Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/91 E. 2023/703 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/91 Esas
KARAR NO: 2023/703
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2020
(BİRLEŞEN DAVA DOSYASI——– ESAS )
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2020
KARAR TARİHİ: 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan —– ve dava dışı —– arasında ——yapım sözleşmesi imzalandığı sözleşme kapsamında 2 adet 4 kişilik iskemleli ek halatlı otomatik ayarlanabilir ——tesislerin anahtar teslim işi olduğu, sözleşmenin teknik şartnamesinde belirtilen malzemelerin tamamının tedariki, nakliyesi ve montajının tedarikçi sıfatıyla davacı şirketi ve montör sıfatı ile dava dışı——- tarafından getirilmesi ve bu inşaatlara ait inşaat işlerinin davacının vermiş olduğu projeye göre yüklenici sıfatıyla —— alt yüklenici sıfatıyla ——– tarafından yerine getirilmesi amacıyla 21.05.2013 tarihinde tedarik ve yüklenici ana sözleşmesi akdedildiği, ana sözleşmenin 5. maddesi uyarınca toplam 4.750.000,00 Euro + KDV tutarındaki sözleşme bedelinin 4.325.000,00 Euro’luk kısmının malzeme bedeli olarak davacı şirkete ve 425.000,00 Euro’luk kısmının ise montaj ve nakliye bedeli olarak dava dışı ——- şirketine demesinin taahhüt edildiği, akabinde 14.06.2013 tarihinde davalı—— tek pay sahibi olduğu —- kurulduğu—— bir tüzel kişilik üzerinden işlerin yürütülmesini temin etmek amacıyla tek hissedarı olduğu —– şirketi’nin sözleşmeye taraf kılınmasını talep ettiği, bu doğrultuda ek protokolün 12.03.2014 tarihinde imzalandığı, yapılan ek protokol gereğince davalıların tedarikçi sıfatı ile davacıya 4 milyon 250 bin euro ve montör sıfatı ile dava dışi —— şirketine 425 bin Euro + KDV ödemekle yükümlü olduğunun düzenlendiği, ek protokol tarihi itibari ile davacı şirketin 3.640.000,00 Euro bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği, söz konusu bakiye alacağın ödenmesine ilişkin Euro-TL kurunun 2,85 TL üzerinden sabitlenmesi hususunda karar verildiği, bu kapsamda bakiye 3.640.000,00 Euro alacak karşılığı 10.374.000,00 TL’nin davacıya ödeneceği kararlaştırıldığı, ek protokolün imzalanmasının takiben 1.000.000 Euro’nun davacı şirkete ödenmesi ve kalan bakiyenin de 7-8 parça çek halinde teminat olarak davacıya verilmesi hususunda mutabık kalındığı, davacının ana sözleşme ve ek protokol öngörülen tüm malzeme ekipman teminini sağladığı, telesiyej sisteminin montajını eksiksiz şekilde gerçekleştirildiği bu suretle taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği ancak davalılar tarafından sözleşmenin 6. maddesinde ödeme yükümlülüğü olan 2.828.039,38 TL asıl alacağın muacceliyet tarihi olan 28.02.2019 tarihinde itibaren işlemiş faiz tutarı ile davacıya ödenmediği, davacı tarafından davalılardan —— hitaben düzenlenen 22.01.2019 tarihli —– kapsamında yapım işinin geçici kabule hazır olduğunun bildirildiği, ancak yazı tarihi itibariyle resmi geçici kabule ilişkin herhangi bir bildirim iletilmediği gibi davacı şirketin bakiye alacağının da ödenmediği beyan edilerek yazının tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde geçici kabulün yapılması ve bakiye alacağın davacıya ödenmesinin ihtar edildiği, ——– tarafından davacıya hitaben gönderilen 08.02.2019 tarihli yazıda teknik işletme ruhsatının henüz alınmadığı, idare tarafından geçici kabul işlemlerinin yapılmadığı, bu nedenle davacıya olan bakiye borcun ödenmediği bakiye borca ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürülmeksizin, taraflar arasında ek protokol kapsamında döviz kurunun 2,85 TL sabitlendiği ve bakiye ödemesinin buna göre yapılacağının beyan edildiği, ———— şubesi tarafından düzenlenen ——- tesislerinin çalıştırılmasının uygun olduğu ve tesisin hizmete açılmasını herhangi bir sakınca olmadığı bildirildiği, bu kapsamında davacı tarafından —– tarihli yazı ile Teknik işletme ruhsatı makine ———– alındığı bu kapsamda geçici Kabule ilişkin herhangi bir engel olmadığı beyan edildiği, yazı tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde geçici kabullerin tamamlanması ve aynı süre içinde bakiye alacağın davacıya ödenmesi ihtar edildiği, daha sonra——– projesi yapım işinin geçici kabul işlemlerin gerçekleştirildiği beyan edildiği, akabinde davalı —– düzenlenen ———- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bakiye alacağın muaccel hale geldiği işlemiş faizinin ödenmediği ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde ödenmesi gerektiği gerektiğinin ihtar edildiği, söz konusu ihtarnameye cevaben——- numaralı ihtarnamesi ile davacı şirketin bakiye alacağı ödeme yükümlülüğünün ek protokol kapsamında alt yüklenici sıfatı ile davalı—-ait olduğu, ilgili tutarın —-ödendiği müvekkil şirket tarafından sözleşme kapsamında alacakların —– adına fatura edildiği, bu nedenle bakiye alacağı ilişkin borçlusunun —- değil —- olduğu bu anlamda ——— ana sözleşme ve ek protokol kapsamında davacı şirkete herhangi bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı beyan edildiği, ancak bunun doğru olmadığı, zira ek protokol kapsamında yalnızca alt yüklenici sıfatı ile sorumlu olmadığı davalılardan —- davacı şirkete ana sözleşme ve ek protokol kapsamında alacaklarından müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu hususunda şüphe bulunmadığından bahisle 2.828.039,38 TL tutarındaki alacağının 28.02.2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesi karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.Davalılar ——- şirketi adına dava dilekçesi tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, bu davalılar cevap sunmamıştır.
Davalı —- vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle, davacının tüm taleplerinin TBK’nın 147. Maddesinin 1/ 6 nolu bendine göre 5 yıllık zaman aşımına tabi olup, zamanaşımına uğradığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların bağlı bulunduğu 21/05/2013 yürürlük tarihli “Tedarikçi ve Yüklenici Ana Sözleşmesi”nde müvekkili şirketin açıkça ana yüklenici olarak belirlendiği, müvekkili şirketin mezkur işi ———— ihalesi ile yüklenmiş olup, idare ile arasında akdi ilişki bulunduğu, tarafların bir araya gelmesi neticesinde akdedilen sözleşmede öncelikle —– markası ile iş gören —— alt yüklenici olarak belirlendiği, akabinde tarafların bir araya gelmesi neticesinde —- tarihli ek protokole —— olarak dahil edildiği, sözleşme ve ek protokol çerçevesinde davacı yanın yüklenmiş olduğu edimlerin taraflar arasında akdedilen ek protokol uyarınca alt yüklenici olarak gösterilen ——– düzenlemiş olduğu hakedişler kapsamında ilgili firmaya eksiksiz bir şekilde ifa edildiği, söz konusu hakedişlere konu alacakların ise alt yüklenici tarafından hakedişin düzenlenmesi ve müvekkili şirket tarafından kontrol edilmesi akabinde, alt yüklenici tarafından faturaya konu edildiği ve ilgili faturaların da eksiksiz bir şekilde ifa edildiği, bu kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, yapılan hizmetlere konu imalat ve tedarikler hakkında tanzim edilen faturaların da davacı tarafından —— muhatap alınarak tanzim edilmiş olup, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir cari hesap ilişkisi bulunmadığı, başka bir anlatımla davalı şirket ile davacı arasında herhangi bir muhasebesel ilişki bulunmadığı, bununla birlikte davalı şirketin davacı tarafa hiç bir borcu bulunmadığı, bu hususların davalı şirketçe keşide edilen ——yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa bildirildiği, huzurda görülen davanın davacı tarafından haksız ve hukuki mesnet yoksun olarak davalı tarafa yöneltildiği beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, 21.05.2013 tarihinde tedarik ve yüklenici ana sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki olarak öngörülen 12/03/2014 tarihli ek protokol gereği ediminin yerine getirildiğinden bahisle bedel istemine ilişkindir.
Davalılardan —– sunulan ve sözleşmedeki yetki kaydına dayanan yetki itirazı üzerine Mahkememizce, diğer davalılar tarafından cevap verilmemiş olması da gözetilerek, ana dosyadan tefrik kararı ile Mahkememizin 2020/701 sayılı esası üzerinden, davalı —– yetkisizlik kararı verilmiş, ancak Mahkememiz yetkisizlik kararı üzerine tahkikatın sürdüğü —– dosyanın ana dosya ile birleştirilmesine dair karar verilmiş, her üç davalı hakkında tahkikata Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davaya dayanak yapılan sözleşme ve protokol tetkik edilmiş, taraf şirketlerin ticari kayıtlarının ibrazı ihtar edilmiş, davacı tarafça sunulan apostil şerhli ticari kayıtlar kök raporda tetkik edilmiş, davalı ——– ticari kayıtları ise ek raporda incelenmiş, sunulan kök ve ek rapor dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmuş, Mahkememizce de varılan kanaate iştirak olunarak, rapor hükme esas alınmıştır.Bununla beraber davalı —- cevap dilekçesinde, yapılan hizmetlere konu imalat ve tedarikler hakkında tanzim edilen faturaların davacı tarafından davalı——–muhatap alınarak tanzim edilmiş olduğu, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir cari hesap ilişkisi bulunmadığı, başka bir anlatımla davalı şirket ile davacı arasında herhangi bir muhasebesel ilişki bulunmadığı yönündeki beyanları Mahkememizce dikkate alınmıştır. Davalı——–vekilince cevap dilekçesinde zaman aşımı defi ileri sürülmüş, eser sözleşmesinden kaynaklı davaya konu alacak istemi yönünden TBK 147. maddesinde düzenlenen 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu iddia edilmiş ise de, zaman aşımının alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacağı, muacceliyetin ihtara bağlı olduğu hallerde ihtarın yapılabileceği tarihte sürenin işlemeye başlayacağı, eser sözleşmelerinde bunun teslime bağlı olduğu, taraflar arasında teslime ilişkin bir kayıt oluşturulmadığı ancak keyfiyetin her türlü delille ispat olunabileceği, dava konusu işin idare tarafından ihale edilen bir iş olup ——– tarihli yazısı ile sözleşme konusu tesisin hizmete açılmasında sakınca bulunmadığının bildirildiği, ——- tarihinde ise ruhsat verildiği, buna göre 2019 yılı içinde teslimin gerçekleştiğini, davanın ise 2020 yılında açıldığı, buna göre zaman aşımını definin mesmu bulunmadığı belirlenmiştir. Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde, dava dışı ——- davalı ——arasındaki —— yönünden, iş bu dosya tarafları arasında düzenlenen 21.05.2013 tarihinde tedarik ve yüklenici ana sözleşmesi gereğince davacı şirketin tedarikçi sıfatıyla malzeme tedarikini üstlendiği, davalı ——–ana yüklenici, davalı —- alt yüklenici sıfatıyla İcepark markası adına işgören olarak sözleşmede yer aldığı, 12.03.2014 tarihinde ise taraflar arasında ek protokol imzalandığı, davalı —- tek yetkilisi ve pay sahibi olduğu ——- bu sefer alt yüklenici olarak imzasının yer aldığı, protokolde Euro üzerinden anlaşılan sözleşme bedelinin 1 Euro=2,85 TL olarak kurun sabitlendiği, buna göre mal tedariki karşılığında davacıya 4.325.000,00 € malzeme bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığı ana sözleşmede bildirilen vadelerde ödenen 685.000,-Euro düşüldükten sonra kalan bakiyenin 4.065.000,-Euro olduğu, bunun 3.640.000 x 2,85 = 10.374.000,-TL’sinin tedarikçi/davacı şirkete ödeneceğinin, sözleşme imzalandıktan hemen sonra 1.000.000-Euro’nun tedarikçiye ödeneceği, kalan bakiye kadar 7-8 parça halinde çekin teminat olarak tedarikçi davacıya verileceğinin kararlaştırıldığı belirlenmiştir.
Davalılar ana sözleşme ve ek protokol ile, ticari bir iş dolayısıyla davacıya karşı borç altına girmiş olmakla ve aksi de öngörülmemiş olmakla, TTK’nun 7. maddesinde düzenlenen ticari teselsül hükümleri gereğince davacıya karşı müteselsilen sözleşme bedelinden sorumludur. TTK’nun anılan düzenlemesi ile yasa gereği davalılar müteselsilen sorumlu olmakla, davalı ———– vekilinin, ek rapora itirazında müteselsilen sorumluluğa ilişkin dayanağın bulunmadığı, müvekkilinin sorumlu olduğu bedele ilişkin hesaplama yapılması istemi mesmu bulunmamış, itirazına aynı nedenle itibar edilmemiştir.
Bu kapsamda ticari kayıtların incelenmesinde, davacı şirket ticari defterlerine göre, davacının alacak tutarı 10.374.000,00 TL olarak kararlaştırıldıktan sonra davalılardan —- davacıya muhtelif tarihlerde 7.545.960,63 TL ödeme yapmış olduğu, bakiye 2.828.039,38 TL alacağı kaldığının kök raporda belirlendiği, ek raporda ise davalı ——- kayıtları yönünden yapılan incelemede; davacı şirketçe bu davalı adına düzenlenen faturalar bazında davalı defterlerinde fatura numaralarının olmadığı, fatura muhteviyatı malların gümrük giriş beyannameleri bazında kayıtlarına alındığı, yapılan ödemelerin defterlerinde ve/veya muavin defter dökümlerinde TL cinsinden kayıtlı olduğu, TL kayıtlarında açıklamalarında döviz cinslerinin yazılı olduğu, buna göre davalının kayıtlarında, davacının davalıdan 31.12.2015 tarihi itibariyle 4.049.649,51 TL alacağının bulunduğunun, yani davalı —— davacıya 4.049.649,51 TL borçlu bulunduğunun yer aldığı, davacı tarafça davalı adına düzenlenen fatura tutarı toplamının 4.220.000,00 Euro olup, davacıya toplam 1.666.118,03 Euro ödeme yapıldığı, bakiye 2.553.881,97 Euro davacının alacağının bulunduğu, ancak davalının kayıtlarında davacıya 27.10.2015 tarihinde yapılan 450.000 Euro karşılığı 1.448.325,00 TL ve 49.375 Euro karşılığı 157.239,63 TL olmak üzere toplam 499.375 Euro ve 1.605.564,63 TL ödemenin davalının kayıtlarında bulunmadığı, buna karşın bu tahsilatların davacının kabulünde olduğu, 2.553.887,97 Euro’dan 499.375,00 Euro ödeme mahsup edildiğinde (2.553.881,97 – 499.375,00=) 2.054.506,97 Euro davalının davacıya borcu olacağı, davalının 2015 yılı ticari defterlerinde —————-Euro alacaklı olduğu görüldüğü, taraflar arasındaki ticari ilişki ana sözleşme ile döviz cinsinden kurulmuş olsa da ek protokol ile ticari ilişki TL cinsinden ödemenin öngörüldüğü ve protokol kapsamında davalı tarafından davacıya 7.545.960,63 TL ödeme yapıldığının davacının kabulünde olduğu, davalının kayıtlarında ise 5.940.396,00 TL davacıya ödeme yapıldığının kayıtlı olduğu, buna göre davalının kayıtlarının 1.605.564,63 TL ödemenin eksik olduğu, ancak bu ödemenin davacının kabulünde olduğu, dolayısıyla davalının kayıtları eksik olsa da davacının kabulünde olan 7.545.960,63 TL ödemenin davalının protokol kapsamında kabul ettiği 10.374.000,00 TL borç tutarından mahsubu sonucunda davalının davacıya 2.828.039,38 TL borcu bulunduğu, davacı tarafça sunulan ticari kayıtlarına göre; ek protokol ile davacının bakiye 3.640.000 Euro alacağının Euro kurunun 2,85 TL’ye sabitlenmesi ile davacının alacak tutarını 10.374.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, sonrasında davacının, davalılardan —– muhtelif tarihlerde 7.545.960,63 TL kadar tahsilat yaptığının kayıtlarında yer aldığı, buna göre bakiye 2.828.039,38 TL alacağı kaldığı, keyfiyetin davalı —– ticari defter ve kayıtları ile de teyit edildiği belirlenmekle davanın tüm davalılar yönünden kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Bununla birlikte dava dilekçesinde her ne kadar alacağın 28/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili talep edilmiş ise de, davacının, davalı —- ihtarname göndererek bakiye borcun 5 günlük süre içinde ödenmesini ihtar ettiği, anılan ihtarın tebliğ şerhi sunulmamış olmakla birlikte davalı —- tarihli ihtarname ile cevap verdiği, buna göre ihtarın davalıya en geç 23.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği değerlendirilmekle ve son gün hafta sonuna denk gelmekle 30.07.2019 tarihinden itibaren davalı—– yönünden faiz başlangıcı kabul edilmiş, diğer davalıların dava öncesi temerrüdüne ilişkin bir kayıt sunulmamakla dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Esas ve birleşen davanın kabulü ile 2.828.039,38 TL’nin, davalı —— tarihinden, diğer davalılar yönünden dava tarihi olan 09/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Asıl ve birleşen davada alınması gerekli 193.183,37 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 48.350,25 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 144.887,52 TL nin tüm davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Asıl ve birleşen davada avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 235.841,18 TL nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Asıl davada davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 48.350,25 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Birleşen davada davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Asıl davada davacı tarafından sarfedilen 944,25 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Birleşen davada davacı tarafından sarfedilen 54,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tüm davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı —- vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/09/2023