Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/21 E. 2021/1009 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/21 Esas
KARAR NO : 2021/1009

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2014
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız——— tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; ——–dosyasından davalı aleyhine senet borcundan dolayı ilamsız icra takibi başlatıldığını——-tarihinde davalı tarafından——- —– süresi içinde takibe haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibe konu senetlerin bizzat davalı tarafından imzalanmış olduğunu, imzaya bir itirazın söz konusu olmadığını, davalı tarafın takibe konu senetlerin bir kısmını kefil olarak bir kısmını ise bizzat düzenleyen olarak imzaladığını, söz konusu borcun varlığını da kendi iradesi ile kabul ettiğini, takip konusu senetlerin bir kısmında kefil olmakla bu senetlerden ötürü ——- esas sayılı dosyalarda takip yapıldığını, ancak bu takipte müteselsil ———gösterilmediğinden —— sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının kendi rızası ile takibe konu ————–böyle bir borcun varlığını kabul ettiğini, ancak icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; kendisinin kimseye borcu olmadığını, takibe konu senetlerin ————- süresinin olduğunu,—— sebepsiz zenginleşme davası açılması gerektiğini, bu sürenin de dolması nedeni ile zamanaşımı itirazında bulunduğunu, ayrıca davaya konu senetlerin —— yapıldığını, alacaklı olduğunu iddia edenlerin kendisine ——–, kimseye borçlu olmadığını, senetler incelendiğinde kendisinin asıl borçlu olmadığını ve kefil olarak isminin geçtiğini,—– kendisini tanımadığını,——- birisinin olduğunu, kendisinin bu kişiyi de tanımadığını, hakkında açılan bu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu bonoların nedeninin—– olduğunu, ——- öncesinde——- davacı … arasında olan iş nedeni—– işlem başlattıklarını, bu kişilere daha önce senedi —— aldığını, sonrasında bu dava ile karşılaştığını belirterek, davacının tazminata mahkum edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Uyuşmazlık hakkında daha önce, ——– sayılı kararı,—– sayılı kararıyla, olayda —– görevli olması nedeniyle usulden kararın bozulması sonrası Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle mahkememize dosyanın tevzi edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda mahkememizce,
——– kararla, davalı —— takibin ——— senetlerine özgü icra takibi olmayıp ilamsız icra takibi olduğundan 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı, alacağın aradaki ——hükümlere göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, dinlenen tanık beyanları ve davalının yargılama sürecindeki beyanlarından da anlaşıldığı üzere davacı ile davalı ————- dayalı —–davacının—– işlettiği dükkanı——–devir bedeli olarak da takibe konu davalının asıl borçlu ya da —– alındığı, bu hususun her iki taraf tanık beyanları ile doğrulandığı, davalının ödemeye ilişkin belge ibraz edemediği, ancak davalı adına başlatılan icra takibi ekinde ——– ——- olmadığının anlaşıldığı, İİK. 61. maddeye göre takibe —— edilmesi gerektiği, geçerli ——- yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin ——–asıl alacak üzerinden devamına, davalının ihtar ya da ihbarla temerrüte düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz talebinin reddine, alacak likit olup haksız olan davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin——-sayılı hükmü davalı tarafından temyizi üzerine, —— ——- —- Davalı, takip dayanağı olup mahkemeye ibraz edilen—— olduğu,———kaybetmiş olup, ——- sona ereceği, bu itibarla davalının —— dayalı —— bulunulması mümkün olmayacağından sebeple işbu mahkememiz kararı bozulmuştur.
——-uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, ——nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——– dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya——– tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir.——– olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık; Zaman aşımına uğramış senetten dolayı davalının davacıya borçlu olup olmadığı, senet içeriğindeki esas borcun neye ilişkin olduğu, tarafların edimlerini ifa edip etmedikleri ve davacıca davalı aleyhine yapılan takibe itirazın iptali gerekip gerekmediği hususundadır.
Dinlenen tanık beyanları ve davalının yargılama sürecindeki beyanlarından anlaşıldığı üzere davacı ile davalı arasında dükkan satışına dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının——- devir bedeli olarak da takibe konu davalının asıl borçlu ya da—- olduğu —– alındığı, bu hususun her iki taraf tanık beyanları ile doğrulandığı, davalının ödemeye ilişkin belge ibraz edemediği, ancak davalı —— bedelli senedin olmadığı sabittir.
Bozma ilamında da belirtildiği üzere, davalı, takip dayanağı olup mahkemeye———– Davalının ——— olduğu —- zamanaşımı dolunca ——- olup, —– sorumluluğu sona ermiştir. Bu itibarla davalının —– dayalı talepte bulunulması mümkün değildir. Bu itibarla davalının keşideci——- kabulüne, davalının—— diğer 5 adet bono hakkında ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, davalının yalnız borçlu olduğu ——– üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı —— bedelleri dışında ayrıca işlemiş faiz talebinde de bulunmuşsa da, bono nedeniyle kambiyo hukukuna ait haklar yitirildiğinden, vade tarihinden itibaren faiz işletilmez, yine davadan öncede davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil de bulunmadığından, işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak ——- alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
2-Davalının ——- dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
3-Takibin 1.500,00 TL asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Kabul edilen alacığın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 102,47 TL harçtan peşin alınan 204,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 102,49 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—–uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 230,15 TL harç ile 267,40 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 33,43 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 351,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan —- davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.