Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/581 E. 2021/1283 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/581 Esas
KARAR NO : 2021/1283

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vasisi vekilince dava dilekçesinde özetle;—– Karar sayılı kararı ile — olduğunun ve tasarrufa ehliyeti olmadığının tespit edilmesi nedeniyle vesayet altına alındığı, kendisine vasi olarak kızı ——- tayin edildiği, müvekkilinin, davalı — ortaklarından olduğu, davacının kızı olan vasisinin yaptığı araştırmalarda, annesinin — yılından bu yana davalı —– üyesi olduğunu, yıllarca aidatlarını düzenli bir şekilde ödediğini ancak annesinin üyelikten ihraç edildiğini haricen öğrendiği, müvekkiline bu hususta herhangi bir ihtarname gönderilmemiş olduğu, müvekkilinin ihraç kararından haberdar olmadığı, davalı — tarihli olağan genel kurul toplantısında müvekkili hakkında kooperatif üyeliğinden ihraç kararı verildiğinin açıklandığı, Genel kurul toplantısının 5. maddesinde ” Yönetim kurulu kararıyla ihraç edilen ve ihraç kararları kesinleşen ortak isimleri genel kurulda açıklandı——.. ayrıca üyelik vecibelerini yerine getirmeyen ortaklara da kanun ve anasözleşme doğrultusunda ihraç yoluna gidileceği bildirildi.” ifadelerinin yer aldığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarında görüleceği üzere kooperatif ortaklarına 2 ayrı ihtarın gönderilmesi, yapılan tebligatların Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde usulüne uygun olarak yapılmış olması hususu detayla — verildiği, hatta ortağın —- bildirdiği adresten taşınmış olması halinde dahi, Yargıtayın —— ortağın yeni adresini araştırma yükümlülüğü yüklediği, iyice araştırma yapılmaksızın ortaklıktan ihraç edilmesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığına hükmettiği, davalının usulüne uygun şekilde ihraç kararı alınmaksızın, müvekkiline şekil ve süre bakımından usulüne uygun 2 ayrı ihtar yapılmaksızın, mümkün olmaması Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümlerine göre resmi ve hususi müessese ve dairelerden ve zabıta vasıtasıyla adres araştırması yaptırmak ve sonucuna göre ilanen tebligat yapılması için Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapmak yetkisine sahip olanlardan biri olan yetkili noterlikten ilk ve ikinci ihtarname ile ihraç kararının tebliği istenmeksizin kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak müvekkilim kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, ihraç kararı usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğinden, müvekkilinin karara karşı dava açması için öngörülen 3 aylık hak düşürücü süre de başlamadığından bahisle, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin verilen yönetim kurulu ve/veya genel kurul kararının iptalini, müvekkilin kooperatif ortağı olduğunun tespiti ile hissesinin adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- yetkilisince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığı, Kooperatifler kanununa ve tüzüğe göre üyelerin adres değişikliğini kooperatife bildirmek zorunda olduğu, davacının, bulunduğu yeni adres bildirmediği için— kayıtlı adresine tüm ödeme ve ihraç tebligatlarının gönderildiği, davacının, eline geçmemesinin kendi kabahatinden kaynaklandığından bahisle davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Dava, davacının davalı —–üyeliğinden ihracına ilişkin verilen yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı — üzerinde yerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanmasına dair karar verilmiş, sunulan rapor dosya kapsamına delil durumuna uygun denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacının kısıtlılığına ilişkin olarak—- dosyası ve — esas sayılı dosyası sureti dosyamız arasına alınmış, davacının — ile malul olduğu gerekçesiyle 05/04/2016 tarihli karar ile vesayet altına alınmasına dair karar verildiği, kararın kesinleştiği belirlenmiştir.
—– tarihli ara karar ile davacı vasisine, davalı — kararına karşı dava açmak üzere izin verildiği belirlenmiştir.
Davalı — ilişkin kayıtların tetkikinde, davacının davalı — ortaklarından olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz tensip ara kararına istinaden davalı — yetkilisi tarafından, 12/01/2021 havale tarihli dilekçe ekinde sunulan kayıtların tetkikinde, davalı —tarafından davacıya gönderilen ihtarlar ile 1000 TL borcunun ödenmesinin ihtar edildiği, bu kapsamda — yevmiye nolu ile ihtarnamenin gönderildiği, ne var ki bu ihtarın tebliğine ilişkin kayıt bulunmadığı, anılan ihtarın usulünce tebliğ edilmiş olduğunun, bu konuda ispat külfeti üzerinde bulunan davalı tarafça usulünce ispat olunmadığı, keyfiyetin tespit edildiği bilirkişi raporuna da itiraz olunmadığı belirlenmiştir.
Yine davalı– tarafından davacıya gönderilen—– ihtarnamesi ile borcununun ödenmesi amacıyla süre verildiği, ne var ki bu ihtarın, muhatabın adresten taşındığı belirtilerek tebliğ edilmeksizin çıkış merciine iade edildiği belirlenmiştir.
Sonrasında davalı —- kararı ile, davacının gönderilen ihtarlara rağmen birikmiş borcunu ödemediğinden bahisle, Kooperatifler Kanunun 16. ve 27. maddesi ile ana sözleşmenin 14/2 maddesi gereğince davacının ortaklıktan çıkarılmasına dair karar verildiği, anılan kararın — ile davacıya tebliğe gönderildiği, bu ihtarın da muhatabın adresten taşındığı belirtilerek tebliğ edilmeksizin çıkış merciine iade edildiği, tebliğ adresinin, bir önceki ihtardaki adres ile aynı adres olduğu belirlenmiştir.
Kooperatifler Kanununun “Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16. maddesinde;
“Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme,çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.(..)” düzenlemesi getirilmiştir.
Davacının ihracına ilişkin karar, davacıya tebliğ edilmemiş olmakla davanın süresi içine açılmış olduğu belirlenmiştir.
Davalı — ana sözleşmesinin tekikinde, ortaklıktan çıkarma başlıklı 14. maddesinde;
“Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır.
1) 10 uncu maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler.
2) Parasal yükümlülüklerini 30 (Otuz) gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığıyla yapılacak ihtarı takip eden 10 (On) gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden 1 (Bir) ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler
3)Kura çekimi sonunda kendilerine düşen konutları kabul etmeyenler.
4)Tapuda kendi adlarına tescilinden önce konutlarında yaptıkları tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltmeyenler.
5)Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Davaya konu, davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararı da, davacının borcunu ödememesi üzerine ana sözleşmenin 14/2. maddesi gereği, gerekli iki ayrı ihtarın gönderilmesine rağmen borca ilişkin gerekliliğin yerine getirlmediği, birikmiş borçların ödenmediği sebebine dayalı olarak verilmiştir.
Ana sözleşmede 14/2. maddede, ihtarın gönderilmesinden değil, ihtarın yapılmasından bahsedildiği, neticesi ihraç kararı olan bir ihtarın, tebliğ olunmaksızın merciine iade olunması durumunda, yapılmış bir ihtardan bahsedilemeyeceği Mahkememizce değerlendirilmiş, ana sözleşme gereği ihraç öncesi şartların, ana sözleşmede ön görüldüğü suretle yerine getirilmemiş olduğu kanaatine varılmış, bu sebeple davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline dair karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalı —– tarihli davacı .—ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararının iptaline,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden—–maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 81,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 1.881,5‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.