Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/151 E. 2022/702 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
ESAS NO:2021/151 Esas
KARAR NO:2022/702

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —- Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili;—- adresinde Davalının 21.12.2016 tarihli —- nolu kaçak tutanağında belirtilen “—-sözleşmesi olmadan” nedenlerinden dolayı kaçak elektrik kullandığını, işbu kaçak tutanağına konu fatura bedellerini ödemediğini, ilgili yönetmeliğin m.26’sında bahsedildiği üzere işbu durumun kaçak elektrik kullanımı olduğunu, Davalının — İcra Dairesi —Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedelinin 4.893,78 TL olduğunu, işbu bedelin takip tarihine kadar ki gecikme zammı bedelinin 127,89 TL olduğunu, gecikme zammı KDV bedelinin 23,03 TL olduğunu, davalının işbu icra takibine itiraz ettiğini ve işbu davanın açıldığının itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeline ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
—- sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 4.893,00 TL asıl alacak, 127.89 TL Gecikme faizi, 23.03 TL KDV olmak üzere toplam 5.044,7 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Uyuşmazlık, davacının davalıdan kaçak elektrik enerjisi kullanımından kaynaklı alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Dava konusu kaçak elektrik borcu ise davalı hakkında düzenlenen 21.12.2016 tarihli —seri nolu Kaçak Elektrik tutanağından kaynaklanmaktadır.
Kaçak Elektrik tutanağında; Tesisat numarasının —olduğu, Sayaç seri numarasının — olduğu, Toplam endeks değerinin — olduğu, “—sözleşmesiz enerji tüketiminden tutanak tutuldu. Not: Abone 01.02.2016 tarihinden itibaren kullandığını beyan etti” açıklamasının yazıldığı,
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içerdiği ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu —-tarihli, —- davalı tarafça tutanağın aksi cihetinde delil sunulamadığı, anlaşılmakla bu cihette tutanak içerikleri sabit görülmüştür.Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan elektrik mevzuatına göre kaçak elektrik bedeli hesabının yapılması için bilirkişi raporu aldırılmıştır.27.03.2021 tarihli bilirkişi raporunun seçenekli şekilde tanzim edildiği, raporda davalının dava konusu adreste hangi tarihten itibaren ikame ettiğine dair somut bilgi/belge(ticaret sicil kaydı, esnaf kaydı, kira sözleşmesi vb.) olmadığından madde 29/1(a)’da belirtildiği üzere “Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.
” ifadesinden 90 gün sürelik enerji tüketimine binaen — hesap edilmiş olup; İşbu tüketilen enerji miktarına 2.649,92 TL Kaçak Enerji Bedeli tahakkuk hesap edildiği, İşbu kaçak enerji bedeline 69,52 TL Gecikme Faizi ve 12,51 TL Gecikme Faizi KDV’si hesap edilmiş olup toplamda 2.731,96 TL tahakkuk hesap edildiği, hususundaki belirlemelerin yerinde olduğu değerlendirilmekle, bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. —Bu kapsamda, somut olayda, dava ve icra takibine konu edilen elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 2.649,92 TL asıl alacak, 69.52 TL gecikme faizi, 12,51 TL KDV üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 186,62 TL harçtan peşin alınan 60,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,63 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 120,29 TL harç ile 950,70 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 514,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.