Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/109 E. 2023/582 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/109
KARAR NO : 2023/582

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—–. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalının—– plaka sayılı araçlarıyla 27.06.2017 ile 16.05.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, —– ihlali geçişler yaptığını, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine —-. İcra Müdürlüğü —–Esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, ödeme emrinin davalıya 08/10/2021 tebliğ edildiğini, davalının borca itiraz edip takibi durdurduğunu, icra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olmasından davacı yararına İİK’ nın 67/2 maddesi uyarınca %20’den az olmamak kaidesiyle icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davanın kabulü ile —- İcra Müdürlüğü —-Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili le müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müvekkilinin ilgili otoyoldan ücreti ödemeden geçiş yapmama ihtimali incelendiğinde ” geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza miktarı ” fahiş bir ceza miktarı olup kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin geçiş ihlali yaptığı varsayımında ; 6001 S. Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’ un 30. Maddesine göre para cezası verilmesi için fiili işleyen kişiye borcunun bildirilmesi gerektiğini, fakat müvekkiline geçiş ihlali yaptığının bildirilmediğini, işbu itirazın iptali davasının reddine, haksız ve hukuka aykırı icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasasının 30/5 ve 7. maddesi uyarınca geçiş ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacının işlettiği otoyoldan davalıya ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı geçiş ücreti ve eklenen cezadan davalı tarafın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
İcra dosyası tetkikinde, davacı alacaklı şirket tarafından otoyol kullanım ücreti ve ceza bedeline ilişkin alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, süresinde takibe itiraz neticesinde takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacının İhlalli Geçiş Ücreti ve 4 Katı Tutarındaki Ceza Bedeli Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın, genel hükümlere göre tahsil edileceği,Davalıya ait —–plakalı araçları ile 27.06.2017 – 16.05.2019 tarihleri arasında davacı şirketin işlettiği otoyoldan geçiş yaptığının, davacı vekilince sunulan ihlalli geçiş listesi ve kamera görüntüleri ile sabit olduğu,Davalının, ödemesiz geçiş yaptığı gün ve devam eden on beş gün içerisinde, otoyol kullanımına dair borcunu davacı şirkete ait —- Bankasında bulunan hesaplara yatırdığına dair herhangi bir delil sunmadığı, keza ihlalli geçişten sonra, davalının ihlalli geçiş tarihinden sonraki 15 gün içinde —– hesabında yeterli bakiye bulundurmadığı anlaşılmıştır.Davalı şirkete ait aracın, davacının işletmekte olduğu otoyoldan ihlalli geçiş yaptığı, Anayasa Mahkemesi’nin 18/01/2018 tarihli —Esas, ——Karar sayılı kararı dikkate alındığında davacı tarafından ihlalli geçiş bildiriminde bulunulmasının zorunlu olmadığı, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin Karayolları Genel Müdürlüğünce yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, davalı araç sürücüsünün otoyolda ödemesiz geçiş yaptığı ve devam eden 15 gün içinde de geçiş ücretini ödemediği, aldırılan bilirkişi raporu ile de anlaşılmakla, geçiş ücreti ve 6001 sayılı kanunun 30/5.maddesine göre tahakkuk ettirilen geçiş ücretini dört katı tutarındaki cezanın yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay —-.HD—–)Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi şartları gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —- İcra Müdürlüğü’nün—–Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 179,90 TL karar ve ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 715,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 118,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 85,15 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.085,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.