Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1 E. 2023/82 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1 Esas
KARAR NO : 2023/82

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız——– Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili ——1996 yılından bu yana komisyonculuk, toptan meyve, sebze alım ve satım işi yaptığını, müvekkili şirketin bu işi yaparken zaman zaman ödeme aracı olarak çek kullandığını, müvekkili şirkete ait ——seri numaralı çekin kaybolması sonrası açılan çek iptali/zayii davası görülürken ortaya çıkan ve müvekkili şirketin rızası hilafında elinden çıkmış/kaybolmuş olan bu çekin istirdatı ile menfi tespit talepleri doğrultusunda huzurdaki davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, müvekkili şirketin rızası hilafında açığa atılan imza kullanılmak suretiyle çek düzenlendiğini, söz konusu çekin tedavüle çıkarılmış ve müvekkili aleyhinde icra takibi yapıldığını, davalı aleyhinde, şirketin rızası hilafında çeki almak suretiyle açığa atılan imzanın kötüye kullanılması ile sahte çek düzenleme ve resmi belgede sahtecilik suçlarından savcılığa şikayet sürecinin devam ettiğini, bu çek sebebiyle müvekkili şirketin itibar kaybına uğrayarak zarar ettiğini, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti, icra takibi ve davaya konu çekin iptali, çekin taraflarına istirdatını, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davacının beyan etmiş olduğu ilgili dosyada yapılan incelemede; iş bu mahkemede dava açan tarafın ——isimli tüzel kişi olduğu, lakin—— Asliye Ticaret Mahkemesinin——- sayılı dava dosyasının davacısı, dava konusu çekin yetkili hamili olduğunu iddia eden ve kendisine süre verilen kişinin —— isimli gerçek kişi olduğunu, bu nedenle iş bu davayı açmada taraf sıfatı olmayan davacının davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından tüm unsurları ile birlikte doldurularak keşide edilen ——-no’lu çek, alacağına ilişkin olarak müvekkiline verildiğini, daha sonra ise henüz keşide tarihi gelmeden haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak yetkili hamil iddiası ile şirket ortağı——- adına çek zayi, davası açıldığını, müvekkilinin çiftçilikle uğraştığını, takip konusu çekinde yine davacı şirketin ortaklarından ve şirket adına hareket eden —–isimli kişiden davacı şirkete satmış olduğu kiraz karşılığı aldığını,——-daha önce de hem müvekkilinden hemde aynı bölgedeki bir çok çiftçiden davacı şirket adına kiraz alımları yapmış ve karşılığından yine davacı şirkete ait çekler yada davacı şirketin hamil olduğu çekler ile ödemeler gerçekleştirdiğini, bahse konu ödemelerin gerçekleştirildiği çeklerin yine davacı şirket adına——tarafından imza edilmiş ve müvekkiline ciro edilen halihazırda ulaşabildikleri 21/09/2019 – 25/09/2019 – 08/10/2019 – 12/10/2019 – 26/10/2019 – 02/11/2019 – 30/11/2019 vadeli ödenen çek suretleri de dilekçe ekinde mahkemeye sunduğunu, Mahkemenizce verilen İhtiyati Tedbir Kararının kaldırılmasına, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının öncelikle usulden, mahkemeniz aksi kanaatte olur ise esastan reddine, kötü niyetli ve müvekkiline zarar verme kastıyla hareket eden davacının %20’den aşağı olmamak kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, çekten kaynaklı menfi tespit ve istirdat davasıdır.Davacı vekili, davacı şirkete ait —— seri numaralı çekin şirket yetkilisi ——- tarafından imzalanarak şirket merkezinde bırakıldığını, çekin bilahare kaybolduğunu, çek hakkında iptal davası açıldığında, çekin 16.12.2019 tarihinde davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini, boşa atılan imzanın kötüye kullanıldığını, davacı şirketin davalıya bir borcunun bulunmadığını, rıza hilafına elden çıkan çek hakkında——Sor numaralı dosyalarda soruşturma yürütüldüğünü, davalının soruşturma dosyasında çeki mal karşılığında —— aldığını belirttiğini, ——- davacı şirketin ortağı olmadığını, yine çekin lehtarı da olmadığını,——- çekte cirosunun da bulunmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu, davalının yetkili hamil olmadığını, belirterek dava konusu——- sayılı takibine konu çekten kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ile çekin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacı şirketin yetkili hamil olmadığını, ——-dosyası ile, dava dosyası beyanlarının çeliştiğini, çekin satılan kiraz karşılığında davacı şirketin ortaklarından——- alındığını, bunun gibi alınan birçok çek olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık——– sayılı takibine konu çekten kaynaklı davacının davalıya borçlu olup olunmadığının tespiti ile çekin istirdadı gerekip gerekmediği hususundadır.
Dava konusu çek incelendiğinde; 15.12.2019 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli, keşidecesi davacı, lehtarı davalı olan ——- seri numaralı çek olduğu görüldü.
Davalı taraf, çekin kiraz satımından kaynaklı olarak alındığını savunmuştur.
—— yazılan müzekkereye verilen ——- sayılı cevabı yazıda “Hal kayıt sistemi üzerinde yapılan sorgulamada, 2018-2019 yılları arasında—— olan 83.223,50 KG kirazın bildirimini hal kayıt sistemine yaptığı tespit edilmiştir. Yapılan bu alım satımla ilgili bildirim dökümü yazımız ekinde gönderilmiştir.” şeklinde bildirimde bulunulduğu, bu kapsamda taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu anlaşılmıştır.Menfi tespit davasında, ispat yükü kural olarak davalı/alacaklıdadır. Bu genel ispat kuralının istisnası kambiyo senetleridir. Kambiyo senedine dayalı, menfi tespit davasında ispat yükü davacı/borçludadır.
Bu açıklama ışığında, davacı tarafça çekten kaynaklı borçlu olunmadığının ispatı gerekmektedir.Davacı yan, çekin imzalı ancak doldurulmamış şekilde iken kaybolduğunu, çekin iptali içinde ——-sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını, çekin bulunması nedeniyle işbu istirdat davasını açtığını, davalıya çeki keşidecinin vermediğini, bu sebeple ciro silsilesinin kopuk olduğunu iddia etmiştir.Davacı vekili, işbu davada çeki şirket yetkilisi şirket adına imzaladıktan sonra kaybolduğunu iddia etmesine karşın, ——sayılı dosyasında ise çekin —— meşru hamil iken kaybolduğunu iddia ettiği, davacının her iki dosyadaki beyanlarının çeliştiği, bu kapsamda çekin kaybolduğunun ispata muhtaç olduğu, davacının davalıya borçlu bulunmadığına dair herhangi bir somut delil sunamadığı, davalı tarafın çeki davacı şirketin eski ortağı olan ——– aldığı bu nedenle ciro silsilesinin kopuk olduğu iddiası yönünden ise, bu hususun çekin ciro silsilesini bozmayacağı, çekin cirosuz da tesliminin mümkün olduğu, Dava Dışı ——- savcılık beyanında çeki davacı şirket yetkilisi ——– aldığını, davalıdan kiraz alıp ürünleri davacı şirkete gönderdiği beyanlarıda karşısında, davacının davalıya borçlu olmadığını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İİK 72/4. maddesi gereğince davalı alacaklı lehine %20 tazminata hükmedilmesi için, dava konusu takibin davacının talebi ile ihtiyaten durdurulması ve daha sonra haksız çıkması gerekir. Davalı/Alacaklının talebi olmasa dahi, tazminata hükmedilir. Borçlu/Davacı, davalının zararının %20 den aşağı olduğunu iddia edemez; ancak alacaklı/davalı zararının %20 den fazla olduğunu ispat edebilir. İİK. m. 72/4 gereği tedbir kararı infaz edilmediğinde, tazminat hususunda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilir.İlgili tedbir kararının teminatı yatırılarak uygulanması talep edilmediğinden, davalı lehine tazminata hükmedilmemiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.156,11 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 976,21 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.831,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.