Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/200 E. 2021/1251 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/200 Esas
KARAR NO: 2021/1251
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 26/03/2021
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
——, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davalı —- araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, —–tarafından düzenlenen —– olarak hasarın tespit edildiğini, davalı tarafından oluşan hasar onarım bedeli için davacı tarafından davalıya —– tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen hasar onarım bedelini ödemediğini, hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının hasar bedeline ilişkin talepleri davalı şirketçe karşılandığını, davaya konu aracın daha önce — görmüş olduğunu, aracın değer kaybına uğradığı iddiasının hiçbir şekilde doğru olmadığını, davalının ancak —- Maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, davacı tarafından davalının yokluğunda tek taraflı tutulduğunu bu nedenle bu raporun kabulünün mümkün olmadığını, hasar bedelinin ve değer kaybı bedelinin tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırıldığını, davacı şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını, fazlaya dair taleplerin reddini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davalı şirkete sigortalı —— tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kazanın oluşmasında kusur oranının tespiti ile, davacıya ait araçta anılan kaza nedeniyle değer kaybı ve hasar olup oluşup oluşmadığı, mevcutsa değer kaybı ve hasar bedelinin miktarının ne olduğu ve değer kaybı ve hasar bedelinden davalının sorumlu olup olmadığının, belirlenmesi hususundadır.
Zamanaşımı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda HMK’nın 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakati ile yapılabilir.
Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 72. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK’nın 72. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren —– kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren — yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir —-
Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurulması zaman aşımını kesen sebeplerden değildir—–
Zamanaşımının kesilmesi başlıklı TBK’nın 154.maddesi gereğince, borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse, alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa, zamanaşımı kesilir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Davalının cevap dilekçesi ile zaman aşımı definde bulunduğu, kazanın — tarihinde gerçekleşmiş olup davaya konu trafik kazası sonucunda davacının aracı hasar gördüğü, bu kapsamda davacının sigorta şirketine başvurması üzerine davalı sigorta şirketince davacıya, kaza nedeniyle zararın tazmini noktasında —-zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren başlması gerektiği, bu nedenle zamanaşımı süresinini —-tarihinde açıldığı, arabulucuya dosyada mübrez arabuluculuk tutanağından anlaşıldığı üzere zamanaşımı süresi dolduktan sonra— tarihinde başvurulduğu, bu sebeple olaya tesir etmeyeceği, —— birinci fıkrası gereği yargı alanındaki süreler kapsamındaki sürelere ilişkin düzenlemelerinde bitiş tarihi anılan kanunda belirtilen sürelere denk gelmesi halinde söz konusu olduğu ve bu kapsamda olaya uygulanmayacağı anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanı zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 4,09 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 110,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———– Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021