Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/627 E. 2021/389 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/627 Esas
KARAR NO : 2021/389

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisinin bulunduğunu, taraflar arasındaki işe uygun olarak, anlaşılan —— davalı şirkete tanzim edildiğini, ancak davalı şirketin faturadan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine İstanbul —. İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine, İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, üzerinde ——— ———– bakiyesi belirlenmemiş iken, —- faturalar keserek doğrudan icra takibi başlatıldığını, cari hesaba ve takibe konu edilen faturanın müvekkili şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, davacı ile müvekkili şirket arasında cari hesap oluşmadığım, kapatılmadığını ve müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini belirtmiş olup, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——–Karar sayılı ilamında; Yargıtay kararları ışığında somut olay değerlendirildiğinde; istinafa konu mahkemenin gerekçeli kararında, dava konusu alacağın likit niteliği gözetilerek asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş olsa da kısa kararda bu hususta sehven hüküm kurulmadığı ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye mahal vermemek adına değerlendirme yapılmadığı belirtilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur.
O halde, mahkeme kararlarının gerekçesi ile hükmün birbirini destekler mahiyette olması gerektiği gözetilerek tarafların diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle yeniden hüküm kurulması için yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafça alacağın tahsili için girişilen genel haciz yolu ile icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu—– esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine —-haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin—- Karar sayılı ilamının İstanbul BAM — Hukuk dairesinin —- Karar sayılı ilamı ile kaldırılarak dosyanın mahkememize gönderildiği görüldü. Mahkememizce kaldırma kararı üzerinde yapılan inceleme ile, mahkememiz kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunduğu gerekçesi ile HMK 353/1-a-6 maddesine dayanılarak dosyanın mahkememize esas hakkında inceleme yapılmaksızın geri gönderildiği görüldü. Ancak HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca mahkememizce dosyanın geri gönderilmesine sebep olacak şekilde tarafların dayandıkları delillerden hangisinin toplanmadığı ya da toplanan hangi delil hakkında değerlendirme yapılmadan karar verildiği anlaşılamamıştır.
Tarafların talep ettikleri tüm delilleri celp olunarak dosyada taraflara ait ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetime ve hükme esas almaya elverişli nitelikte rapor dosyaya kazandırılmış olup;
Yapılan yargılama ile tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiş fakat davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davacının alacağının — tarihli ——— kaynaklandığı görülmüştür. Fakat tek başına——— hale getirmeyecek ve fatura konusu malların teslim edildiği hususunun da ispatı gerekecektir. Fatura konusu malların teslimi hususunda yapılan incelemede ise davalı şirketin —– kayıtlarının incelendiği ve işbu faturayı —-bildiriminde bulunulduğu görülmüştür. Bu nedenle fatura konusu malların teslim edildiği anlaşılmış ve bu malların bedellerinin ödendiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunamamıştır. Davacı tarafça icra takibinde talep edilen diğer bir —— olan işlemiş faiz alacağının irdelenmesinde ise dosya kapsamında davacı tarafça keşide edilen bir ihtarname bulunsa da bu ihtarnamenin tebliğ şerhi—– sistemi üzerinden kontrol edilmiş ve böyle bir gönderi bulunamadığı yönünde sonuç elde edilmiştir. Ayrıca bu barkodun akıbeti hakkında—-müzekkere yazılmış ve olumsuz cevap alınmıştır. Bu sebeple takip öncesi işlemiş faiz talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçeler ışığında davacının davası kısmen sübut bulduğu için davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —- sayılı takip dosyasında; davalının 17.582,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, işlemiş faize dair talebin reddine; İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca taraflar arasında satım ilişkisine dayalı faturalı olarak satılan malın davacının ticari defterinde kayıtlı bulunduğu ve dava konusu alacağın likit niteliği gözetilerek asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu —- esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptaline,
-Takibin 17.582,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
-İşlemiş faize ilişkin istemin reddine,
2-Davacı lehine hükmedilen 17.582,00 TL nin % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 1.201,02 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 226,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 938,66 TL’nin davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4——– tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5—— tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 226,36 TL harç, 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı toplamı 262,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 343,70 TL posta ücretinin toplamda 1.543,70 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.502,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 41,06 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.