Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/112 Esas
KARAR NO: 2021/1082
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
—–adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacının sahip olduğu—– olduğu, —–ayına kadar sunduğu hizmetler nedeniyle fatura düzenlediğini ancak davalı firma tarafından bu fatura bedelinin ödenmediğini, buna ilişkin faturanın e-posta ile gönderildiğini ancak ödenmediğini, buna istinaden —– takip başlatıldığı, davacının ——ettiğini ve bu —-masraflarını karşılamak zorunda kaldığını,———- yapmadığını ve davacının da tedarikçinin borcunu ödeyemediğini, davacının aleyhine —- sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacının da icra dosyasına—- yatırmak zorunda kaldığını, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, huzurdaki davanın —— dosyasından bir faturadan olduğu iddia edilen alacağın tahsili için açılmış itirazın iptali davası olduğunu, söz konusu faturaya dayalı bir borcu bulunmadığını, davacı şirketin—– uygulamasına katılma zorunluluğu olmadığını ve ihtiyari bir şekilde uygulamaya katılabileceğini, ancak davalı şirketin —— sistemine dahil olmadığını, dava konusu faturanın kendisine imza ile teslim edilmediğini, bu nedenle borç doğmadığını, faturanın elden teslim edilmemiş olması nedeniyle davalının itiraz hakkınında bulunmadığını, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına işleyemediğini, davaya konu faturanın yasaya aykırı ve yok hükmünde olduğunu, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddini, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gider ve avukatlık ücretinin davacının üzerinde bırakılmasını talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik — tarihinde ——-alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren,—- içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda, iki tarafında inceleme gününe katıldığı, faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerinde ise kayıtlı olmadığı belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altındadır (HMK 190). Buna göre, davacının cari hesap alacağı bulunduğunu ispatlanması gerekmektedir.
TTK 82.maddesi gereğince, kural olarak ticari defterler tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda delil olarak kabul olunur —– HMK madde 222/3’e göre de usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilir.
Bu bilgiler ışığında, davacı her ne kadar davalıdan—– —-sunduğunu, bu sebeple bu hizmetlere dair fatura alacağı doğduğunu iddia etmişse de, bu cihette tarafların ticari defterleri bilirkişiye incelettirilmiş, her iki tarafında defterlerinin de örtüşmediği, davalı yanın ticari defterlerine göre borçlu olmadığı saptandığı, davacının ticari defterler dışında başkaca delil de sunmaması karşısında, davacı yan alacağı bulunduğunu ispatlayamadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İtirazın iptali davasının reddi halinde, İİK madde 67/2’ye göre takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Davada, dava konusu alacağın bir kısmı için yapılan takibin haksız olduğu anlaşılmışsa da, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Davalı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.020,50 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 961,20 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.784,35 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davanın reddi sebebiyle DAVACIDAN tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığın bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, — Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021