Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2022/16 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/98 Esas
KARAR NO : 2022/16
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin—- bulunan deposunda ürünlerin muhafaza edilerek mağazalara buradan dağıtıldığını, şirket deposunun donuk hava kısmının soğutma sistemlerinin oluşturulması işinin — tarihinde imzalanan teknik şartname ile davalı tarafından üstlenildiğini, davalı şirketin soğutma sisteminin — yıllık garanti sorunluluğunu da üstlendiğini, —– tarihinde donuk hava bölümünde bulunan —– adlı cihazın arızalandığını, durumun hemen davalı şirkete bildirildiğini, davalı firma tarafından iki gün içerisinde ekip yönlendirildiğini, ekibin valf parçasında arıza olduğunu ve parçanın iki haftada temin edilebileceğini belirttiğini, durumun aciliyetinin davalı şirkete bildirildiğini, davalı firma servis yönlendirmesine rağmen arızanın giderilemediğini, davalı firma tarafından başka firmaca arıza giderilirse sistemin garanti kapsamından çıkacağının bildirildiğini, bu nedenle davalı şirket tarafından arızanın giderilmesinin beklenildiğini, davalı şirketin başka bir firma vasıtasıyla ekip yönlendirmesine rağmen arızanın yine giderilemediğini, davalı firmanın —- tarihinde— kendi servisini yönlendirdiğini,— tarihinde arızanın giderildiğini, arızanın ilk ortaya çıkışından — giderilmiş olmasının donuk hava deposunda bulunan ürünlerin bozulmasına sebep olduğunu,— tarihinde ürün listelerinin gıda mühendisi eşliğinde tutanak altına alındığını— kapsamında gıda mühendisi ve mali müşavir eşliğinde keşif yapıldığını, davacı şirketin uğradığı toplam zararın —-olarak hesaplandığı, delil tespiti dosyası kapsamında toplam — masraf yapıldığını, imha işlemine ilişkin olarak ise davacı şirketin —- masraf yaptığını belirtmiş; takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– arıza yapmaması için kapı ve pencere gibi alanların uzağına kurulması gerektiğini, davalı şirketin bu hususu dikkate alarak uygun projeyi hazırladığını, soğutma sisteminin yapımı —- —– altına açılmasını talep ettiğini, davacı şirketin sorunun kaynağı olan evaporatörün yerini başka bir firmaya değiştirttiğini, davalı şirketin makul süre içerisinde teknik ekip gönderdiğini, arızanın iki hafta içerisinde giderilebileceğinin davacı firmaya bildirildiğini, davacı şirketin gerekli aktarma işlemini gerçekleştirmediğini, malların başka bir depoya aktarılmaması nedeniyle zararın doğduğunu, bu nedenle davalı şirkete kusur yüklenemeyeceğini, delil tespiti raporunun son derece yetersiz olduğunu belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan zararın tazmini için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Taraflar arasında —- tarihinde imzalanan teknik şartname gereği davalının soğutma sistemini kurarak teslim ettiği, soğutma sistemine —- tarihinde —- adlı cihazın arızalandığı, arızanın davalıya bildirildiği, bir süre sonra arızanın davalı ekibi tarafından giderildiği noktalarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki eser sözleşmesi gereği davalının eseri tam ve ayıpsız bir şekilde teslim edip etmediği, eser sözleşmesi nedeniyle yapılan işlerin garanti kaydı kapsamında kalıp kalmadığı, garanti kapsamında ise davalının garanti süresi için imal/çalışma ve dayanıklılıktan kaynaklanan ayıplardan sorumlu olup olmadığı, ayıbın davacının talimatı veyahut kusurundan ileri gelip gelmediği, davacının zararın artmasına yol açıp açmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—- içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —- olduğu, toplam—- tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen—- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, işbu davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler —– tarafından düzenlenen raporda; davalı firma tarafından imalatı yapılan soğutma odası tesisinin ayıplı olmadığı, tesiste meydana gelen arızanın çıktıktan sonra anlaşılabileceği, arızanın makul giderim süresinin — gün olduğu, davalı firmanın hazırda yedek parça bulundurmaması nedeniyle yurt dışından parça sipariş ettiği, bu nedenle depoda bulunan ürünlerin bozulduğu, arıza yapan ekipman olmaksızın odada soğutma yapılmasının mümkün olmadığı, arızanın garanti kapsamında olduğu, arızanın davacı şirketin talimatından kaynaklanmadığı, yüklenicinin arızayı önceden öngöremeyeceği, arıza nedeniyle oluşan zarara ilişkin delil tespiti raporuna iştirak edildiği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin soğutma sistemleri konusunda uzman bilirkişilerden oluştuğu, yapılan tespitlerin arızanın kaynağı ve uyuşmazlığın çözümüne yarar bulunduğu, raporda yeterli teknik açıklamanın yer aldığı, sorulan sorulara uygun cevapların verildiği, delil tespiti raporunun irdelendiği, raporun denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen “eser sözleşmesi” kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına, fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek ve garanti süresi içerisinde ihbara gerek olmaksızın onarmak, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir.
Taraflar arasında akdedilen —— tarihli teknik şartnamede garanti başlığı altında——– hükmüne yer verilmiştir. TBK’nın 474. madde hükmünce iş sahibi, eserin tesliminden sonra işlerin mutad cereyanına göre imkân bulur bulmaz eseri muayene ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle yükümlü olup, bildirmediği takdirde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve TBK. 475. madde hükmünden yararlanamaz. Ne var ki sözleşmede eser için garanti verilmiş ise, yüklenici yasanın aradığı ayıp ihbar sürelerine bakılmaksızın garanti süresinde meydana gelen ayıpları gidermekle yükümlüdür. Gidermediği takdirde, iş sahibi TBK 475. maddede düzenlenen haklarını ve ayıp nedeniyle uğradığı zararın giderilmesini talep edebilir. Anılan garanti hükmü uyarınca, ——– adlı cihazın arızalanmasından kaynaklı sorumluluğun davalı yükleniciye ait olduğu görülmüştür.
Zararın tazminini isteme hakkı, seçimlik hakların yerine geçen seçimlik bir hak değil, bilakis onlarla birlikte istenebilen, onlara eklenen —- bir haktır. —– iş sahibinin genel hükümlere göre uğramış olduğu zararın tazminini isteme hakkı saklı tutulmuştur. Tazminatın şartları, eserdeki ayıp, zarar, ayıpla zarar arasında uygun illiyet bağı ve yüklenicinin kusurudur. Zararın kapsamına, ayıbın neden olduğu ilk zarar yani ayıptan doğan zarar girdiği gibi, ayıbı takip eden zarar da girer —–Buna göre, iş sahibi ayıbı takip eden zararının tazminini TBK. 112 hükmüne göre talep edebilir. Bahsi geçen zarar, doğrudan zarar olabileceği gibi dolaylı zarar da olabilir ——-
Somut olayda; —–adlı cihazın arızalanması nedeniyle soğuk hava deposunun işlevini yerine getiremediği, bu nedenle davacı şirketin deposundaki gıda ürünlerinin bozulduğu sabittir. Zarar ile ayıp arasında uygun illiyet bağı mevcut olup, —- iş günü boyunca arızayı gideremeyen ve hazırda yedek parça bulundurmayan davalı şirket, zararın meydana gelmesinde kusurludur. Soğutma sistemleri gibi bir sektörde faaliyet gösteren basiretli bir tacirin, arıza meydana gelmesi halinde garanti kapsamında gerekli ekipman ve yedek parçayı hızlıca temin etmesi beklenir. Nitekim alınan bilirkişi raporunda da aynı hususlara işaret edilmiş, rapor bu yönden hükme esas alınmıştır.
Sözleşmede garanti hükmünün bulunması halinde, gizli ayıbın ortaya çıkması durumunda, ayrıca ayıp ihbarına gerek kalmaksızın gizli ayıptan mütevellit zarar, garanti süresi içerisinde her zaman talep edilebilir —— Bu durumda, zarar bedelinin hesaplanması gerekmektedir. Davacının gizli ayıptan kaynaklanan zararının gerekiyorsa mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişi vasıtasıyla, dosyada mevcut tespit raporundaki veriler de dikkate alınarak, tespit tarihi itibariyle hesaplanması gerekir —–Mahkememizce gıda mühendisi bilirkişi vasıtası ile meydana gelen zarar tespit edilmiş, delil tespiti raporuna uygun olarak davacı şirketin zararı—olarak belirlenmiştir —— Anılan tutarın mahalli rayice uygun olduğu anlaşılmış, rapor bu yönden de hükme esas alınmıştır.
Davalı, cevap dilekçesi ve aşamalarda sunduğu beyan dilekçeleri ile davaya konu arızanın davacının talimatından ileri geldiğini, bu nedenle garanti sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur. Alınan bilirkişi raporunda evaporatörün kapı girişine yakın bir yere konulmasının arızaya etkisinin bulunmadığı, kapı aralarında hava sızıntısı olmasının enerji tüketiminin fazla olması sonucunu doğuracağı tespit edilmiş olup, bu yöndeki savunmaya açıklanan nedenle itibar edilmemiştir.
— içerisinde ortaya çıkan ayıpları yüklenici gidermek zorundadır —– Geçen süreçte yaşananlar taraflar arasında güven kırılmasına neden olduğundan, iş sahibinin ayıpların giderimi için yükleniciye süre verme ve ayıpların yüklenici tarafından giderilmesini öncelikle isteme ve onun onarım yapmasına izin verme zorunluluğu bulunmamaktadır —— Somut olayda, iş sahibince ayıbın garanti kapsamında giderilmesi talep edilmiştir. Yüklenici arızanın kendisine ihbar edilmesinin ardından iki gün içerisinde ekip yönlendirmiş, arızanın —- günlük bir sürede giderilebileceği iş sahibine bildirilmiştir. Davalı, makinedeki ayıpları kısa sürede gideremeyeceğini bildirdiğine göre bu durumda davacının zararın artmasına neden olmayarak işi en kısa zamanda başkasına yaptırması gereklidir. Bu yola gitmeden uzunca bir süre beklemesi iş sahibinin kendi kusurundan kaynaklandığından, TBK’nın 114. (BK’nın 98.) maddesi yollaması ile aynı Kanunun 52. (BK’nın 44) maddesi uyarınca mahkememizce belirlenen zararın tenzili ile sonuca varılması gerekmiştir —- Aynı şekilde, iş sahibinin kusuru ile zararın artmasından yüklenici sorumlu tutulamaz —– Arızanın giderilmesi için gerekli olan —– günlük süre içerisinde ürünlerin bozulabileceğini öngörmesi ve zararın artmasına engel olması gereken iş sahibi bu kusurundan sorumludur. Açıklanan nedenlerle, tarafların zararın meydana gelmesindeki kusur oranları %50 olarak belirlenmiş, TBK’nın 52. maddesi uyarınca takdiren tazminattan indirim yapılmıştır. Öte yandan, delil tespiti giderleri yargılama gideri olduğundan dava değerine dahil edilemez. Masrafın dava açılarak istenmesine gerek olmadığı gibi buna rağmen istenmesi halinde de asıl alacak olarak hükmedilemez —- Bu sebeple, buna ilişkin talebin reddedilerek davalı yararına bu kısım ile ilgili vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmiştir —–
Vekalet ücreti yönünden ise taraflar nezdinde doğacak tereddütleri gidermek ve tavzih talep edilmesinin önüne geçmek için açıklama yapma zorunluluğu hasıl olmuştur: Yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan ve hakimin takdirine dayalı hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmeyecektir —–Bu nedenle, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonucu; davalı şirketin garanti süresi içerisinde ortaya çıkan ayıplardan sorumlu olduğu, ayıbın geç giderilmesi nedeniyle davacının —- imha masrafı zararı doğduğu, davalının zararın artmasına yol açtığı için zarar tutarının tenzil edilmesi gerektiği, tarafların kusur oranının takdiren %50 olarak belirlendiği, —-yönünden davacının korunmaya değer hukuki menfaati bulunduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olmadığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
— davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —- yönünden iptaline, takibin anılan tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal (%9 oranı geçmemek kaydıyla) faiz uygulanmasına,
Koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 777,70 TL harcın peşin alınan 410,17 TL harçtan mahsubuna, bakiye 367,53 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 410,17 TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet harcı toplamı: 472,37 TL ile davanın kabul (%53) ve red (%47) oranına göre hesaplanan 1.606,53 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ——- arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 620,40 TL’sinin davalıdan, 699,60 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ——-Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/01/2022