Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/367 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2022/367

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı —- vekili —– tarihli dilekçesi ile; davalı tarafından davacı şirket aleyhine —–bedelli çek ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına dayanak olarak gösterilen çek bedelinin —– numaralı hesaba ödendiğini,—————– olduğunu, davalı icra takibine konu çekin bedeli ödenmiş olmasına rağmen davacı şirket aleyhinde icra takibi başlattığını, müvekkili şirket üzerine kayıtlı araçlara haciz ve yakalama koydurduğunu, davalının tutumunun haksız olduğunu davacı şirketin ticari faaliyetini olumsuz etkilediğini ve işbu davanın açılması zorunlu hale geldiğini, davanın kabulüne, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yatıracakları teminat karşılığında icra veznesine yatırılan paranın davalıya ödenmemesine, alacağın tamamı ile yatırılacak borcun %15’i oranında teminat sebebiyle müvekkilinin mal varlığı üzerinde bulunan hacizlerin ve şerhlerin kaldırılmasına, davalının haksız ve kötü niyetli olduğundan müvekkil lehine %20 tazminatın tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı—-vekili dilekçesinde özetle; Mahkeme dosyasında — davadaki çek bedelinin—– olduğunu, ödemeye ilişkin dekonttan görüleceği üzere, ödeme dava konusu çekteki tutarı karşılamadığını, davacının ——- tutarında bir ödemeyi 18.09.2019 tarihinde dava dışı —-hesabına ödediğini, çekin tamamı için tedbir niteliğinde karar verilmesinin hatalı olduğunu, ödemenin davalı —-” davalı şirkete yapılmadığını, şirket yetkilisi —- yapıldığını, bu durumun taraflar arasındaki —— ilişkiyi ortaya koyduğunu, davacı şirketin —-kısmi ödemeyi —- yapmasının sebebinin diğer —– davalı müvekkil şirket ile olan —— davacının bu şirkete olan borcuna karşılık olduğunu, davalı şirket ile dava dışı —– şirketinin —- gösterdiğini, davacının esasen —– fatura borcunun bulunduğunu, —- davalı şirket tarafından davacı şirkete icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin davalı şirket ile hiçbir cari ilişkisi olmadığı ve dava dışı —– ciranta da olmadığı halde çek bedelinin kendisine yapıldığını, dava dışı —- ödemeyi —- alacağına mahsup ettiğini, icra dosyaları celbedildiğinde tarihlerden anlaşılacağı üzere ilk takip alacaklısını—-. olduğunun anlaşılacağını, çekin asıl verilme sebebi olan —— olan borcu tahsil edemeyen müvekkillerinin çek takibine alacağını kısmen de olsa tahsil etmek amacıyla başvurduklarını, davacı tarafından açılan davanın ve tüm taleplerin reddine; davanın reddi halinde İİK 72/4 uyarınca müvekkilinin lehine %20 den aşağı olmamak üzere uğrayacağı zararın giderilmesine; yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ——esas sayılı icra takip dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
———-esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davalı-takip alacaklısı tarafından davacı-takip borçlusu aleyhine —- tarihinde asıl alacak —-tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu yapılan icra takibi olduğu, takip dayanağının ———-, keşidecisi——— ciro ile devredilen, ——- hesabına tanımlı çek olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya ——— tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından—- düzenlenen — tarihli rapora göre; davacıya ait —– Ticari Defterlerinin incelenmesi neticesinde; davalı ——yılından devreden borç ve alacak kaydı bulunmadığı, — yılı içerisinde de taraflar arasında hiçbir ticari ilişkiye rastlanmadığı, dava konusu edilen —–kayıt edildiği, —- adına kayıtlı —- numaralı hesabı —– dosyasından takip konusu edilen — yapıldığı kanaati oluştuğu, davacı ——- defterleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64 – 65 maddeleri ve 2013 sayılı V.U.K’nun 215 – 226 maddenlerinde belirtilen Ticari Defterlere ilişkin hükümlere, Muhasebe Uygulama Genel Tebliğlerine, ilke ve prensiplerine uygun ve e-defter hükümlerine göre tutulduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen — tarihli rapora göre; tüm dosya kapsamı bilgi ve belgeler ile davalı ——— yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı —- incelenen —— yasal ticari defterlerinin; 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK.’nuna uygun esaslarda tutuldukları açılış kapanışlarının onaylı aldukları ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları, davacı—— aralarında herhangi bir ticari ilişki olduğuna dair, incelenen davalı yasal ticari defterlerinde herhangi bir kaydına rastlanılmadığı, davalı şirket yetkilisi —- hesabına davacı tarafından yapılmış —ödemesine, davalı şirketin yasal ticari defterlerinde herhangi bir kaydına rastlanılmadığı, davacının—, davalı şirket yetkilisi—— —-hesabına yaptığı —–Mahkemenin celp ettirdiği dekont üzerinde “ —– olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, —- takip konusu edilen ——– ispatlamak ile yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara ——– sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ———kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.
Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalı/takip alacaklısının davacı/takip borçlusu hakkında kambiyo senedine dayalı olarak takip başlattığı, davacının eldeki davayı takip konusu çekten kaynaklı borçlu olmadığının tespiti amacıyla açtığı, ispat yükünün davacı borçlu üzerinde olduğu, borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiği, davacının bahse konu çek bedelini davalı şirketin yetkilisine banka yoluyla ödediğini iddia ettiği, dekont incelendiğinde —–havale işleminin yapıldığı, açıklama kısmında ise “——“—- olduğu, davacı tarafın ———-göre—-borç ilişkisinin bulunmadığı,—— verildiğinin kayıtlı olduğu, davalı—– göre de tarafların aralarında ticari ilişkinin bulunmadığı, çek ve ödeme hakkında davalının defterlerinde kayıt bulunmadığı, davalının çeki aralarında — olduğunu bildirdiği dava dışı —— davacının borçlu olması nedeniyle o borca mahsup ettiğinin bildirildiği, yine cevap dilekçesinde birden fazla para borcu bulunan borçlunun yaptığı ifanın hangi borç için yapıldığı konusunda —–olduğu, bu konuda alacaklının —-hakkının bulunduğu, bu nedenle davalı şirket yetkilisinin yasal haklarını kullanarak ödemeyi — alacağına mahsup ettiğinin ifade edildiği, esasında davacı ile aralarında ticari- alacak borç ilişkisinin bulunduğunu zımnen kabul ettiği, ayrıca davalı tarafın başkaca —-olduğunu iddia etmediği, ortada tek bir çekin bulunduğu, davalının iddia edilen ödemenin başka borç için yapıldığını savunduğu ancak bu iddiasını ispatlayamadığı, bu haliyle davacının yaptığı ödemenin takip konusu çeki için yapıldığı kanaatine varıldığı, 24/11/2011 dava tarihi itibariyle ——hesabının yaptırıldığı, takipte kesinleşen miktarın ——, takipte talep edilen çek komisyonu ve faizinden davacının sorumluluğunun bulunmadığı zira sadece keşidecinin sorumluluğunun bulunduğu, ödenmeyen çek bedeli ——- davacının sorumluluğunun bulunduğu, bu miktar üzerinden hesaplanan faiz, vekalet ücreti, başvurma ve tahsil harcı ile ihtiyati haciz masrafı olan —-ödenmeyen kısım ile tüm bedel oranlamasına göre %5 oranında sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;—–takip sayılı icra dosyası kapsamında davacının davalıya karşı —– itibariyle —- borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
Davacının tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gerekli karar harcı 1.772,01 TL’den peşin olarak yatırılan 480,21 TL’nin mahsubu ile 1.291,80 TL bakiye harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL ilk dava masrafı, 480,21 TL peşin harç, 300,00 TL tebligat-müzekkere-posta, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.342,41 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%92 Kabul) 2.160,95 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ——uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —-uyarınca hesaplanan 2.178,01 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ——– esas sayılı dosyasının iadesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.