Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/657 E. 2021/576 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/657 Esas
KARAR NO : 2021/576

DAVA : Deniz Ticaret
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———davalı ——–arasında —————- tarihinde teslim edilmek —————— tarihinde ——— teslim edileceğinin bildirildiğini, dava konusu ———-gönderildiğini, bu nedenle yükün tesliminde gecikme yaşandığını,——- teslim edildiğini, davacının geç teslim nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirtmiş, şimdilik —– manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, —– itirazlarının bulunduğunu, davalının pasif husumetinin bulunmadığını, iddia edilen gecikme ile tazminat talepleri arasında illiyet bağı bulunmadığını, gecikmelerin olağan olduğunu, taşıyanın sorumluluğunun navlun ücreti ile sınırlı olduğunu belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, deniz taşımasındaki gecikmeden kaynaklı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesi kapsamında taşımaya konu——- sağlam bir şekilde teslim edilmiştir. —— buradan —— noktasına taşındığı, ——— dönmesi nedeniyle teslim tarihinde gecikme yaşandığı iddia edilmiştir.——– gerçekleştirilmiş olup, karma niteliktedir.
——— yapıldığı bu davada, tazminata konu zarara neden olan olayın, ——- meydana geldiğinin ——— şekilde belirlenmesi, sonrasında davaya bakmakla görevli olup olunmadığı değerlendirilmesi gerekir (Benzer yönd—————- Somut olayda; talep edilen zararın, yükün——— dönmesi nedeniyle oluşan gecikme sonucu meydana geldiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu itibarla, zararın —————— geldiği hususunda tereddüt yoktur.
Uyuşmazlık, 6102 Sayılı Yasanın—- düzenlenmiş olup, TTK 1352/1-h bendinde, ——– veya bu eşyaya ilişkin ziya ve hasar bedelleri deniz alacağı olarak tarif edilmiştir. Deniz ticareti genel olarak TTK’nın 5. kitabında düzenlenmiştir. Birinci ——- ikinci kısımda —- —- —— —— alacakları, —– sorumluluğun sınırlanması —– zararının tazmini, —– cebri icraya ilişkin özel hükümler düzenlenmiş olup, — alacakları başlıklı altınca ——– alacaklısı hakkı veren alacaklar, —— alacakları düzenlenmiştir.
Davamıza konu uyuşmazlığın çözümünde deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğine dair tartışma görevi Denizcilik İhtisas Mahkemesine aittir (Yargıtay —-
TTK 5/2.bendi uyarınca, bir yerde —– çok asliye ticaret mahkemesi varsa ——- Mahkemeleri’nden biri veya —————- bakmakla görevlendirilebilir. Bu kapsamda, —— doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul ———. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde HMK’nın 20. maddesi gereği (2) hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (—————- Mahkemelerine) gönderilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına (ihtar edildi),
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md. uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı