Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/1357 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2021/1357

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, —- sıralarında davacıya, sigortalı sürücü —– sevk ve idaresindeki —- sayılı aracı ile — mevkiinde seyir halinde iken aynı istikamete seyir halinde olan sürücü —-sevk ve idaresindeki —- sayılı araç trafik ışıklarında çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, yapıları ekspertiz. sonucunda aracın — olduğumu ve—- olarak mahsup edilerek sigortalıya — ödeme yapılmış olduğunu, dava konusu —- aracın kusurlu olduğunu, ve davalının poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğunu….—- nedenler ile itirazın iptal edilerek takibin devam edilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davaya konusu olayla ilgili davalının sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğu, bu kapsamda davalının kusur oranında sorumlu tutulması gerektiğini, —- kusurlu olduğunu, davacının taleplerinin yersiz ve dayanıksız. olduğunu, bu vs, nedenler ile davanın reddedilmesi talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca sorumlu davalı kurumdan rücuen tahsili amacıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
—- esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından davalıya yönelik — asıl alacak ve — alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu cihette İcra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı ile dava dışı sigortalı ——- tarihinde sigortalı aracın da taraf olduğu kaza sonucu hasar meydana geldiği, uğranılan hasar nedeniyle davacı … tarafından sigortalısına araç hurda bedeli düşüldükten— ödemesi yapıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; dava konusu hasarın kaynağı, zarar miktarı ve oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre; Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.
Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı kişiye hasar bedeli ödenmiş olmakla birlikte, hasar bedelinin ödenmiş olması tek başına davanın sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir söyleyişle — sigortalıya yaptığı ödemeyi davalıdan rücuen tazminini isteyebilmesi için rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat yükü altındadır.
—– meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti ve ödemenin kadri maruf olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu cihette uyuşmazlığa ilişkin aldırılan 01.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda;
” Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında ——plaka sayılı araç sürücüsü ——— %70 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu,—- sayılı araç sürücüsü—– % 30 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
Davacı vekili tarafından Eksper Raporundaki tespitlerin doğru olduğu ve piyasa rayiçlerine uygun olduğundan bahsedilmiş olduğu,
Söz konusu —-hasar miktarının —bedeli olmak üzere toplam —- hasar meydana gelmiş olduğu tespitinin yapılmış olduğu,
Söz konusu —- yapılan tespite % 18 KDV eklenmesi ile toplam hasar bedelinin 34.208,20 TL olduğu ve bu durumda aracın onarımının araç rayiç değerinin % 50 sini geçmemiş olması nedeni ile ( — olarak tespit edilmiştir.) dava konusu aracın onarımının — gerekirken — olduğunun iddia edildiği,
Dava konusu aracın—- göre kaza tarihi itibariyle geçmiş hasar kaydının bulunmadığı,
Bu kapsamda yapılan inceleme ve hesaplama ile 2. El piyasa rayiç değerinin Kök Raporda sehven maddi hata yapılarak 77.000,00 TL yazılmış olduğu,
Dava konusu aracın kullanılmış olmasının fiyatının mutlaka düşeceği anlamına gelmediği, her ne kadar kullanıma bağlı olarak değer kaybetmiş olsa bile geçmiş hasar kaydının bulunmamış olması, ekonomik verilerin, sıfır araç fiyatlarındaki artışlar, ———-etkenlerin araç 2. el piyasa rayiçlerini de doğrudan paralel olarak etkilediği,
Dava konusu aracın güncel 2. El piyasa rayiç değerinin yaklaşık 159.000,00 TL olduğu, ancak bu —– — bulunduğu, bu nedenle söz konusu araç — değerinin yaklaşık 155.000,00 TL olarak baz alınması gerektiği,
Söz konusu aracın kaza tarihi itibariyle güncel değerlere —–oranı olan toplam % 44,93 nin geçmişe yönelik uygulanması ile 85.359,00 TL olduğu, (155.000,00 TL X % 44,93 = 69.641,00 TL , 155.000,00 TL — 69.641,00 TL = 85.359,00 TL)
Bu kapsamda tarafların sorumluluğunun kusur oranı nispetinde olacağı ve davacının sorumluluğunun 35.505,25 TL X % 70 – 24.853,67 TL olduğu, ancak 28.990,00 TL ödeme yapılmış olduğu, ” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının dava dışı sigortalıya yaptığı ödemeyi rücuen davalıdan isteyebilmesi için rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği, hükme esas alınan 01.10.2021 tarihli rapor ile rizikonun oluşumunda davalının sigortalısının kusurlu olduğu saptanmakla, bilirkişi raporundaki tespitler yerinde bulunmakla, bu kapsamda tarafların sorumluluğunun kusur oranı nispetinde olacağı ve davacının sorumluluğunun 35.505,25 TL X % 70 – 24.853,67 TL olduğu anlaşılmakla, takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
Takip tarihinden, ödeme tarihi olan 23.01.2019 tarihleri arasındaki işlemiş faiz 1722,05 TL hesaplanmış, takibin bu işlemiş faiz miktarı üzerinden devamına karar verilmiştir.———-
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının—– Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 24.853,67 TL asıl alacak, 1.722,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.575,72 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacak likit olmadığından, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan1.815,39TL harçtan peşin alınan 373,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.441,52 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.380,04 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 373,87 TL peşin harç toplamı: 428,27 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 76,35 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 926,35 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 795,28 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan — arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı