—– günlük yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 1426. maddesi uyarınca —— plakalı araçta meydana gelen hasar kaybı zararının belirlenebilmesi için yapılan masraflardan davalı ——- sorumlu olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 1426. maddesi uyarınca yapılmış olan makul giderlerin tarafına ödenmesi için davalı —— başvurulmuşsa da başvurularından netice alınamadığını ileri sürerek, davanın kabulü ile davalının ——– dosyası sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının itirazları haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, esasa ilişkin hiçbir kabul teşkil etmemek üzere, mağdur araç sahiplerince kendi inisiyatiflerine göre eksper tayini yapılması halinde ekspertiz hizmet faturasının mağdur araç sahibi adına tanzim edilmesi ve ekspertiz ücretini karşılayan mağdur araç sahibinin doğrudan sigorta şirketinden talepte bulunması gerektiğini, ekspertiz firmasının bu ilişkide sigorta şirketi ile arasında bir ticari alış veriş veya hizmet alımı bulunmayıp sigorta şirketine fatura tanzim edilmesi mümkün olmadığı gibi ekspertiz ücreti için sigorta şirketinden doğrudan talepte bulunulmasının da mümkün olmadığını, bu nedenle işin esasına girilmesine gerek kalmadan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddini, davacı tarafın dilekçe ekinde sigorta ettiren vekilinin imzalı yazılı beyanı ile ekspertiz raporu ücretinin davacı tarafından talep edilmesini istediğini, bu nedenle sigortadan faydalanan kişi/lehdar konumunda olduklarının belirtildiğini, dava dilekçesi ekinde böyle bir beyan yer almamakla birlikte, bu şekilde bir yaklaşımın hukuk veya sigortacılık ile bağdaşan hiçbir yönü olmadığını, davacının bu yolla poliçede menfaatdar ya da lehdar konumuna gelmesinin düşünülemeyeceğini, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın ve icra inkar tazminatı, talebinin reddini, davacının haksız icra takibi ve dava ikamesi nedeniyle, müvekkili şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini, talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;——–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
——- sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, alacaklının davacı —— olduğu, borçlunun davalı ———– dayalı ekspertiz ücretine istinaden takip başlatıldığı, davalı borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince aşamalarda, davacının aktif husumetinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, itirazın iptali davaları yönünden husumet, icra takibinin taraflarına ait olup, davacı da icra dosyasının alacaklısı bulunduğundan, aktif husumetinin bulunduğu değerlendirilmiş,i davalı taraf savunmalarına bu yönden itibar edilmemiştir.
Dava ve takip konusu alacak istemi, dava dışı — plakalı araç ile davalı —- sigortası ile sigortalı —— tarihinde trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında ——–plakalı aracın hasar gördüğü ve ——- tarafından davacıya başvurularak, başvuru neticesinde ———-ekspertiz raporu düzenlendiğinden bahisle, anılan hizmete ilişkin bedelin davalı tarafça ödenmesi istemine ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Davacı tarafça istemi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 1426. maddesine dayandırılarak, anılan hüküm gereğince —– plakalı araçta meydana gelen hasarın belirlenebilmesi için yapılan masraflardan davalı ——- sorumlu olduğu ileri sürülmüştür.
Davacı tarafça dayanak yapılan Türk Ticaret Kanunu’nun 1426. maddesi, “tarafların borç ve yükümlülükleri” ana başlığı, “giderleri ödeme yükümlülüğü” alt başlığı altında düzenlenmiş olup “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan düzenleme ile davalı, hiçbir ilişki içinde olmadığı ——— yönelik bir yükümlülük altına girmediği gibi, anılan kişinin istemi ve başvurusu üzerine davacı tarafça sunulan hizmet bedeli yönünden de anılan yasa maddesi herhangi bir düzenleme içermemektedir.
Davacı tarafça sunulan ve fatura konusu edilen hizmet, davacı tarafça, kazaya karışan———plaka sayılı araca ilişkin olarak verilmiş olup, davalı tarafın, davacıya anılan hizmet bedelini ödemesini gerektirir bir ticari ilişkisi olmadığı, bu yönde sorumluluk öngören bir yasal düzenleme de bulunmadığı kanaatine varılmış, davacı taraf her ne kadar ekspertiz raporu ücretinin sigorta şirketinden talep edilmesine yönelik —- yürürlük tarihli, ———– ile davacı şirket arasında imzalanan ——— belgeye dayanmış ise de, içeriğinde bahsi geçen avukatın müvekkillerinin karışmış oldukları kaza sonucunda bağımsız eksper hizmeti verilmesi ve faturanın ilgili sigorta şirketine kesilmesi konularında anlaşmaya varıldığı, bu sözleşmede eldeki davaya konu araç plakası, hizmeti alan kişi/ kuruluş, kaza tarihi ve alacak bilgilerinin yer almadığı, bu hususların sözleşmeye ek olarak ta belirtilmediği, bu haliyle bu belgenin alacağın temliki olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar harcının başlangıçta alındığı anlaşıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 287,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7———– sayılı dosyasının iadesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan——– arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021