Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/111 E. 2021/936 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/111 Esas
KARAR NO : 2021/936

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin,———–ile kurulduğu,——— girdiği, davacı …—- dava dışı ——- Sözleşmesi ile davalı —- yarısını her türlü hak ve yükümlülükleri ile —-karşılığında devir almış ve satış bedelini nakden ödemiş olduğunu,— kaldırılması durumunda hisselerin şirket nezdinde ortaklı pay defterine tarafların —— başvurusu üzerine yapılacağı aynı Sözleşme ile kararlaştırıldığı,—- kaldırılmaması durumunda —- sonucunda, satışı yapılan hisselere düşen hak ve alacaklar bu sözleşmeyle davacıya devir ve temlik edildiği, davacının, davalı şirketin ——— ihtarnamesi ile—— Sözleşmenin TTK 541 kapsamında şirket kayıtlarına alınmasını,— kalkması halinde devir —– sözleşmeye uygun şekilde—– pay defterine işlenmesini, —— devir konusu hisselere isabet eden ——- payının Davacıya ödenmesini ihtar ve ihbar ettiği, davalı—— ihtarname konusu taleplere —–“kendisine gönderilen ihtarnamedeki taleplerin bir hukuki değerinin olmadığını”, davacının gönderdiği ihtarname eki olan “13.04.2012 tarihli sözleşmenin içeriğini bir kez daha okumamız gerektiğini”, “ayrıca ihtarnamenin eki olan temlikname tarihinden önceki tarihi taşıyan iki temlikname daha olduğunu, bütün bunlara ilaveten temlikname lehdarı olduğunu iddia eden yeni bir şahsın kendisinden görüşmek üzere——– yetkilerini aşan böyle bir talebi yerine getirmesinin mümkün olmadığını” beyan ettiği, davalı şirketin—— vermiş olduğu bu cevap üzerine davacı tarafından, davalı —– beklenmesinin her hangi bir fayda sağlamayacağı düşüncesi —– hak ve yükümlülükleriyle 3.000.000 (üçmilyon) Türk Lirası bedel karşılığında devir edilmiş bulunan ——-davacıya devrinin tespiti ile hükmen tescili; ——ödenecek tasfiye payı üzerinde, davacının temlik alacağının olduğunun tespiti ile temliki ve ödenmesi, talepleri ile bir dava açıldığı, davanın halen derdest olduğundan ve davacının davalı şirketten alacaklı olduğundan bahisle , TTK.mad.537 (2) gereğince yönetim kayyımı atanması ve Davalı—- mahkemece atanacak — tarafından yapılması talep ve dava olunmuştur.
Davaı vekilice süresi içinde cevap dilekçesi verilmemiş, 18/06/2021 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; davacının—- — görevden alınması talepli işbu davayı açma hakkının olmadığı, —–görevini TTK çerçevesinde tam ve eksiksiz olarak yerine getirmekte olduğu, görevden alınmasını gerektirir haklı bir sebep olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Mahkememizce davalı—– celp edilerek incelenmiş, davalı şirketin——– davalı şirkete——- olarak atandığı belirlenmiştir.
Yine—— ekindeki —– tetkikinden, davacının davalı——- hissedarlarından olmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce——- sayılı dosyası sureti celp edilerek incelenmiş, davacının davalı—– bulunduğundan bahisle tespiti —– olduğu, ———esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dava, TTK’nun 537/2. maddeai gereğince davalı—- ——- atanması istemine ilişkindir.
TTK’nun 537/2. maddesinde; “Pay sahiplerinden birinin istemiyle ve haklı sebeplerin varlığında, mahkeme de ———görevden alabilir ve yerlerine yenilerini atayabilir. Bu yolla atanan ——-mahkeme kararına dayanılarak tescil ve ilan olunurlar. ” düzenlemesi getirilmiştir.
Anılan düzenleme gereğince Mahkemece, davalı şirkete —– atanabilmesinin ön koşulu, pay sahiplerinden birinin istemi ve haklı sebeple——–görevden alınmasıdır. Bu koşullardan pay sahipliği yönünden, celp edilen hazirun cetvelinden, davacının davalı şirket pay sahiplerinden bulunmadığı anlaşılmış olmakla beraber, davacının pay sahipliği iddiası yönünden açtığı davanın derdest olduğu, halihazırda davacının davalı şirket hissedarı olmadığı, bu nedenle TTK 537/2. maddesi kapsamında talepte bulunmakta aktif husumetinin bulunmadığı kanaatiyle davanın bu aşama usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumete ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine
2-Alınması gerekli harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3——-tarifesine göre davalı için takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı şirket Vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı