Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/71 E. 2022/642 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/71 Esas
KARAR NO:2022/642

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:02/03/2020
KARAR TARİHİ:15/09/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dışı —- davalı şirket ile imzaladığı iş sözleşmesinden kaynaklı bir takım işçilik alacaklarının tahsili amacıyla dava açtığı, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, temyiz edilen kararın bozulduğu ve bozma kararından sonra yapılan yargılamada verilen kararın onanarak kesinleştiği, karara konu işçilik alacaklarının tahsili amacıyla dava dışı — tarafından davacıya icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine toplam —- ödeme yapıldığını, davalı ile imzalanan sözleşme uyarınca ödenen bu işçilik alacaklarından salt davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek söz konusu miktarın davalı şirketten rücuen tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı şirket yetkilisi; dava dışı işçiye ödenen bedelin tamamının talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden davacı ile birlikte sorumlu olduğunu, Yargıtay kararları uyarınca sorumluluğun — asıl işveren olan davacıya ait olduğunu, 6552 sayılı Kanun’a göre alt işverenlerin çalıştırdıkları işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının tamamının asıl işveren tarafından ödenmesi gerektiğini, bu düzenlemenin de yarı yarıya sorumluluk durumunu ortadan kaldırdığını ileri sürerek davanın reddine, aksi halde ödenen meblağın yarısının alt işverende çalıştığı süreye göre talep edilebileceğine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, işveren davacının, davalı yüklenici tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkin, alacak davasıdır.
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsili gerektiği, bu cihette yapılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili işçi ücretlerinden davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.itirazın iptali davasıdır.Uyuşmazlık,davacının davalıdan rücuen tahsil isteminde bulunup bulunamayacağı, davacıca yapılan takibe davalıca yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.Davacı İdare ile davalı şirket arasında imzalarmış olan “Yüklenicinin Sözleşme Konusu İş İle İlgili Çalıştıracağı Personele İlişkin Sorumlulukları” başlıklı 23.maddesinde “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları,ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamelerin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup Yüktenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür. ” maddesi bulunmaktadır. Bu maddenin atıfta bulunduğu Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 38. ve devamı maddelerinde yüklenici firmaların çalıştırdığı personelin ücretinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.Bu kapsamda, davalı şirket dava dışı çalışanın, davacıya ait işte çalışması neticesinde iş mahkemesi kararıyla —- almaya hak kazandığı işçilik alacaklarını ödemekle yükümlüdür.
Dava dışı — tarihleri arasında—sicil numaralı — kıdem ve hizmet süresinin toplam– yıl — ay — gün olduğu, bu hizmet süresi içerisinde de, davalı — gün çalıştığı tespit edilmiştir. Böyle olmakla birlikte taraflar arasında görülerek kesinleşen dava dosyası kapsamında alınan —raporlarında yukarıda detaylıca dökümü yapılan dava dışı işverenle davalı işveren arasında organik bağın olup olmadığının değerlendirildiği görülmüş ve sigorta kaydı ile tanık beyanlarına göre dava dışı işçinin —- tarihi itibariyle ara vermeksizin girdi çıktı işlemi yapılmak suretiyle önce davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan —- ait işyerinde daha sonra ara vermeksizin davalı şirkette çalıştığı, sayaç — ihale alındığını, ticaret sicili kayıtlarına göre her iki şirketin müşterek ortağının — olduğu, şirket adreslerinin de aynı olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple iki şirket arasında organik bağ olduğu kanaatiyle dava dışı işçinin hizmet süresi davalı ile arasında organik bağ bulunan diğer işyerindeki çalışmalar birleştirilerek tespit edileceğinden, alacak kalemlerine göre sorumluluk hesabında davalı —tek alt işveren olarak sorumluluk yüzdesi —olarak kabul edilmiştir.Ödemeler ve hesaplama konusunda — raporu aldırılmış hesap — tarafında düzenlenen— tarihli raporda davacının asıl alacak ve işlemiş faiz ile birlikte tüm bu giderleri de ödediği dosya kapsamından anlaşılmakla, davacının dava dışı işçiye yaptığı tüm ödemelerin toplam— olduğu ve davalının bu miktarın tamamından sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Bu kapsamda, rapor denetime elverişli ve yerinde olduğu değerlendirilerek davacının davasında haklı olduğu anlaşılmakla —davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile;
— tarihinden, — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —- karar harcının davalıdan tahsili ile—
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan —-bilirkişi ücreti ve — posta masrafı olmak üzere toplam —yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan —-arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile — buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.