Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/687 E. 2021/578 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-

ESAS NO : 2020/687 Esas
KARAR NO : 2021/578

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin nezdinde —– ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalının kiracısı olduğu iş yerinde —- arıza nedeniyle yangın meydana geldiğini, yangın nedeniyle sigortalı iş yerinde hasar oluştuğunu, ekspertiz incelemesi sonucunda sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya —– hasar bedeli ödendiğini, ödenen tazminattan davalıların %100 oranında sorumlu olduğunu belirtmiş, 51.428,37 TL hasar tazminatının ödeme tarihi olan 27.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—- vekili cevap dilekçesinde özetle; ürünün satışının davalı tarafından yapılmadığını, yangının —– üretiminden kaynaklı olduğunun net olarak ortaya konulamadığını, ekspertiz raporundaki teknik incelemelerin hatalı olduğunu belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; yangının meydana geldiği tarihte iş yerinin —- kiralandığını, kiraya verilirken tüm —– servis bakımlarının yapıldığını, ekspertiz raporunun eksik inceleme ile oluşturulduğunu belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—–. vekili cevap dilekçesinde özetle; yangının ürün kusurundan kaynaklandığının tespitinin gerektiğini, yargılama sırasında buna ilişkin rapor alınması gerektiğini belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava,——gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı …, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun—– Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun —–” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların,—– sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı … şirketinin sigortalısının —— olarak açtığı davada, davacı sigortalısı ile davalı——. arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu (Benzer yönde; Yargıtay —– Karar) gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde HMK’nın 20. Maddesi gereği (2) hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——-Sulh Mahkemesi’ne gönderilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına (ihtar edildi),
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.