Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/638 E. 2022/419 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/638 Esas
KARAR NO:2022/419
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:10/12/2020
KARAR TARİHİ:24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —-şirket olduğunu, davacı ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, davacının dava dışı — isimli çalışan ile bir takım hukuki ve cezai ihtilaflar yaşadığını, —- yedine geçirerek istifa ettiğini, —-aleyhine suç duyurusunda bulunulduğunu ve tazminat davası açıldığını, davalının—– tarihinde davacı şirkete —-bedelli faturanın tebliğ edildiğini, bu faturaya karşı cevabi ihtar gönderildiğini, —— tarihinde davalı tarafından davacı aleyhine —–numaralı icra takibinin yapıldığını, icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı ile davacı arasında ticari ilişki olmamasına rağmen fatura ve icra emri yollandığını, kesilen faturaların usulsüz olduğunu, davalının davacının hiçbir borcu olmadığını bildiğini, haksız icra takibinin maddi ve manevi tazminatı gerektirdiğini belirtmiş; şimdilik —- maddi ve —- manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın bilgi ve talimatı doğrultusunda davacının işçisi olan —-ile anlaşma yapılarak faaliyet gerçekleştirmek istendiğini söylediğini, davalının—- ile ilgili bu çalışmada yer alabileceğini bildirdiğini, davacı firmanın yasal prosedürleri başlattığını, bu hususta —- ile görüşmeler yapıldığını, protokol ve meclis kararı kapsamında — tedavi ve bakımlarının yapıldığını, protokol kapsamında yapılan tedavilerle ilgili olarak—- bedelli ve—– bedelli— adet fatura keşide edilerek davacı çalışanına teslim edildiğini, söz konusu faturalar ödenmediği için —— Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, —-protokole imza attığını, aynı kişinin davacı şirketin başka projelerini de imzaladığını ve protokol gereğinin davacı tarafından yerine getirildiğini, davacı ile —- arasındaki olaylardan davalının sorumlu tutulamayacağını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yersiz olduğunu belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, haksız icra takibi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davalı tarafından davacıya faturalara konu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, teslim edilen mal ve hizmetler karşılığı bedelin davalı tarafından ifa edilip edilmediği, dava konusu faturaların usule aykırı olarak düzenlenip düzenlenmediği, bedelsiz faturaların haksız olarak takibe konu edilip edilmediği, bu itibarla davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğradı ise hangi tutarda zararının oluştuğu ile manevi zararın takdiri noktalarında toplanmaktadır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan —-yaptırılmıştır.—–tarafından düzenlenen —– tarihli kök ve —— tarihli ek raporda; davacının ticari defterlerinde —- ve ——- tutarında faturaların bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre davacı şirketten ——–alacaklı olduğu, dava konusu faturaların usule aykırı olarak düzenlendiği mütalaa edilmiştir.Dosya kapsamından; davacının maddi tazminat isteminin ——-sayılı dosyası ve ihtarnameler kapsamında, vekiline makbuz karşılığında ödediği avukatlık ücreti ile masraflara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Her dava kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Davacının maddi tazminat isteminin dayanağını teşkil eden vekalet sözleşmesi, davacı ile dava dışı avukat arasında yapılmıştır. Davalı, bu sözleşmenin tarafı değildir. Vekalet sözleşmesi, avukat ile vekil eden yönünden bağlayıcı olup sözleşmenin tarafı olmayan 3. kişiden bu sözleşmeye dayanılarak istekte bulunulamaz. Davacının vekili ile aralarındaki iç ilişki gereği vekiline ödediği ücretin de davalıdan tahsiline karar verilmesi tazminat hukukunun genel ilkelerine uygun değildir—- Öte yandan, icra takibine maruz kalan veyahut kendisine fatura tebliğ edilen borçlu, her zaman için menfi tespit davası açabilir. Davacının bu davada haklı çıkması halinde ise öncesinde yapmış olduğu ihtarname ücreti ve masrafları yargılama gideri olarak davalıdan talep etmesi mümkündür. Tek başına usule aykırı fatura düzenlenmesi de fatura borçlusunu zarara uğratan bir eylem değildir. Bu itibarla, somut olayda maddi tazminatın koşullarının bulunduğundan bahsedilemez.Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçlayan tazminat türüdür. Öncelikli olarak kişinin manevi varlığının zarar gördüğünün zarar gören tarafından ispatlanması gerekir. Davacının takibe itirazından sonra herhangi bir işlem yapılmadığı, davacının mallarına haciz konulmasına yönelik bir mahkeme kararı da bulunmadığı, davalı tarafça icra dosyası kapsamında duran takibe yönelik herhangi bir itirazın kaldırılması ya da iptali yoluna gidilmediği, fatura tebliğ edilmesinin manevi zarara yol açtığının ispatlanamadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı——- kanaati ile aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine,
2-Alınması gereken—– maktu karar ve ilam harcının peşin alınan —–harçtan mahsubuna, fazla alınan —— harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki ——Tarifesine göre hesaplanan —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —— uyarınca —–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında —–tarafından ödenen —– ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için—- müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren—- hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle — İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.