Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/692 E. 2021/1007 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/692 Esas
KARAR NO : 2021/1007

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA: Davacı vekili; dava dilekçesinde,—– davacı şirketin alacağının tahsilini teminen borca yeter miktarının ihtiyati haczi ile muhafaza altına alınmasını, ——- sayılı menfi tespit dosyasındaki itirazın iptalini, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davanın görev ve yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddini, açılan davanın haksız olduğunu ve davanın esastan reddini, davacı şirketin %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Uyuşmazlık; Davacı şirket ile davalı —— sözleşmesinden kaynaklı davalı—- davacı şirkete ödenmeyen fatura borcu bulunup bulunmadığı, davalıca takibe yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediği hususundadır.
Davalının Yetki İtirazı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Yetki sözleşmesi başlıklı HMK’nın 17.maddesine göre,—– aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
HMK m. 17’nin ikinci cümlesine göre, “taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir —– kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, —-yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır—–.
Bu kapsamda,—–ile ihtilafların çözümünde—– kılınmış olduğu anlaşılmakla, yetkili icra dairesinde takip yapılmış olması dava şartı yokluğundan, davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, usulüne uygun yapılmış bir icra takibi olmaması dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 125,31 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 66,01 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar—- göre hesaplanan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.