Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/158 E. 2023/590 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/158
KARAR NO : 2023/590

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —–. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili olan davacı —– 19.01.2021 tarihinde —– park ettiği çekicisinin tekerleğinin önüne takoz olarak beton parçaları koyduktan sonra davalılardan—-malik olarak sürücülüğünü yaptığı, diğer davalı —-trafik sigortacısı olduğu—plaka sayılı kamyonetin yaya konumundaki davacıya sol dikiz aynası ile çarpıp yine davacının sağ ayağının üzerinden geçerek ayakta kemik kırılması meydana gelecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, kazanın oluşumunda yol üzerinde kendi aracının altına takoz koyduğunu önceden gördüğü davacıya karşı tedbir almayan— plakalı aracın maliki ve sürücü —– asli kusurlu olarak sorumlu olduğu diğer davalı olan sigorta şirketinin, kusurlu aracın sigortacısı olarak sorumlu olduğu, kaza sonrası sağ ayak kemiklerinin kırılmasıyla ağır yaralanan davacı —–ameliyat geçirdiği ve doktor raporlu olarak 25.01.2021-24.04.2021 tarihleri arasında iş göremez duruma düştüğü, sürekli olarak platinle yaşamak zorunda kaldığı, oturup kalkmada, yürümede zorluk çektiği ve buna bağlı olarak hastane gidiş geliş ve bakıcı giderlerinin olduğu kaza sonrası ayağında çok sayıda kemik kırıldığını, davacı için 50.000 TL manevi tazminatın davalı —– kaza tarihinden işleyecek faizi ile birlikte mahkemenin ara kararı gereği ek dilekçede kalemleri belirtilen ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik tedavi giderleri için 10.000 TL, bakım giderleri için 100,00 TL, yol giderleri için 100,00 TL, kazanç kaybı için 100,00 TL, çalışma gücünün azalması veya yitirilmesi nedeniyle 200,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle 200,00 TL, geçici ve sürekli iş gücü kaybı nedeniyle 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık: 19.01.2021 tarihinde sürücü —-sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketinin ZMSS’i olduğu—-plakalı aracın davacı —- çarpması neticesinde meydana gelen kazada sürücü —– kusuru bulunup bulunmadığı, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu, davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa hangi miktarda maddi zararının oluştuğu, davalıların bu zarardan sorumlu olup olmayacağı ile hangi miktarda sorumlu olacağı, davacının zararın artmasına yol açıp açmadığı ve manevi tazminatın takdiri noktalarında toplanmaktadır.

Haksız Fiile İlişkin Kusur Sorumluluğu Yönünden Yapılan Değerledirmede;
Davalılardan sürücü —- malik ve sürücüsü olduğu —- plaka sayılı kamyoneti ile —-Mahallesi —- Sokak üzerinde girişi bulunan—-ve komşu firmaların bulunduğu fabrika sahası iç yolunda seyir ederken; İstikametine göre yolun sol tarafında park etmiş bulunan—- plaka sayılı çekicinin yol içine gelen sağ yanında çömelmiş olarak çekicinin römorkunun altına takoz koymakta meşkul iken doğrularak çekicinin ön kısmına doğru yürümeye geçen yaya konumundaki davacı —- kamyonetinin sol dış dikiz aynası ile çarpıp sol tekerlekleri ile de davacının ayağının üzerinden geçerek ayak kemiklerinde kırılma meydana gelecek şekilde yaralanmasına sebebiyet vermesi sonucunda dava konusu taleplere neden yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
25.05.2022 tarihli kusur bilirkişisi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı yan araç sürücüsünün sevk ve idaresinde bulunan; diğer davalının trafik sigortası himayesinde bulunan—-plakalı kamyoneti mahalli olan fabrikalar sahası iç yoluna girdiğinde; istikametine göre solda ve vaziyette her türlü tedbir alabileceği mesafeyle ileride park halinde bulunan çekicinin yanına çömelerek takoz koymakla meşgul olan yaya konumundaki davacıyı gördüğünde; basiretli bir sürücü gibi davranarak yavaşlaması, hafif korna ikazında bulunarak kendisinin varlığından haberdar etmesi, kaza sonrası fotoğraflardan da anlaşıldığı üzere yeterince genişlige haiz olan yolun sağına yanaşıp, çekisinin altına takoz koymakla meşğul olan yaya davacı ile arasında güvenli bir yan açıklık bırakarak seyir etmesi; eğer o anki şartlarda yolda geçiş alanını daraltan başka bir unsur var ise bile, yine basiretli bir sürücü gibi davranarak durup çekicisi ile uğraşmakta olan yaya davacının kenara çekilmesini bekleyip kendisini güvenli alana almasına olanak verdikten sonra seyrini sürdürmesi gerekirken; Bu hususlara riayet etmeyip aksine davranarak; görüş alanında bulunup çekicisinin altına takoz yerleştirmekte olan yaya davacının varlığına rağmen yola,direksiyon hakimiyetine ve yayanın güvenliğine özen göstermeyip, çekicinin yanında uyraşmakta olan yaya davacı ile arada güvenli bir yan açıklık bırakmadan seyrini sürdürmüş ve bu davranışının eseri olarak; bulunduğu yerden doğrulup sağa dönerek yürümeye başlayan yaya davacıya kamyonetinin sol yan dikiz aynası ile çarparak ve sol ön tekerleiği ile yayanın sağ ayağının üzerinden geçerek yaralanmasına sebebiyet verdiğinden kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.Buna göre, 19.01.2021 tarihinde meydana gelen kazanın, —- plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, —– plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—– plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,—– araç maliki —–, araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması, nedeniyle kusur sorumluluklarının bulunduğu değerlendirilmiştir.Maddi Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
-Kazanç kaybı,
-Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararlara maddi tazminatları, TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalı taraftan isteyebilecektir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla Yargıtay —–HD —-Yargıtay —HD —– sayılı içtihatları nazara alınarak yetkili kuruluştan rapor aldırılmıştır. Dosyada mübrez 14.12.2021 tarihli,—–. İhtisas Kurulu tarafından ilgili yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan raporda, meslekte kazanma gücünün kaybedilmediği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin, belirtildiği anlaşılmıştır.Kusurun ve maluliyetin tespitinden sonra zararın hesaplanması için hesap bilirkişisiden rapor aldırılmıştır.
Denetime elverişli olup, yerinde olduğu değerlendirilen 16.06.2022 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda; Davacının 99.223,44 TL geçici iş göremezlik zararı olduğu, belirtilmiştir.Doktor bilirkişisi raporunda; Sağlık kurumuna 2.750,00 TL fark ücreti, 1.788,75 TL, 15 günlük bakıcı gideri, 600,00 TL pansuman, bakım için tibbi ve yardımcı ortopedik malzemeler için ve 1.000,00 TL ulaşım ve bu süreçteki sosyal giderleri için dönemsel rayiç bedeller toplam 6.138,75 TL tedavi gideri olduğu, belirtilmiştir.Davacı vekili değer arttım dilekçesi ile bakım/yardım gideri için 100-TL olan talebini 1.688,75-TL artırarak 1.788,75-TL’ye, tıbbı tardım ve ilaç gideri için 100-TL olan talebini 500-TL artırarak 600-TL’ye, yol gideri için 100-TL olan talebini 900-TL artırarak 1.000-TL’ye, tedavi giderleri için 100-TL olan talebini 3.722,55-TL artırarak 3.822,55-TL’ye, geçici iş gücü kaybı için 300-TL olan talebin, 98.923,44-TL artırarak 99.223,44-TL’ye çıkarmıştır.
Davacı vekili, dava dilekçesi ile ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat talebinde bulunmuşsa da, bu hususta somut hiçbir veri sunmadığı, harfiyat işi yapan bir kişinin ne şekilde ekonomik geleceğinin sarsılacağına anlam verilemediğinden, bu yöndeki soyut ispatlanmayan davasının reddine,
Davacı vekili bakım gideri için tazminat talebinde bulunmuşsa da, davacının kalıcı maluliyeti bulunmaması ve yine—– Raporunda davacının bakım ihtiyacı bulunduğuna dair belirlemede bulunmaması nedeniyle bu cihetteki davasının reddine,Davacının, tıbbi yardım, yol ve tedavi giderleri için 5.422,55 TL zararı bulunduğundan bu cihetteki davasının kabulüne,Davacı yanca, 99.223,44-TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuşsa da, talep olunan brüt alacak olup gelir vergisi kesilerek net alacak tespit edilmediği, bu alacaktan % 20 oranında gelir vergisi mahkememizce resen düşülerek, 79.378,76 TL üzerinden geçici iş göremezlik talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Manevi Tazminat Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve—– sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün —- ve 23.06.2004 gün —— sayılı kararları ).Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaşı, tarafların kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,Tıbbi yardım, yol ve tedavi giderleri için 5.422,55 TL, geçici iş göremezlik zararın için 79.378,76 TL olmak üzere toplam 84.801,31 TL alacağın davalı sigorta şirketinden 11.03.2021, davalı gerçek kişiden 19.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile TAHSİLİNE,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-MANEVİ TAZMNAT DAVASI YÖNÜNDEN
Davanın Kısmen Kabulü ile10.000,00 TL manevi tazminatın, 19.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile Davalı ——TAHSİLİNE,
Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.475,88 TL harçtan peşin alınan 2.769,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.706,65 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 13.568,21 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 2.828,53 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 5.036,40 TL yargılama giderinden davanın red(%39,40) ve kabul(%60,60) oranına göre hesaplanan 3.052,12 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 720,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 436,33 TL’sinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili, 283,67 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.