Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/660 E. 2023/134 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/660 Esas
KARAR NO : 2023/134

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile davalı —– —-olarak kayıtlı bulunan ve —–adresinde —– sözleşmesi—-imzalandığını, bu kapsamda davacının,— tarafından düzenlenen —- teminat mektubunu davalıya verdiğini, müvekkili şirketin, davalının dikte ettirdiği şartlarda —ilişkisini büyük zarara uğrayarak sonuna kadar devam ettirdiğini, nitekim davalının —-davacıya taahhütlerini yerine getirmediğine dair hiçbir ihtarda bulunmadığını, sözleşme süresinin bitim tarihi olan —- tarihine doğru, özellikle —- tarihinden sonra davalının, sıklıkla — sözleşmesinin uzatılmasını, aksi takdirde —– tehdidini dile getirmeye başladığını, müvekkili şirketin —– işletilmesine ilişkin —- büyük zarar ettiğini, —- işletmeye devam edemeyeceğini, davalıya borcunun olmadığını, borcu da bulunursa ödemeye hazır olduğunu belirttiğini, ayrıca davalının ———— ——— nedenlerle uğradığı zararlara ilaveten —- ulaşan —- sözleşmesinin —- —- satışların —–ve —yılında yaşanmaya başlanan Covid-19 pandemisi (tam ve kısmi ——- ve devam eden —-nedeniyle zararının katlanarak arttığını belirttiğini, davalının —— ——– sona erdikten sonra— ilişkisinin devam etmesini,—- ilişkisi sona erse bile başka bir —- ilişkisinin devam etmesini istediği ancak müvekkili, büyük zarara uğradığını, sermayeden ————— ilişkisini devam ettirdiğini, ödemelerde zorlandığını,— ilişkisini devam ettiremeyeceğini, çalıştırabileceği başka bir ——– olmadığını, pandemi şartlarının da zararını katladığını belirttiğini, davalının, davacının hiçbir borcunun olmamasına, daha önce bir ihtar çekip tebliğ etmemesine rağmen—- banka teminat mektubunu hiçbir haklı sebep yokken nakde çevirdiğini, her ne kadar davalının, —-nolu ihtarıyla davacının sözleşme şartlarına riayet etmediğini ve —— taahhüdünü yerine getirmediğini iddia ederek ürün bedeli, —- yansıtma bedeli, cezai şart alacağı ve gayri maddi hak alacağı iddiasında bulunmuş ise de bunun haklı olmadığını kendisi de bildiğini, bu haksız ihtara karşı cevaplarını, faturalarının kabul edilmediği ve iade edildiği —- öncesinde davalıya bildirdikleri üzere;——-sözleşmenin ihlali hiçbir zaman söz konusu olmadığını, sözleşmenin uygulanması ve ürün satışları hususunda azami gayret gösterdiğini, zaten sözleşmenin başından sonuna kadar ———– sözleşmesinin ihlal edildiğine dair davalının bir ihtarı da bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin bir satış taahhüdünde de bulunmadığını, böyle bir satış taahhüdünün var olduğu iddia edilse dahi bayilik ilişkisinin ikinci beş yıllık dönemin başından —– itibaren başlayan ve her geçen gün kötüye giden —girişiminin yarattığı olumsuzlukların da etkisiyle — yaptığını, ——— fiyatlarının aşırı artması, alım gücünün düşmesi,—- hastalık nedeniyle ekonomin uzun süre kapatılması, ticaretin durması, davalının bölgeye verdiği —-yeterli indirimlerin uygulanmaması, rakiplerin rekabetine karşılık verilmemesi gibi nedenlerle var olduğu iddia edilen satış taahhüdünün yerine getirilmesinin mümkün olmadığını, diğer yandan davalının 750.000,00 TL tutarlı banka teminat mektubunu paraya çevirdikten sonra bu tutarı ——–, diğeri—– tutarlı —- tutarlı faturaya dayanak olarak sözleşmede ve ticari ilişkide hiç yeri olmayan ——-fiyat farkı adıyla olmayan bir alacak gösterildiğini, bunun nedeni ——-mektubu tutarı olan 750.000 TL’den düşük olması nedeniyle aradaki fark olan —kapattığını, bu durum dahi davalının banka teminat mektubunu paraya çevirirken haklı olmadığını, kötü niyetli hareket ettiğini gösterdiğini, işbu nedenlerle—- davalının itirazının iptali ile takibin devamını, İİK m. 67 gereğince %20 icra inkar tazminatını, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinde özetle; ——-. arasında, adresi yukarıda —– gösterilen ——– koşullarını belirlemek için ilk olarak — akdedildiğini, —- tarihli —- Sözleşmesinde; sözleşme süresinin beş yıl olduğunu, ihtilaf halinde;—- defter ve kayıtlarının münhasır delil (Md.13) ve —- Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının (Md.20), kararlaştırıldığını,—– sözleşme süresinin beş yıl olduğunu, ihtilaf halinde;—– ticari defter ve kayıtlarının münhasır delil (Md.15) ve ——–icra dairelerinin yetkili olacağını (Md.20) kararlaştırıldığını, —— sözleşmesi’nin akdedilmesi aşamasında; —- gayri maddi hak bedeli ödemesini, ——- yollarla sağlanacak menfaatleri ve bu menfaatlerin karşılığında yerine getirilecek borçların zamanında ödenmesini, aylık/yıllık/beş yıllık ürün——– yükümlülükleri ile bu yükümlülüklere aykırı tutum ve davranışların sonuçlarını belirleyen taahhütnameler imzalandığını,— sözleşmesi’nin kapsadığı —-beş yıl süre ile müvekkil ————– yapılacağının ve sözleşme ile taahhütnamelerden doğan sorumlulukların beş yıllık sözleşme süresi içerisinde eksiksiz ve zamanında yerine getirileceğinin taahhüt edilmesi nedeniyle bayilere Gayri Maddi Hak Bedeli ödemesi yapıldığını, yapılacak— tutarının belirlenmesinde, davalı —- sözleşme ve taahhütnamelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirerek beş yıllık sürenin tamamlanacağına, beş yıllık sürede taahhüt ettiği miktarda ürün satın alarak ürün satın alma taahhüt miktarını gerçekleştirileceğini, bedellerini zamanında ödeyeceğini taahhütlerini yerine getirmesi halinde müvekkili —— elde edeceği kâr ile ödenen gayri maddi hak bedelinin geri dönüşünün ve müvekkili —- bir miktar kâr elde etmesi esaslarının dikkate alınmasını, davalı —- tarafından imzalanarak müvekkiline verilen 15/09/2010 – tarihli taahhütnamesinde; müvekkili —- tarafından davalıya, —- tutarında gayri maddi hak bedeli ödeneceğini ve bu bedelin; —ile yapılan —- veya—- olarak alınan mallara ilişkin taahhütnamenin veya iş bu taahhütnamenin herhangi bir hükmüne aykırılık halinde veya 5 yıllık süre içerisinde herhangi bir zamanda gerekli ruhsatların alınamaması veya iptal edilmesini veya———–Sözleşmesinin hangi nedenle olursa olsun feshedilmesini veya—- alım tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin hangi nedenle olursa olsun tamamlanamamasını veya iş bu taahhütname veya ürün alım taahhütnamesi veya diğer taahhütlerinden herhangi birisine aykırı davranmaları halinde, —- dahil hiçbir indirim yapılmadan ödenecek olan meblağın—– edileceğini ve avans faizinin — fazlası üzerinden işleyecek faizinin ödeneceğini taahhüt edildiğini, davacı ile müvekkili arasında akdedilen — Sözleşmesine istinaden davacı —- yapılacak gayri maddi hak bedeline—- tarafından, —– geçmiş yıllardaki faaliyetleri sırasında— doğan borçlarının bulunduğunu, şirket sermayesi ve varlığının borçlarının ödenmesine yetersiz kaldığından borçlarının kredi kullanmak suretiyle ödendiğini, kredi borçlarının faaliyet kârı ile ödenmesi mümkün olmadığından, borçlarının ödenmemesi halinde tüzel kişiliğinin ve faaliyetine devam etmesinin mümkün olmayacağından, şirket borçlarının ödenmesi suretiyle varlığını sürdürmesi ve ——–faaliyetine devam etmesini sağlamak üzere —- müvekkili —-tarafından kabul edildiğini, davacı ile müvekkil arasında akdedilen —- istinaden davacı—- tarafından ımzalanarak müvekkiline verilen 15/09/2015 tarihli bir diğer taahhütname’de; müvekkili —- tarafından yukarıdaki nedenlerden dolayı, —ödeneceğini ve bu tutarın——- tutarında bir banka teminat mektubunun müvekkiline tevdi edilmesine ilişkin ön koşulun yerine getirilmesinden sonra ödeneceğini, —– Sözleşmelerinin sürelerinin sona ereceğini—- müvekkili ile yeni bir bayilik sözleşmesi akdetmek zorunda olmadığını bilerek ve tamamen özgür iradeleri ile daha ağır şartlar içermeyen bir —- akdedilmesi halinde karzen ödenen iş bu bedelin— geçerli olmak üzere akdedilecek 5 yıl sürel—- gayri maddi hak bedeli olarak kabul edileceğini, tamamen özgür iradesiyle karar vererek 2015 yılında müvekkili ile yeni bir —-yapmak istemediğini veya —- veya ariyet olarak alınan mallara ilişkin taahhütnamenin veya iş bu taahhütnamenin herhangi bir hükmüne aykırılık halinde veya 5 yıllık sürenin hangi nedenle olursa olsun tamamlanmaması halinde —- bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkil —— ödeneceğini taahhüt ettiğini, ilk beş yıllık bayilik süresinin tamamlandığını ——— olan —– tamamen özgür iradesi ile müvekkiline ilettiğini, beş yıl süre ile geçerli olmak üzere akdedeceği—- taahhütnamelerinden doğacak yükümlülüklerini eksiksiz ve zamanında yerine getireceğine ilişkin taahhüdü karşılığında —– maddi hak bedeli ödenmesini ve bu ödemeye ilaveten beş yıllık bayilik süresi içerisinde —- eksiksiz bir biçimde sürdürüleceğini her ay —- —- desteği sağlanması karşılığında, —– sürelerinin sona ereceğini —- tarihinden itibaren beş yıl geçerli olmak —– —-ilişkin talebi müvekkili tarafından kabul edildiğini ve 20/09/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere —- ile yeni 5 yıl süreli ——-akdedildiğini, — müvekkili——–bu borcunu ödeyerek yeni bir sözleşme akdetmemesinin yasal olarak mümkün iken yeni sözleşmeler akdetmek talebinde bulunarak sözleşmeleri imzalayıp taahhütlerde bulunan davacının ileri sürdüğünü, iş bu sözleşmelerin —-niyeti ile yapıldığına ilişkin iddiası, davacının taahhütnameleri karşısında gerçek dışı kötü niyetli olduğunu, davalı —- yıllık —- süresi içerisinde satın almayı taahhüt ettiğini ürün —–miktarını ve taahhüde aykırılık neticesinde ödemeyi taahhüt ettiğini cezai şart miktarını gösterdiğini, bir diğer taahhütname olan—– alım taahhütnameleri imzalanarak davacı tarafından müvekkiline verildiğini, davacının taahhüt ettiği miktarlara göre gayri maddi hak bedeli ödemesi ve nakit kredi alacağını bilerek alım taahhüdünde bulunduğunu, hak etmediği tutarda gayri maddi hak bedeli ödemesi ile aylık kira desteği ödemesi aldığını ve faizsiz nakit ödeme yapılmasını sağladığını ve kötü niyetli davrandığını, işbu sebeplerle müvekkilinin aleyhine başlatılan dayanaksız takibe itirazının haklılığı ve davacının borçlu olduğunun kanıtlanacağından kötü niyetli davacının davasının reddine karar verilmesini, %20 ‘den az olmamak üzere müvekkilinin lehine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacının üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan edilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu, —-esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, davacı —– haksız paraya çevrilmesi alacağı açıklaması ile ————– tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, itiraz üzerine işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taraf ticari kayıtlarının incelenmesi amacıyla bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraflar arasında —- —– sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin —– tarihinde başlayıp 5 yıl süre için geçerli olduğunun kararlaştırıldığı belirlenmiştir.
Bundan başka davacı taraf—– içeren —- tarihli taahhütname başlıklı belge ile, davalı —– başlamak üzere davacının, 5 yıl süre ile yılda —- taahhüt ettiği, buna uymadığı takdirde —- yılının sonunda eksik alınan —- ödemeyi taahhüt ettiği belirlenmiştir.
Yine davacı taraf kaşe ve imzasını içeren —– tarihli taahhütname başlıklı belge ile,—- tarihinde itibaren davacının,—- üzere toplamda —- satın almayı taahhüt ettiği, buna uymadığı takdirde —— sözleşme yılının sonunda eksik alınan—–cezai şart ödemeyi taahhüt ettiği belirlenmiştir.
Davalı tarafça, davacı şirkete hitaben düzenlenen 25/09/2020 tarihli ihtarname ile, aralarında 20/09/2020 tarihine kadar geçerli sözleşme olduğuna —— süreci içinde davacının taaahhütlerini yetine getirmediğinden bahisle ve beşinci bayilik yılı içinde alım taaahhüdünü yerine getirmediği belirtilerek eksik ————-kaynaklanan —- borcunun tahakkuk ettiği, toplam—- cezai şart ile gayrımaddi hak bedelinin ödenmesinin aksi takdirde teminat mektubunun nakte çevrileceğinin ihtar edildiği belirlenmiştir.
Davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesinde ————- tarihinde cari hesap bakiyesinin sıfırlanmış olduğu, sonrasında 30/09/2020 tarihinde davalı şirketçe, davaya konu takipte, alacak sebebi olarak gösterilen 750.000 TL tutarlı teminat mektubunun nakte çevrilmesinin talep edildiği ve aynı tarihte tahsil edildiği, davalı şirketçe bundan sonra ———— tutarlı sözleşmeye istinaden cezai şart bedeli açıklamalı fatura ile aynı tarihli —– tutarlı vade farkı açıklamalı fatura düzenlendiği ve teminat mektubu tahsilatından sonra davalı taraf defterlerinde alacak/borç bakiyesinin bu iki fatura ile yeniden sıfırlanmış olduğu belirlenmiştir.
Davacı taraf ticari defterlerinin talimat Mahkemesi vasıtasıyla alınan bilirkişi raporunda incelenmesinde, yukarıda açıklanan her iki faturanın davacı tarafından davalı şirkete iade edilmiş olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce davalı şirket defterlerinin incelenmesine ilişkin olarak alınan rapor ile vade farkı gelirleri açıklamalı — tutarlı faturanın dayanağının anlaşılamadığına ilişkin tespite yer verildiği belirlenmekle, Mahkememizin 11/05/2022 tarihli celsesinde; davalı vekiline kesin süre verilerek davalı taraf ticari kayıtlarında görülen —- tutarlı vade farkı faturası yönünden HMK 31. maddesi kapsamında beyanlarını sunması, bu faturanın ve tutarının denetimine elverecek suretle gecikmenin hangi tutarlı hangi ödemeden kaynaklandığı bu faturaya konu tutarın kendilerince hangi esaslara göre belirlendiğinin açıklanması istenmiş, aksi taktirde dosya kapsamına göre karar verileceği aynı celsede ihtar edilmiş, davalı tarafça herhangi bir açıklama sunulmamış, bu tutar kadar alacağının varlığı ispat olunamamış olmakla, teminat mektubunun bu tutar kadar fazla tahsil edildiği kanaati hasıl olmuştur.
Davalı ticari defterlerine ilişkin inceleme içeren — tarihli rapor ile ayrıca, davacının —- alım miktarının ise —– belirlenmiş, aynı raporda —– ile davacı tarafça verilen yıllık taahhüt tutarları karşılaştırılarak eksik alım karşılığı tahakkuk edecek cezai şart tutarı hesaplanmıştır.
Ancak yapılan bu hesaplamada maddi hata olduğu Mahkememizce belirlenmiştir. Raporda —-taahhüdün — belirlenmiş, ancak —- taahhütnamede davacının, —- üzere toplamda asgari — satın almayı taahhüt ettiği, aylık taahhüde nazaran yıllık — taahhüt edildiği Mahkememizce hesaplanmıştır. — Mahkememizce yapılan hesaplamanın sağlaması da yapılabilir)
Bu tespite göre davacının, sözleşmenin son yılı eksik alım—-gerçekte —- cezai şart hesabı ve sözleşmenin —– esasen tahakkuk eden cezai şartın —-belirlenmiştir.
Yine aynı—– olduğu ifade edilmiş ise de esasen —— tarihli taahhütnamede davacı —— olmakla —— hesabı ve sözleşmenin bitimi tarihi olan ——– gereğince esasen tahakkuk eden———-belirlenmiştir. Bu hesaplamaya göre toplam——–belirlenmiştir.
Ancak davalı tarafça, gönderilen ihtarname ile davacıdan talep edilen cezai şart tutarı toplamda —- olup, davalı tarafça —– tarihli cezai şart faturası da — olarak düzenlenmiş —— olmuştur. Ancak fatura içeriği bir mal/hizmet alımına ilişkin olmayıp cezai şarta ilişkin olmakla KDV tahakkuk etmeyeceği gözetilmiş, bundan başka davalının ihtarname ile davacı taraftan talep ettiği ve yine fatura konusu edip defterine işlediği 620.544 TL cezai şart tutarı ile bağlı olduğu değerlendirilmiştir.
Buna göre takip konusu olup, davalı tarafça tahsil edilen teminat tutarı —- yönünden davalı tarafça düzenlenen cezai şart faturasının—- yönünden davacının borçlu bulunduğu, bu tutarın tahsilinin davacı tarafça verilen taaahhüde dayalı olduğu belirlenmekle,—- tutarlı vade farkı faturasına ilişkin yukarıda yapılan açıklamalar da gözetilerek davacının takipte—–alacaklı olduğu kanaatiyle bu tutar yönüden davanın kabulüne, alacak tutarı yargılama ile belirlenmekle icra inkar tazminatının reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince, her ne kadar raporlara itirazında ve aşamalarda TBK’nun 138. maddesi yönünden değerlendirme yapılması gerektiği, covid 19 salgınının, —- kurunundaki hareketliliğin satışları etkilediği, bu durumun mücbir sebep olduğu ileri sürülmüş ise de TBK’nun 138. maddesinde aşırı ifa güçlüğü başlığı altında sözleşmenin yapıldığı sırada öngörülmeyen olağanüstü durumların ortaya çıkması halinde, —— düzenlenmiş, aynı maddede ön koşul olarak, borçlunun borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olması koşuluna bağlandığı, davacı tarafça sözleşmenin geçerli olduğu süreç içinde bu düzenlemeye ilişkin bir talebin ileri sürüldüğü iddia ve ispat olunmamışken, sözleşmenin ve taahhüdünün süresi dolduktan sonra keyfiyetin ileri sürülmesinin TMK’nun 2. maddesi hükmü gereğince mesmu bulunmadığı değerlendirilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;—- takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle—- yönünden devamına,
Aşan istemin reddine,
2-Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 8.843,13 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.880,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 37,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4———ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 20.418,40 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5—– ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 86.259,84 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 8.893,93‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında —– tarafından ödenen—– arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 227,84 TL’sinin davalıdan, 1.092,16 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Davacı tarafından sarfedilen 8.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 167,00 TL posta ücretinin toplamda 8.467,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 7.005,53 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere —-muhalefeti ile oy çokluğu ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı

Davacı taraf, teminatın paraya çevrilmemesi gerektiğini iddia etmiş, davalı yansa teminatın 620.544,00 TL cezai şart faturası, 111.697,92 TL bu faturanın KDV’si ve 17.758,00 TL vade farkı faturası nedeniyle paraya çevrildiğini belirtmiştir. Mahkememizce raporlardaki maddi hatalar düzeltildiğinde, davalının toplam —-cezai şart alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu cihette davalının davacıdan 821.918,00 TL cezai şart alacağı bulunduğu ve davalı yanca teminatın —- cezai şart alacağı için paraya çevrildiği beyan edildiği, bu noktada alacak miktarı için hesaplamanın —-eklenerek yapılmasının sonuca etkili olmayacağı, zira davalıca açıkça teminatın 732.242,00 TL cezai şart alacağı için açıkça talep edildiği, talep miktarı nazara alındığında cezai şart alacağının teminat içinde kaldığı, davalıca cezai şart olarak kesilen miktarın yerinde olduğu, bu sebeple takibin sadece varlığı ispatlanmayan 17.758,00 TL vade farkı faturası üzerinden devamı gerekeceği görüşü ile sayın çoğunluğun görüşünden ayrılıyorum.