Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/172 E. 2021/733 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/172 Esas
KARAR NO: 2021/733
DAVA: İstirdat
DAVA TARİHİ : 04/10/2011
BİRLEŞEN DAVA ——
DAVA: İstirdat
DAVA TARİHİ : 12/08/2016
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan İstirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVA(——)
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- adet çeki iş karşılığında davalıya verdiğini, ancak davalı şirketin teslimat yapmadığı gibi çeki de iade etmediğini, çek karşılığında taraflar arasında herhangi bir alışverişin olmadığını, çekin karşılıksız kaldığını, çekin iptaline ve iadesine, ödeme yapılması durumunda davanın istirdat davasına dönüştürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf yazılı herhangi bir beyanda bulunmamış ve hiçbir duruşmaya da katılmamıştır.
BİRLEŞEN DAVA(—–)
TALEP: Davacı vekillinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin—- bedelli, keşidecisinin kendisi olduğu — adet çeki iş karşılığı —- verdiğini, ancak —- çekin karşılığı olan malları müvekkiline teslim etmediğini, ithalat konusunda sıkıntılar yaşandığından dolayı çekin müvekkiline iade edileceğinin bildirildiğini, ancak mal teslimi veya çek iadesinin yapılmadığını, bu nedenle—— çek iptali konulu menfi tespit/ istirdat davası açıldığını, ilgili mahkeme tarafından tedbir kararı verilmediği için çek bedelinin ilgili çekte ciro alacaklısı olan davalı firmaya ödendiğini beyan ederek davalıya ödenen çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——olduğunu, bu nedenle —–Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulundukları, davacının istirdat davası açma hakkı bulunmadığını, sebepsiz zenginleşme davası yönünden ise davanın zamanaşımına uğradığını, davacının çek bedelini icra takibi başlatılmadan önce ödediğini, müvekkili şirketin —– uygun olarak hareket ettiğini, davacı tarafça dava konusu çekin avans çeki olarak verildiği belirtilmiş ise de çek üzerinde avans çeki olduğuna dair bir ibare bulunmadığını belirterek öncelikle davanın yetki yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, kambiyo senedinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
Davacı, asıl dava ile, davalı—– bedelli çekin avans olarak verilmesine rağmen karşılığında mal tesliminin yapılmadığını, çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Birleşen dava ile, — tarafından çekin davalı —- kanuna aykırı olarak ciro edildiğini ileri sürerek çek bedelinin istirdatını talep etmiştir.
Yargılama önce Mahkememizin — esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmüş ve asıl davanın kabulü ile; ———dosya hakkında açılan davanın reddine dair karar verilmiştir.
Anılan işbu yargılama kapsamında yapılan değerlendirmede;
“Çekin incelenmesinde, keşidecisinin davacı, lehtarının asıl dosya davalısı, sonraki cirantanın ise birleşen dosya davalısı olduğu, çek üzerindeki ciro zincirinin şeklen geçerli olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu çek kambiyo vasfını haiz olup, kambiyo senetlerinin asıl borçtan mücerretliği ilkesi gereğince, çekin davalı —– keşide edilerek teslim edildiği asıl sözleşmenin davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Her ne kadar davacının ticari defterleri bu hususu ispata tek başına elverişli değil ise de, birleşen dosya davalısının, çeki davalı —- temlik aldığına ilişkin—–tarafından düzenlenen faturaların incelenmesinde, çekin davalı —- verilmesine dair asıl sözleşmenin davalı —-tarafından düzenlenen faturalarla teyit edildiği, davalı —, çeki davalı —- temlik ederken, çeki davacı şirketten, ibraz edilen fatura içeriği mallar karşılığında aldığına dair beyanda bulunduğu, bu durumda davacının dava konusu çekin davalı—- verilmesine ilişkin sözleşmeyi ispat ettiği tespit edilmiştir. Bu durumda fatura konusu malların davacıya teslim edildiği hususunda ispat yükü davalı —— olmasına rağman bu yönde bir delil ibraz edilmemiştir. Sözleşme karşılığında davacıya bir mal teslim edildiği ispat edilemediğinden çekin bedelsiz kaldığı kabul edilmiştir. Bedelsiz kalan bu çeki davacı —- tarihinde ödemiştir. Bu nedenle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dava bakımından ise; davalı —- dava konusu çeki,—- teslim aldığı,—– yapılırken, davalı —- çeke ilişkin faturaların da sunulduğu, davalı — çeke hamil olmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, çekin bedelsiz kaldığını bildiği ve çeki bile bile borçlu zararına kötüniyetli olarak iktisap ettiği hususunda bir delil bulunmadığı, birleşen dava dosyasında açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşıldığından birleşen dosya davalısı yönünden davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.”şeklindeki kanaat ile karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararının temyizen incelenmesi sonucunda —- sayılı ilamı ile;
(..) Dava konusu çekin keşidecisi asıl ve birleşen davada davacı — sayılı —- kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez” hükmünü içermektedir.
Yasa metninden de anlaşılacağı üzere,—– devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabidir. —işlemlerinde alacağın temliki hükümlerinin uygulandığı—- belirtilmiştir. Öte yandan aynı kararda —işleminin müşteri—— borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu da açıklanmıştır. — işleminin bu tarafları arasındaki ilişkiler yönünden —- hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre borçlu, faktoring işlemini öğrendiği sırada önceki alacaklısına karşı sahip olduğu def’ileri alacağı—- dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecektir. —– işleminin tarafları arasındaki ilişkiler yönünden şahsi def’ilerin ileri sürülebilmesinde faktoring şirketinin iyiniyetli ya da kötüniyetli olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
—- maddesi, —— yukarıda belirtilen tarafları dışında kalan kambiyo borçluları bakımından uygulanabilecek bir hükümdür. Başka bir anlatımla, —-dışında bir kambiyo borçlusu varsa —- hükmü uygulanacaktır. Somut olayda uyuşmazlık faktoring işleminin tarafları arasında olduğundan anılan —- hükmünün uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; mahkemece asıl ve birleşen davada davacının faktoring işleminin tarafı olan asıl davada davalı—- olmadığına hükmedilmiş olup davacının bedelsizlik defini birleşen davada davalı—–karşı ileri sürmesi mümkün olduğundan davanın kabulü gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle birleşen davanın reddi doğru görülmemiştir.” şeklindeki kanaat ile Mahkememizin kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.
Bozma üzerine yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuş, bozma ilamına uyulmasına dair karar verilmiştir.
Bozma ilamında da işaret edildiği üzere, davacının bedelsizlik nedeniyle, davalı —- borçlu olmadığı hususu,—-işleminin tarafı olması itibariyle, davalı —- karşı da ileri sürülebileceğinden davanın birleşen dosya davalısı yönünden de kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Esas ve birleşen —- sayılı dosyası kapsamında davanın kabulü ile; —-tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-ESAS DAVA YARGILAMA GİDERLERİ
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan—-karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan —davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan—- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
3-BİRLEŞEN DAVA YARGILAMA GİDERLERİ
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 877,92 TL karar ve ilam harcından 219,59 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 658,33 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ve 219,59 TL peşin harç toplamı:248,79‬ TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan 55,00 TL tebligat ve posta masrafı olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
4-Esas ve birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2021