Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/138 E. 2023/97 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/138 Esas
KARAR NO : 2023/97

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı kooperatifin 01.01.2020 tarihinde poliçe
üretimine başlamış yeni ve sektörde bilinmeyen bir kooperatif olduğunu, bu nedenle pazar bilinirliği
ve müşteri portföyü olmayan bu şirketin tanıtımı için müvekkilinin yoğun bir tanıtım ve pazarlama
faaliyeti yaptığını, müvekkili acente bölgesindeki sigortalı adayları kooperatif ve birliklere
ziyaret ve tanıtım faaliyetleri de yürüttüğünü, müvekkilinin bir yandan da davalı kooperatifin
bilinirliğine önemli bir katkı sağladığını, 20.08.2020 tarihli ihtarnameleri ile davalı
tarafından acentelik işlemlerini içeren vekaletnamedeki tüm yetkilerden azledildiğini, sözleşmenin sona erdiğini içeren ihtarname gönderildiğini, davalı sigorta şirketinin haksız ve 3 aylık bildirim öneline dahi uymaksızın yaptığı fesih nedeniyle müvekkilinin önemli bir kazanç kaybına uğradığını, üstelik buna yönelik yapmış olduğu yaptırımların da karşılıksız kaldığını, davalının hiçbir gerekçe göstermeden ve bildirim süresine uyulmadan haksız bir şekilde feshedilen sözleşmeden kaynaklı maddi zararının karşılığı olarak denkleştirme
tazminatı ve yoksun kalınan kazancın tazmini için işbu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek öncelikle davanın HMK m. 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak görülmesinin kabülüne ve değeri ileride artırılmak üzere; acentelik sözleşmesinin haksız bir biçimde sonlandırılmış olması nedeniyle 4.000 TL denkleştirme (portföy) tazminatı, 1.000 TL yoksun kalınan kazancın tazmini, olmak üzere şimdilik toplamda 5.000,00 TL maddi tazminatın 14.09.2020 tarihi itibariyle yasal faizden az olmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınarak müvekkili davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 26/12/2022 tarihli ıslah dilekçesinde 18.477,37 TL denkleştirme (portföy) tazminatı, 3.457,43 TL yoksun kalınan kazancın tazmini, olmak üzere şimdilik toplamda 21.934,80 TL maddi tazminatın 14.09.2020 tarihi itibariyle yasal faizden az olmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınarak müvekkili davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususların, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, davacı ile müvekkili Kooperatif arasında, dava dilekçesinde ifade edildiği üzere, 27/11/2019 tarihinde sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkili acentelik sözleşmesi akdedildiğini, davacının —— Çalışma prensiplerine uymaması nedeniyle” acentelik sözleşmesinin (12) maddesine istinaden, müvekkili koopertif ile yapmış olduğu acentelik sözleşmesinin 26/08/2020 tarihinde tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğini ve fesih ihbarı davacı acenteye tebliğ edildiğini, T.T.K. Madde 121- (1) Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her birinin üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir, sözleşmenin belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabileceğini, davacı acentenin, müvekkili ile sözleşme yapmadan önce de farklı olarak; —–06.04.2017, ——28.11.2017, —–08.10.2018, —– 21.12.2018, ——21.12.2018 (22.02.2021 tarihinde fesih edilmiş),——21.03.2019 (19.03.2020 tarihinde fesih edilmiş), —— 26.11.2019—– 11.12.2019,——07.02.2020——- 07.02.2020 Sigorta şirketlerinin de acenteliğini yaptığını, sözleşmeden doğan davalı sigorta şirketinin menfaatlerini koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müşteri ilişkilerine dikkat etmediğini, hasar oranlarını yüksek göstererek şirketin zararına neden olduğunu, dolayısıyla davalı şirketin itibarını sarstığını, davacının devamlılık arzeden sözleşmeye aykırı davranışlarının diğer taraf için sözleşmeyi çekilmez hale getirdiğinden davalı-müvekkilin, davacı şirket ile akdedilen sözleşmenin 3. ve 12. maddesine göre acentelik sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; acentelik sözleşmesinin feshi nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 122. Maddesi uyarınca denkleştirme tazminatı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
19/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; yapılan açıklamalar çerçevesinde, portföy tazminatı hesaplanması yönünde karar hasıl olması durumunda hakkaniyet indirimi yapılarak tespit edilen davacının talep edebileceği tazminat tutarının 18.477,37 TL olduğu bildirilmiş, rapora itirazlar üzerine ek rapor aldırılmış, ek raporda özetle; davacının marka değerinde ve varlığında bir bütün olarak değerlendirildiğinde önemli menfaatin varlığının oluşmadığı, TTK 122.maddesi gereği acentenin müşterileri sayesinde sözleşmenin sona ermesinden sonra da davalının komisyon ödemelerini devam ettirmesi ve davalının sigorta poliçe portföyü içerisinde önemli bir paya
sahip olmayacağı için, davalının önemli menfaatler elde etmediği kanaatine varılmıştır…”
Ayrıca—–Karar Sayılı ilamı ——Sigortacının acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, acentenin aracılık ettiği veya akdettiği sözleşmeler
dolayısıyla acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da prim elde etmeye devam etmesini
ifade eder Sigortacı tarafından önemli menfaat elde edilip edilmediğinin tespitinde sigorta
acentesinin ahdettiği ya da yeni sayılabilecek sigorta sözleşmelerinin sayısı yanında bu
sözleşmeler dolayısıyla elde edilen prim miktarı da esas alınmalıdır; zira sigortacının menfaat
elde edip etmediği hususunda acentenin portföyünün ekonomik değeri de belirleyicidir.
Acentenin portföyünün ekonomik değeri acentenin aracılık ettiği veya ahdettiği sigorta
sözleşmeleri dolayısıyla tahsil edilen veya edilecek prim miktarına göre belirlenir——müşterileri
sebebiyle sigortacının önemli menfaatler elde ettiğini ispat yükü acente üzerindedir——acentelik
sözleşmesinden sonra davacı acentenin müşteri portföyü üzerinden davalının elde ettiği
menfaatin acentenin toplam ortalama prim üretimine oranının % 0,20 civarında olduğu, bu
sonuca göre davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra yenilenen poliçelere ilişkin olarak
önemli menfaat elde ettiğinin söylenemeyeceği belirtilmiş ancak davacı acentenin sunduğu
veriler kapsamında ise öncesinde davacı portföyünde olup sözleşmenin feshi sonrasında başka
acenteler kapsamında yenilenen poliçelerin prim tutarının acentenin son beş yıllık ortalama
prim tutarına oranının %6,60 olup bu oran davalı açısından kayda değer bir menfaat olarak
nitelendirilmiştir”————–Karar Sayılı ilamında da belirtildiği üzere bu konuda ispat yükü davacı üzerinde olduğu, dosya kapsamında davalının davacının müşterilerinden önemli menfaat elde ettiğine dair sunulmuş bir bilgi yada belge de bulunmadığı, denkleştirme tazminatı hesabında davacı tarafın sunmuş olduğu davalı
tarafça da itiraz edilmemiş tablolardaki prim üretim miktarı hesaplamaları ——-Karar sayılı ilamı da dikkate
alınarak hesaplandığı, davacının poliçe üretimi Ocak/2020 – Ağustos/2020 dönemini kapsadığı, davacının ——-61.465,56 TL net prim ve 9.219,81 TL komisyon elde ettiği, davacının tüm sigorta poliçe üretimi içerisinde davalı poliçelerinin komisyon tutarları ve oranının tabloda gösterildiği, tablodan davacının tüm poliçeler içerisinde davalıya ait olan sigorta poliçeleri üretimi ——- komisyon oranı ise ——olduğu, davacı vekili talebi kazanç kaybı hesaplanmasına ilişkin olduğu, nihai takdir sayın mahkememize ait olmak üzere; davacının Ocak- Ağustos 2020 dönemi ortalama komisyon geliri 1.152,48 TL, davacının talebi dikkate alındığında 3 aylık komisyon geliri, kazanç kaybı 3 x 1.152,48 TL = 3.457,43 TL olarak hesaplandığı,somut olayda; TTK 122 hükümlerine göre; davalının davacının getirdiği yeni müşteriler sayesinde sözleşmenin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde etmesi, sözleşmenin sona ermesi sebebiyle, onun getirdiği yeni müşterilerle yapılan ve kısa süre içerisinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme devam etseydi elde edebileceği ücret isteme hakkını kaybetmesi yukarıdaki tablodan davacının tüm poliçeler içerisinde davalıya ait olan sigorta poliçeleri
üretimi—- komisyon oranı ise ——olduğu, davacının Ocak- Ağustos 2020 dönemi
ortalama komisyon geliri 1.152,48 TL, davacının talebi dikkate alındığında 3 aylık komisyon
geliri, kazanç kaybı 3 x 1.152,48 TL = 3.457,43 TL olarak hesaplandığı, somut olayın özellik ve şartlarında denkleştirme ödenmesinin hakkaniyete uygun düşmesi gerektiği, 9.219,81 TL komisyon ödemesi yapıldığı, davacının marka değerinde ve varlığında bir bütün olarak değerlendirildiğinde önemli menfaatin varlığının oluşmadığı, TTK 122.maddesi gereği acentenin müşterileri sayesinde sözleşmenin sona ermesinden sonra da davalının komisyon ödemelerini devam ettirmesi ve davalının sigorta poliçe portföyü içerisinde önemli bir paya
sahip olmayacağı için, davalının önemli menfaatler elde etmediği kanaatine varıldığı,
——Karar Sayılı ilamında da belirtildiği üzere bu konuda ispat yükü davacı üzerinde olduğunu, dosya kapsamında davalının davacının müşterilerinden önemli menfaat elde ettiğine dair sunulmuş bir bilgi yada belge de bulunmadığını,Dolayısıyla denkleştirme tazminatı hesabında davacı tarafın sunmuş olduğu davalı
tarafça da itiraz edilmemiş tablolardaki prim üretim miktarı hesaplamaları ——- Karar sayılı ilamı da dikkate
alınarak hesaplandığı, Nihai takdir sayın mahkememize ait olmak üzere; davacının Ocak- Ağustos 2020 dönemi
ortalama komisyon geliri 1.152,48 TL, davacının talebi dikkate alındığında 3 aylık komisyon
geliri, kazanç kaybı 3 x 1.152,48 TL = 3.457,43 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince 26/12/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile; 18.477,37 TL denkleştirme tazminatı ile 3.457,43 TL yoksun kalınan kazancın tazmini olarak 14/09/2020 tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsilini talep etmiş, eksik harç tamamlanmıştır.
TTK madde 122- (1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
(3) Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
(4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.
(5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.TTK m:121/4″ Haklı bir sebep olmadan veya üç aylık ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi fesheden taraf, başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebiyle diğer tarafın uğradığı zararı tazmin etmek zorundadır.” hükümlerine amirdir.Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; taraflar arasında, 27/11/2019 tarihinde sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkili acentelik sözleşmesi akdedildiği, daha sonra davalı tarafça——. Noterliğinin——yevmiye sayılı, 26/08/2020 tarihli ihtarnamesi ile aralarındaki sözleşmenin acentelik sözleşmesi 12. Madde uyarınca çalışma prensiplerine uyulmaması haklı nedeniyle feshedildiği, davacının acente yetkisinin— Noterliğinin —– yevmiye sayılı,26/08/2020 tarihli işlemi ile azilname sonucu sona erdiği, davacının denkleştirme (portföy) tazminatı ve yoksun kalınan kazançların tahsili için eldeki davayı açtığı, portföy tazminatının talep edilmesi için ilk şartın davalı- müvekkil, davacının-acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde etmesi gerektiği olduğu, bilirkişi heyet görüşü olan TTK 122.maddesi gereği acentenin müşterileri sayesinde sözleşmenin sona ermesinden sonra da davalının komisyon
ödemelerini devam ettirmesi ve davalının sigorta poliçe portföyü içerisinde önemli bir paya
sahip olmayacağı için, davalının önemli menfaatler elde etmediği kanaatine varıldığı kanaatine mahkememizce de itibar edildiği, davacının şartlar oluşmadığından portföy tazminatı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Davacının kazanç kaybı talebinin incelenmesinde; davalı tarafça haklı sebebe dayalı olarak sözleşmenin feshedildiğinin ileri sürüldüğü, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca süresiz olarak imzalandığı, 3 ay önceden ihbar etmek koşulu ile tarafların sözleşmeyi feshedebileceklerinin düzenlendiği, davalının fesihte bu usule uymadığı, çalışma prensiplerine uyulmaması şeklinde haklı nedenle feshettiklerini ileri sürmüş iseler de bu yönde delil sunulmadığı ve haklı fesih sebebinin ispatlanamadığı anlaşılmış, TTK 121/4 maddesi kapsamında davacının uğradığı zararları davalıdan talep etmesinin uygun olduğu kanaati ile talebin kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a-Denkleştirme(portföy) tazminatı talebinin reddine,
b-Yoksun kalınan kazanç hususundaki tazminat talebi yönünden; 3.457,43TL nin dava tarihi 02/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 236,18 TL’nin başlangıçta yatırılan 85,39 TL peşin harç, 290,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 375,39 TL’den mahsubu ile 139,21 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarfedilen 67,80 TL ilk dava masrafı, 250,00 TL tebligat müzekkere gideri, 6.600,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 6.917,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%16 kabul) 1.087,92 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.457,43 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 211,20 TL sinin davalı taraftan, 1.108,80 TLsinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.