Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2021/134 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/541 Esas
KARAR NO : 2021/134

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ve davalı———— sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu işin hakkedişlerin faturalanması sonucu; Müvekkil şirkete davalı——– Ankara —- Noterliğinden gönderdiğiniz ihtarname ile müvekkil şirket uhdesinde bulunan ——- sözleşmesi kapsamında düzenlenen — nolu hakkediş bakiyesi —nolu hakedişlere ilişkin alacakların ödenmediği bildirilerek ihtarname ekinde tarafınızdan düzenlenen—– nolu fatura asılları gönderildiği, Müvekkil şirket halihazırda konkordato sürecinde ve komiser denetiminde olduğundan incelemeler tamamlanmadan tarafınıza herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olamayacağı” bildirildiği, bu sebeple, müvekki——— tarihli ihtarname ile bildirilen (ihtarname sonrası düzenlenen ) hukuki sonuç doğurmayan —– müvekkil şirketin temlik eden şirkete alacağı bulunmadığından temlik konusu borca faturanın içeriğine, irsaliye konusu alacak bedellerine, ferilerine – faizine, dayanak konusu belgelere yasal haklarımız saklı kalmak kaydı ile itiraz ettikleri, davalı—— işlere devam —-hakkedişlerin düzenlendiği belirtilmişse de, sözleşmede kararlaştırılan —- sonunda sona ermiş olup, müvekkil şirketin iş miktarının artırılması ve işe devam edilmesi hususunda sözleşmede yazılı şekilde bir bildirimi bulunmadığını, îşbu sebeplerden ötürü haksız ve yersiz ödenen faturaya dayanak muvazaalı bütün hakkedişlerin tespitine, yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin ödemiş olduğu haksız ve yersiz fatura bedellerinden şimdilik —- —-yönünden ise Ankara ——. Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile “…— listesinde yer alan —– 6098 sayılı TBK md. 183 ve devamı hükümlerine göre ifa amaçlı olarak temlik alan ——- “devir edildiğinin bildirildiği, Müvekkil ——— tarihli ihtarname ile bildirilen (ihtarname sonrası düzenlenen ), faturaların ve faturaya konu hakkedişlerin muvazaalı işleler sonucu düzenlenmesi sebebiyle hukuki sonuç doğurmayan temlik işlemine ve müvekkil şirketin temlik eden şirkete alacağı bulunmadığından, davalılarca yapılan temlik işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı —– müvekkil 09/11/2018 tarihli —- tarafı olmadığı gibi davacıdan bahsi geçen sözleşme nedeniyle herhangi bir alacak talebi de bulunmadığını, davalının menfi tespit davasında taraf sıfatının bulunmadığını, davalı aleyhine açılmış olan menfi tespit davasının tefriki ile husumet yokluğu nedeniyle esastan reddine karar verilmesini, davacının müvekkil hakkında öne sürdüğü, diğer davalı — ve davacı zararına olacak şekilde hakkediş ve faturalara imza attığı yönündeki iddialarının asılsız ve dayanaksız olduğunu, harca esas değeri açıklayarak eksik harcı tamamlaması için ihtaratlı olarak kesin süre verilmesine; aksi halde müvekkil hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına, dava dilekçesinde talep sonucu yapılmayan usulsüz hakkedişlerin tespiti talebinin dikkate alınmamasına, aksi halde bu talep yönünden görev ve hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile müvekkil hakkında öne sürülen tüm iddiaların asılsız ve dayanaksız olduğundan müvekkil hakkında açılan davanın esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya verilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; davalı …’ın yanı sıra davalı —– yöneltilmiş, Mahkememizin ——– esas sayılı dosyasında verilen tefrik kararı üzerine yargılamaya yalnızca davalı …—- yönünden, Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur.
Dava; davacı ——– arasındaki taşeron sözleşmesinden kaynaklı olarak fazla ödendiği iddia olunan fatura bedellerinin tahsili, fazla düzenlendiği iddia olunan hakediş ve faturalar nedeniyle davacının —–borçlu olmadığının tespiti ve bu menfi tespit istemine konu edilen alacağın bir kısmının davalı ——- şirketi tarafından davalı —- şirketine temlik edilmiş olması nedeniyle, temlike konu tutar nedeniyle de davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde; davalı ….— imzaladığı usulsüz hakedişler nedeniyle ——— fahiş miktarda fatura kesildiği, davalı ..—- görevini kötüye kullanarak davacı şirketi zararlandırıcı eylemlerinin olduğu, davalı … tarafından haksız yarar elde etmek amacıyla usul ve yasaya aykırı hakedişler düzenlendiği iddialarıyla davalı …— husumet yöneltildiği bildirilmiştir. Buna rağmen ne dava dilekçesinin konu kısmında, ne talep sonucunda, ne de talep sonucunun açıklanmasına yönelik olarak sunulan 02/07/2019 tarihli dilekçede davalı … yönünden Mahkememize yöneltilmiş bir istem bulunmadığı belirlenmiştir.
Nıtekim davacı vekilince talep sonucunun açıklanmasına yönelik olarak sunulan 02/07/2019 tarihli dilekçesinde de davanın, davalılara borçlu olmadığının tespiti ile fazladan ödenen tutarın iadesi istemine ilişkin olduğu tekrarlanmış, davacının davalıların eylemi nedeniyle uğradığı zararın başka bir davaya konu edileceği bildirilmiştir.
Tüm dosyanın değerlendirilmesinde; davacının, davalı …—-davacı —— iken imzaladığı usulsüz hakedişler nedeniyle davalı —— düzenlenen faturalar ve sonrasında bir kısmı davalı —— şirketine temlik edilen alacak nedeniyle, anılan şirketlere borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen tutarın iadesinin talep edildiği, davalı …’a yöneltilen bir istem olmadığı gibi, şirketlere yöneltilen menfi tespit ve fazla ödenen tutarın iadesi istemleri yönünden de davalı ….—-pasif husumetinin bulunmadığı, davalı ….— atfedilen usulsüz hakediş düzenlendiği iddiasının da, menfi tespit istemi kapsamında tefrik edilen dosyada inceleneceği Mahkememizce değerlendirilmiş, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineyi irad kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —-göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.