Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/212 E. 2022/50 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/212 Esas
KARAR NO: 2022/50
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
——, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde —- tarihinde polislerin hatalı park yapmış araçların üzerinde çalışma yaptıklarını fark eden davacının park halindeki —- aracının sayına gittiğini; aracın sol ön kapısının yanına geldiğinde hatalı park halindeki araçları çekmekte olan — plakalı çekicinin arka kısmında bulunan ve çekilen üzerinde sürücüsü bulunmayan — plaka sayılı aracın —- plakalı çekicinin idaresinde iken davacıya çarptığını ve davacının yaralanmasına neden olduğunu; olayın meydana gelmesinde, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını; davacının yaralanması nedeniyle vücudunda kırık oluştuğu davalı — işleticisi olduğu — plaka sayılı aracın, davalı ——— bulunduğunu; davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını; bu nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla —- maddi tazminatının olay tarihinden itibaren tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini ve ayrıca —manevi tazminatın da olay tarihinden itibaren araç maliki davalı dernekten yasal faizi ile birlikte tahsiline; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —- vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davada yetkili mahkemenin, davalı şirketin genel müdürlüğünün bulunduğu — bağlı olduğu —- olduğu; yetkisiz yerde açılan davanın reddine karar verilmesini; davalı — plakalı aracın davalı şirket nezdinde —– vadeli trafik poliçesi ile sigortalı bulunduğunu; ancak olayın oluş biçimi ve mevcut trafik poliçesi göz önüne alındığında talebin trafik poliçe teminatı dışında bulunduğunu; bu nedenle davanın reddine; karar verilmesini; talep etmiştir.
Davalı —verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davada ortak yetkili mahkemenin —– Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu; bu nedenle davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini; olayda davalı —– ait aracın sürücüsünün kusurlu bulunup bulunmadığı ve davacının meslekte kazanma gücünü yitirip yitirmediği; yitirmiş ise ne oranda yitirdiği hususlarında rapor alınması gerektiğini; manevi tazminat talebinin de fahiş olduğunu; bu nedenle, haksız davanın reddine; karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yaralandığı trafik kazasında, davalı derneğe ait ve davalı — sigortalı araç sürücüsü —– olayda kusurlu bulunup bulunmadığı; kusurlu ise kusur oranının ne olduğu ile davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremez derecede kalıp kalmadığı; kalmış ise geçici iş göremezlik süresi ve sürekli iş göremezlik durumunun saptanması ve ayrıca davacının bu yaralanması nedeniyle bakıcı gideri, yol masrafı ve tedavi masraflarının bulunup bulunmadığı; varsa miktarlarının ne olduğu ile davacının uğradığı maddi zararların saptanarak bu zararlardan davalı derneğin olaya karışan aracın işleteni diğer davalı —- de sigorta poliçesi kapsamı ve limitle sorumlu olmak üzere işletenin sorumluluğunu üstlendiğinden; davacının uğradığı zararlardan sorumlu bulunup bulunmadıkları ve tazmin etmeleri gereken maddi zararların saptanması ile davacının yaralanması nedeniyle uğradığı manevi zararın bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce uyuşmazlık hakkında,— tarihinde meydana gelen olaydan dolayı davacının, — tarihleri arasında talep edebileceği bakıcı ücretinin —-olarak hesaplandığı; davacı vekilinin tedavi için katlanılan yol giderleri için belgeleme şartı bulunmadığı talebi dikkate alınarak bilirkişi kurulunca yapılan değerlendirmede davacının vücudundaki kırığın niteliği dikkate alınarak —hastaneye gelmesi gerekeceği; bu kapsamda, —-yol masrafını talep edebileceği; ayrıca, davacının — tedavi giderinden —- talep edebileceği ve davacının geçici iş göremezlik süresi —ay olduğundan karşı tarafa yüklenen — kusur oranı da dikkate alınarak —-kazanç kaybının bulunduğu; davalı —aracın işleteni sıfatıyla——–uyarınca sorumlu bulunduğu; davalı ——- sigorta poliçesi kapsamında davalı işletenin sorumluluğunu üstlendiğinden sigorta poliçesi kapsamında ve limitle sınırlı olmak üzere maddi tazminattan sorumluluğunun bulunduğu; bu nedenlerle davacı tarafından davalı —- açılan davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile, — geçici iş göremezlik tazminatı — bakıcı gideri ve — yol gideri tazminatı — tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam — maddi tazminatın — uyarınca, davacının, davalıya tazminatın ödenmesi hususunda talep ve belgelerini sunarak/tebliğ ederek davalının — uyarınca usulen temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak— dava tarihinden itibaren ——- karışan sigortalı aracın poliçede ve trafik ruhsat kaydında kullanım tarzının —- araç olduğu; e-TTK.nun 12.maddesi uyarınca taşımanın ticari niteliğinin bulunduğu dikkate alınarak] avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine;Davacı tarafından davalı —- işbu davanın, davalının taraf ehliyeti bulunmadığından HMK’nun 114-(1) d) ve 115-(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebince davanın usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine —sayılı kararıyla, “Mahkemece davacı vekiline, — tarihli duruşmada, Davacı vekilince —- nolu ara kararı —- terkin edilen davalı derneğin tekrar ihyası ve sicile tekrar tescili için ilgili mahkemede son yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açmak üzere —- aylık kesin süre verilmesine, belirlenen kesin sürede dava açılmadığı takdirde ve dava açılmış ise dava açıldığına ilişkin belgelerin belirlenen kesin süreler halinde dosyaya sunulmaması halinde iş bu davanın davalı dernek yönünden HMK.nun 114-(1)d) ve 115-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, (huzurda bulunan davacı vekiline ihtarat yapıldı.)” şeklinde ihtaratta bulunulmuş, —– tarihinde ise —- nolu ara karardan yazı cevabı geldiğinde, davalı dernek tasfiye olmuş sicilden terk edilmiş ise davacı vekiline, davalı derneğin ihyası için ilgili mahkemede son tasfiye memuru veya en son yönetim kurulu üyeleri ile —– aleyhine dava açmak üzere süre verilmesine,” şeklinde ara karar kurulmuştur. Davacı vekilince ara karar gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece kurulan ara kararlar birlikte incelendiğinde yeterli açıkta olmayıp bu nedenle somut olayın şartları ve dosyanın geldiği aşama göz önüne alınarak davacılar vekiline 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerince usulüne uygun ihtar yapılarak kanun hükmüne göre işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçeleriyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak davacı vekiline usulüne uygun yeniden süre verilmesine karşın, davacı vekilince ihya davası açılmamış duruşmada ihya davası açılmayacağı beyan edilmiştir.
Bu kapsamda, davacı tarafından davalı —-hakkındaki davasının davalının taraf ehliyeti bulunmadığından HMK.m.114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalı —– aleyhine açtığı davada mahkememizin bir önceki hükmünde verilen karar —— kapsamı dışında kalıp, bu hususta daha önceki verilen karar kesinleştiğinden, ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı —– hakkındaki davasının davalının taraf ehliyeti bulunmadığından HMK.m.114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Davacı tarafından davalı — aleyhine açtığı davada mahkememizin bir önceki hükmünde verilen karar Yargıtay Bozma kapsamı dışında kalıp, bu hususta daha önceki verilen karar kesinleştiğinden, ayrıca karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı —tarafından yapılan — yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtaya temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022