Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/118 E. 2022/437 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/118 Esas
KARAR NO : 2022/437

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine——ile takip başlatıldığını, davalının —– kullanılan kredi borcunu bugüne kadar ödemediğini, haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz edildiğini belirtmiş; itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ilgili icra dosyasına konu borcun tarafı olmadığını, söz konusu borcun davalının —— olduğunu, davalının bu şirketle ilişiğinin yıllar önce kesildiğini, davalının krediyi kullanmadığını, davanın ———yöneltilmesi gerektiğini, kefalet sözleşmesinin üzerinden 12 yıl geçtiğini, davalının kredi borcundan kefil olarak sorumluluğunun bulunmadığını, kredi borcunun diğer —– ödeneceğini belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;—- eden —– —– arasındaki —– sözleşmesi kapsamında davacı tarafından hangi tutarda kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredinin ne kadarının borçlu tarafından ödendiği, temlik eden bankanın bakiye alacağının ne olduğu, kefaletin geçerli olup olmadığı, davalının kredi borcundan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise hangi tutarda sorumlu olduğu,——takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
———-sayılı takip ——- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının temlik eden —–., borçlusunun davalı ile ihbar olunanlar olduğu, takibin —– sözleşmesine dayalı toplam 33.872,01 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no: 7 ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, borçlu vekilince süresinde verilen itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, hak düşürücü sürede davanın açıldığı görülmüştür.
Davalının dayanak genel kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, ancak bu sözleşmenin Mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu————- tarihlerinde——— tarihinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 598/3. maddesinde ”———— kurulmasından başlayarak —– kendiliğinden ——— hükmolunduğu, Türk Borçlar Kanununun Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanun’un 1. maddesinin son cümlesinde ise ”..——- Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiili ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, —–Türk Borçlar Kanununun hükümlerine tabidir.” buyrulduğu, Türk Borçlar Kanununun 598/3. maddesi uyarınca sözleşmelerin kurulduğu tarihten—- buna göre ——– kendiliğinden ortadan kalktığı, davaya esas icra takibinin ise ——- tarihinde yapıldığı, TBK’nın 154. maddesi uyarınca zamanaşımının kesildiği anlaşıldığından zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen — ek raporda; temlik eden banka ile dava dışı —— arasında —- tarihinde genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalının müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, icra takip tarihi itibarıyla borçlu şirketin 32.777,10 TL borcunun bulunduğu, %30,24 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; temlik eden banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, kefalet limitinin toplam 37.000,00 TL olduğu, alacağın zamanaşımına uğramadığı, davalının kendi kefaletinden sorumlu olduğu, asıl borçlu şirketteki hissenin devredilmesinin kefili borçtan kurtarmayacağı, alacak miktarının denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ihtarname masrafının yargılama gideri olduğu—– dava değerine dahil edilmemesi gerektiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından; açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—–Esas sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline; takibin
28.021,86 TL Asıl alacak,
3.256,23 TL işlemiş faiz,
826,96 TL işlemiş akdi faiz,
30,95 TL ——-
olmak üzere toplamda —— üzerinden tahsilde tekerrür olmamak üzere devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 oranında faiz uygulanmasına,
Aşan istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si olan 6.42720 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.195,21 TL harçtan peşin alınan 578,45 TL harcın mahsubuna, bakiye 1.616,76 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan—- vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.736,01 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 578,45 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul (%94,87) oranına göre hesaplanan 1.112,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı—- ödenen——– ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan —- davalıdan, —-davacıdan tahsili ile——– kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için ————- müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.