Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/684 E. 2023/101 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/684 Esas
KARAR NO: 2023/101
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2020
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin elektrik işleriyle uğraşan, elektrik ürün ve malzemelerinin toptan ve perakende satışını gerçekleştiren bir firma olduğunu davalı ile ticari ilişkilerinin 2018 senesinin son çeyreğinde başladığını, işbu ticari ilişki neticesinde toplamda 157.876,61 TL malı davalıya sattığını ve teslim ettiğini davalı firmanın 31.07.2019 tarihi itibariyle toplamda 157.876,61 TL’lik borcunun bulunduğunu işbu borcuna karşılık 111.890,32 TL’lik kısmi ödeme yapmış olduğunu ve bakiye borcunun 45.985,79 TL olduğunu davalının bu borcu ödemediğini bu nedenle davalı hakkında —— sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan; borca, faize, ferilerine, faiz oran ve miktarına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına davalının 520’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başlatılan takipte ödeme emrine dayanak belgenin borçluya tevdi edilmediğini bu nedenle takibin iptali gerektiğini davacının müvekkiline teslim etmediği malları için fatura düzenlediğini salt faturanın alacağın varlığını ispatlamak için yeterli olmadığını beyan ederek davanın reddine davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
——-sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 13/04/2020 tarihinde takip başlattığı ödeme emrinin borçluya 23/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği borçlunun 29/07/2020 tarihinde borca itiraz ettiği takibin durduğu itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İlgili vergi dairelerine müzekkere yazılarak tarafların —— istenilmiş olup gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya taraf defter ve kayıtlarında incelemek yapmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporunda özetle; taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve birbirleri ile uyumlu olduğunu taraf defterlerine göre davacının davalıdan 45.985,79 TL alacaklı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tarafın yemin deliline dayanmış olduğu anlaşılmakla 04/10/2022 tarihli celsede yemin deliline hatırlatılmış olup davalı yan yemin metini sunmuştur.
Davacı şirket yetkilisi 06/12/2022 tarihli duruşmada; “davalı ——– tutarında mal sattık, aslında daha fazla mal satışı yaptık ancak bakiye kalan borç miktarı 45.985,79 TL’dir, satmış olduğumuz ürünler her türlü açık gizli ayıptan ve kusurdan aridir, mallar zamanında ve eksiksiz olarak teslim edilmiştir, ürünlerin piyasa değerinin altında verdiğimizi düşünüyoruz, çünkü biz toptancı firmayız ve davalı tarafa bir teklifte bulunduk, davalı tarafta bu teklifi kabul etti, davalı taraf bize önce ödeme yapmadı, akabinde bize mal iadesi yaptı ancak iade ettiği mallar bizim sattığımız mallar değildir.” şeklinde yemin etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibari ile; ——sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf davalıya mal teslim ettiğini karşılığında fatura düzenlediğini ancak davalının ödeme yapmadığından bahisle takip başlatmış davalı ise davacının mal teslim etmeksizin fatura düzenlediğini iddia etmiştir. Faturayı defterine kaydeden davalı tarafın karine olarak malı teslim aldığı kabul edilir kendi defter kayıtlarının aksini iddia eden davalı iddiasını ispatla yükümlü olup somut olayda davalı bu iddiasını ispatlayamamıştır. Bu nedenle mahkememizce hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve yemin beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Son olarak İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının —— sayılı icra dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazın İPTALİ ile takibin aynen devamına
2-İptaline karar verilen 45.985,79 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.141,29 TL karar ve ilam harcından 555,40 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 2.585,89 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı ve 555,40 TL peşin harcı toplamı: 609,80 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.000,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —– Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2023