Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/108 E. 2022/346 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/108 Esas
KARAR NO : 2022/346

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait—–ücret ödenmeden geçildiğini, davalının geçiş yapmadığı savunması bulunmadığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde geçiş ücretinin ödenmediğini, geçiş ücreti ve dört katı ceza tutarının tahsili için davalı aleyhine —-ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, alacağın likit olduğunu belirtmiş; takibe itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının ihlalli geçiş ücretini — tahsil etmesi gerekirken icra takibine girişmesinin hukuka aykırı olduğunu,— ödeme talimatı olup olmadığı —müzekkere yazılmasının talep edildiğini, — bakiyesinin yetersiz olduğuna dair bilgilendirme mesajı gelmediğini, takip dosyasında borcun sebebinin gösterilmediğini, takibe haklı olarak itiraz edildiğini belirtmiş; ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalıya ait araçların, davacının işleticisi olduğu ücretli yoldan, ücret ödemeden geçiş yaptığından bahisle, davacı tarafından düzenlenen cezalı geçişe ilişkin ihbarnameden dolayı davacının başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının işletmekte olduğu —- davalı —- plakalı araçlar ile ihlalli geçiş yapılıp yapılmadığı, geçiş anında davalının ——- hesabında yeterli bakiye bulunup bulunmadığı, tahakkuk ettirilen geçiş cezasının haklı olup olmadığı, haklı ise hangi miktarda geçiş cezası tahakkuk ettirilmesi gerektiği,—-dosyasında icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
–dosyası içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —Şirketi olduğu, — fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, — tarihinde tebliğ edildiği,—-havale tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, işbu davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
— tarihli yazı cevabına göre; dava konusu —-tarihinde davalı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
—–plakalı araçların—–geçişlerinin mevcut olduğu görülmüştür.
— göre; —arasındaki—- hareketlerinin gönderildiği görülmüştür.
Bilirkişi —tarafından düzenlenen —ek raporda; dava konusu—ihlalli geçiş yaptığı, geçiş anında yeterli bakiyenin bulunmadığı, 15 gün içerisinde geçiş ücretinin ödenmemesi halinde ihlalli geçiş cezası yansıtıldığı, davalı şirketin ihlalli geçişlerden — bedeli borcu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996—-hakkı verilen veya devredilen———- kontrolünün uygulandığı—ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken — sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan —- “— şeklinde değiştirilmiştir. Aynı kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
Kanunun 30. maddesinin, 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin (1) numaralı ve (5) numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
— tarih ve — sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan — sayılı ilamında; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 6639 Sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişiklik yapılan (5) numaralı fıkrasının birinci cümlesi incelenmiştir. İşletme hakkı verilen veya — kontrolünün —şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından–hukuk alanına yaklaşan, — sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonunda; davalı —– plakalı araçların davacının işletmekte —yaptığı, ihlalli geçişe ilişkin görüntülerin dosyaya sunulduğu, ihlalli geçiş listesinde belirtilen geçiş ücretinin —– kullanılmasının gerektiği, —azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu,— kullanmayan malikin zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de 15 gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde — bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin — sistemine dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin veya tebliğinin zorunlu olmadığı, anılan Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca Kanun maddesinin uygulanması gerektiği, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu — anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
— takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Kabul edilen 681,50 TL’nin %20’sine tekabül eden 136,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 21,40 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —hesaplanan 681,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı ve 59,30 TL peşin harç toplamı:127,10 TL ile 568,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafa gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu— arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için— müzekkere yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.