Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/682 E. 2022/380 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/682 Esas
KARAR NO: 2022/380
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/12/2020
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
—-göre — adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacının ——yaptığını, Davalıya ait —- plakalı—— —— yapılması ve muhtelif —— yaptığını, yapılan bu işlemler için davalı şirkete —–düzenlenmiştir. Davalı şirket faturanın —- kısmını ödemeye yanaşmadığını, Bakiye alacağın tahsili için ——- dosyası ile başlatılan takibe haksız olarak itiraz etmesi sebebiyle takip durduğunu, davalı itirazının haksız olduğunu, İcra dosyasına sunulan itirazda borcunun olmadığını belirtmekle yetinmediğini, Davalı takip mesnedi. faturaya ve faturaya itiraz etmemiş, faturaya istinaden de ödeme yapmasına rağmen takibi sürüncemede bırakmak için itiraz ettiğini, Dolayısıyla taraflar arasında alacak miktarı konusunda bir ihtilaf olmadığını, davalı itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacak miktarının likit olduğunu, bu bakımdan asıl alacağın %20sinden az olmamak üzere hesaplanacak icra inkar tazminatının İİK 67 gereği davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini de talep etmenin gerektiğini, —— başvuru numarası ile başvuru yapılmış, davalının vekilinin katılımıyla gerçekleşen ——- sonuç alınamadığı için —- tarihinde —-arabuluculuk dosyası ile anlaşmazlık son tutanağı düzenlendiğini, davanın kabulü ile davalının ——- dosyasına vaki itirazının iptaline ile takibin devamına, Davalı likit alacağa haksız olarak ve kötü niyetle itiraz ettiğinden asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair haklar saklı tutulması, yargılama harç ve giderleriyle ücreti vekaletin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, Bahsi geçen fatura ve bu faturaya ilişkin bir hizmetin davalı şirkete verilmediğini ve herhangi bir tebliğ yapılmadığını, davacının dava dilekçesinde davalı şirkete ait——-verdiğini iddia etse de bu durumlar gerçeği yansıtmadığını, davalının, davacı şirketten herhangi bir hizmet almadığını, nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik ——- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren,—— yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen—– tarihli raporda, davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak —- alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, davalıya —— plaka sayılı araçta tamirat ve bakım işleri yaptığını ve bedelinin ödenmediği iddia ettiği, davacının bu iddiasını ispatla mükellef olduğu, davacı vekili teslime dair bir vesika sunmamışsa da ticari defterler taraflar lehine delil olabileceği, zira uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olduğu yani iki tarafında defter tutma yükümlülüğü bulunduğu, uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari defterlerine geçirilmesi gereken bir işten doğmuş olduğu, davacının defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olduğu bilirkişi raporu içeriğinden anlaşılmıştır.
—-gereğince, kural olarak ticari defterler tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda delil olarak kabul olunur.——–
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —-yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. ——- Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere inceleme günü verilmiş, bu karar davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, davalının ticari defterlerini sunmadığı, bilirkişi raporunun davacının ticari defterlerinin incelenmek suretiyle hazırlandığı, dava konusu fatura alacağının davacı şirketinin defterlerinde ise kayıtlı olduğu ise, bilirkişi raporu ile sabittir. HMK 222/3. maddesine göre davalının ticari defterlerini sunulmaması halinde davacının ticari defterleri lehine delil olarak sayılacağından, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve alacağın varlığına kanaat getirerek davanın, kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.—–
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının——-sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.094,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 373,75 TL karar harcından, peşin harç 66,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 307,67 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı ve 66,08 TL peşin harcı toplamı: 120,48‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.28/04/2022